Verda ÖZER
Dünya, internet tarihinin en büyük kriziyle karşı karşıya. 50 milyon Facebook kullanıcısının bilgilerinin çalındığı ortaya çıktığından beri, kriz gitgide büyüyor. Ama şu soru bir türlü cevaplanamıyor: Teknolojinin geldiği şu noktadan sonra, bu tür “hırsızlıkların” önü alınabilir mi? Yoksa artık çok geç mi?
Facebook ve ötesi
Bu krize sebep olan, ABD Başkanı Trump’ın ve İngiltere’de Brexit oylamasının kampanyalarını yürüten “Cambridge Analytica” (CA) adlı veri analiz şirketi. Şirketin 50 milyon Facebook kullanıcısının tüm kişisel bilgilerini ele geçirip, siyasi tercihlerini bu bilgiler doğrultusunda yönlendirdiği ortaya çıktı. Peki CA bilgilere nasıl ulaştı? Bu tür şirketler sosyal medyada “Bu ankete katılabilmeniz için hesabınıza erişmemiz gerekiyor” gibi ibarelerle sık sık önümüze çıkıyor. Biz de genellikle düşünmeden onay veriyoruz!
***
Şimdi kriz gitgide büyüyor. Facebook CEO’su Mark Zuckerberg’in gazetelere tam sayfalık özür ilanı vermesi bir işe yaramadı. Sosyal medyada “Facebook’u sil” (#deletefacebook) kampanyası ışık hızıyla büyüyor. İşin içine, bunu bir ulusal güvenlik meselesi olarak gören devletler ve uluslararası kurumlar da girdi. ABD ve İngiltere hükümetleri, AB Komisyonu, şimdi hepsi Facebook’un elinden geleni yapıp yapmadığı ve kişisel verilerin usulsüz kullanıldığı üzerine dev soruşturmalar açıyor.
Hukuk yetersiz
Ne var ki şu aşamada
tüm bu çabalar nafile görünüyor. Sebebi, işin etik
ve hukuki boyutu.
Yasalar bu yeni küresel gerçekliğe henüz uyumlanamamış durumda. Bırakın cezalandırmayı, daha “Kim suçlu?” sorusunun yanıtı dünyada bulunabilmiş değil: CA şirketi, kullanıcının bilgilerine erişmek için aslında kâğıt üstünde “izin” almış oluyor! Oysaki bizler erişime izin verirken, o iznin ne için kullanılacağı hakkında bilgimiz olmuyor. Dahası, algılarımızı manipüle etmek için kullanıldıklarını ruhumuz bile duymuyor!
“Bu yüzden yasaların bu tür izinlerin çerçevesini çizmesi, iznin ne için istendiğinin baştan tam olarak belirtilmesi gerekiyor”, diyor avukat Ahmet Sağlı. Dünyanın en büyük danışmanlık şirketlerinden Ernst &Young’ın Türkiye’deki hukuk ortağı olan Sağlı, kişisel verilerin korunması için aslında 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana Batı’da bir çalışma yürütüldüğünü, bu hukuki mevzuata Avrupa Birliği’nin öncülük ettiğini anlatıyor. Daha sonraları bu hak, Birleşmiş Milletler’in İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne de
dâhil edilmiş.
***
Bizde ise “Kişisel
Verilerin Korunması Kanunu” 2016’da çıkarılmış ve 6 ay içinde yürürlüğe girmiş. Ne var ki hukuki altyapı ve uygulaması hem bizde, hem tüm dünyada yetersiz.
Bunun asıl sebebi de “Kim suçlu?” gibi etik soruların
hâlâ yanıtsız kalması. Teknolojinin çok hızlı ilerlemesi de bir diğer handikap. Bugün çıkan bir kanun, yarın ortaya çıkan yeni bir teknolojik gelişme karşısında yetersiz kalıyor.
Yepyeni bir döneme girdiğimiz aşikâr. Bu tür krizler ve sayısız yanıtsız sorular da bu doğumun sancıları. Gelecek nesillere geriye dönüp çok gülecekleri hikâyeler bıraktığımıza ise kuşku yok!
Yazarlar
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2021
28.11.2019
22.10.2019
20.06.2019
8.06.2019
5.06.2019
1.06.2019
29.05.2019
26.05.2019