Yıldız Ramazanoğlu
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nde “günümüz Türk hikayesinde mülteciler” çalıştayı yapıldı. Çalıştayı düzenleyen Türk Dili ve Edebiyatı profesörü Alpay Doğan Yıldız konuşmasında yaşamın her boyutunu gören edebiyatın, mültecileri görme gücünü de ortaya koymak istediklerini söyledi. Milat gazetesi yazarı Ali Bal’ın çalıştay hakkındaki yazısında dikkat çektiği nokta çok önemli. Üniversitelerin kitapların ve teorinin içinde kaybolmaması, çağın toplumun sorunlarını ele alan bir yapılanma içinde olması gerekli. Çalışma bu yüzden takdire şayan. Halen Suriyeli, Afgan mültecilerin bulunduğu Tokat şehri için Mevlana boşuna ‘insanı ve iklimi mutedildir Tokat’a gitmek lazım’ dememiş. Geçmişten bu güne nice insanlara yurt olan bir şehir. Şehrin kültür ve medeniyet birikimini tanımamız için kıymetli vaktini ayıran arkeolog ve sanat tarihçisi Ekrem Anaç, Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nden seyyahın izlenimlerini aktarıyor bir yazısında. “ Bu havası hoş şehrin dört tarafında bahçe ve bostanlar içinden sular akar. Her bağında birer köşk, havuz, fıskiyeler ve çeşitli meyveler bulunur. Halk zevk ehlidir. Gariplerle dostturlar, kin tutmaz, hile bilmez, yumuşak huylu insanlardır.
Cami, saray, köşk ve imaretleri o kadar sağlam ve güzel olur ki buralara girenler hayran olurlar.”
Anaç şehrin bitki örtüsü ve ticari imkanlarının zenginliği nedeniyle Ermenilerin, Rumların Yahudilerin ve çalışmak için diğer şehirlerden gelen zanaatkarların şehre yerleştiğini söylüyor. İş gücü ile zaten oldukça çeşitli olan nüfus yapısı, 1877 Osmanlı Rus Savaşı esnasında yaşanan göçlerle, doğudan Çerkezler, Gürcüler, Lazlar, Lezgiler, Karapapaklar, Karaçaylar, Karslılar, Artvinliler, Erzurumlular ve Gümüşhanelilerin gelişiyle çeşitlenmiş. Balkan Savaşı sebebiyle de batıdan Romanya Göçmenleri, Bulgaristan Göçmenleri, Makedonya Göçmenleri, Selanik Göçmenleri ve Arnavutlar bu şehre göçmüşler. Böyle bir şehirde mülteciliğin hakikatine edebiyatın sanatın içinden bakmak çok anlamlı ve manidardı.
Fatma Barbarosoğlu Suriyelilere yönelik söylemlerde mülteciden çok misafir kelimesinin öne çıktığını söyledi. Peki layıkıyla ev sahipliği yapabiliyor muyuz? Yakıcı bir soruydu bu. Yazarın insanları bu noktada, kaybı olanlar ve olmayanlar olarak ayırması dikkat çekiciydi. Kimi insanlar için sığınanların hayatı gözden çıkarılabilecek ‘ıskarta hayatlar’ gerçekten de. Elbette kaybı olmayanların olanları kısmen de olsa anlaması büyük emek ve üst bir bilinç gerektiriyor. Avrupa ülkeleri için binlerce mağdur insan hiç mesabesinde; dünyada kaybı olan insanların değerli ve değersiz kurbanlar ayrımına kurban gitmesi dünyayı daha da tekinsiz hale getiriyor. Hikayeci Mukadder Gemici’nin bahsettiği bir araştırmada görüldüğü gibi Batı medyasında mülteci kelimesi neredeyse “tehdit”le eş anlamlı kullanılıyor.
Şehirde Hacivat Köfecisi’nde ‘ekmek arası tiyatro’ sloganıyla mütevazi Münir Özkul Tiyatrosu’nu kuran Kemal Atan Gür’ün Karagöz gösterisini izlemek büyük mutluluktu. Zekice kurgulanmış doğaçlama toplumsal eleştiriler ilham vericiydi. Geleneksel temaşa sanatını kendi imkanlarıyla 22 yıldır sürdürmeye çalışan, başka tiyatro oyunları da sahneye koyan bir oyuncu.Tokat için kültür hazinesi olan bu güzel sanatçımız Kültür Bakanlığı tarafından desteklenmeli, imkanları mutlaka genişletilmeli. Bu vesileyle karagöz oynatıcısına Hayalbaz, yardımcısına Yardak denildiğini, gösteride tef ve nareke denilen bir nevi kalın kamıştan kaval çalındığını da öğrenmiş olduk.
Anadolunun ilk camisi olan Selçuklu eseri Garipler Camisinin(1080)ruhaniyeti yaşanmışlıkları ve sadeliği yüzünden çok yüksek. 1150’li yılarda yapılan yalın sade süslemesiz Yağıbasan medresesinin yüksek tavanlı taş dersliklerinde, pencerelerden sızan ışığın loşluğu dünya ahret arasındaki dengeyi hatırlatıyor. Tokat Çamlıbel mevkiinde sislerin içindeki gizemli dağlar, şehrin ortasından usulca akan Yeşilırmak, üzerinde 13 yy. Selçuklu eseri Hıdırlık Köprüsü, yatsı namazı kıldığımız 16.yy Osmanlı eseri Ali Paşa Camii, Tokat Müzesi’ndeki insan derinliği, Şehir Müzesi’ndeki hafıza, tanıştığımız çok kıymetli idealist akademisyenler…bu yolculuk umutlarımızı ruhumuzu tazeledi.
İpek yolunun has şehirlerinden Tokat’tan yola çıkıp, şimdi kuyumcuların yerleştiği Bağdat Caddesini takip ederek doğru bu mübarek şehre varıldığını duymak da ayrı heyecan. Belki birgün gerçekleşir bu yolculuk. Kim bilir belki birgün nice alimlere ev sahipliği yapmış Niksar Yağıbasan Medresesinde ilticayı, yurtsuzluğu, faniliği ve şehirleri geçmişten geleceğe konuşabileceğimiz geniş bir sempozyum gerçekleşir.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2020
23.12.2020
16.12.2020
9.02.2020
25.11.2020
11.11.2020
4.01.2020
28.10.2020
14.10.2020
30.09.2020