Ahmet TAŞGETİREN
Refah Partisi döneminde zaman zaman yaptığım eleştirilere tepki geldiğinde “Destek ve murakabe” başlıklı bir yazı yazmıştım. Bir siyasi partiye diyelim bir misyon gereği destek veren insanların, yanlışlar söz konusu olduğunda “murakabe – denetleme” gibi bir görevleri de bulunduğunu belirtmiştim. Böylece siyasi kadronun yanlış yapıldığında eleştirileceğini bilerek hareket edeceğini ve yanlışlar yapmaktan kaçınacağını kaydetmiştim. Bunu Refah tabanından tepki almak pahasına yapmıştım. Refah tabanı bu tür eleştirilerin partiyi zaafa uğratacağı düşüncesiyle tepki gösteriyordu.
Bu tür durumlarda hep Halife Ömer’in, yanlış yaptığında kendisini uyaranları şükranla karşılamasını örnek vermiştim.
7 Haziran 2015 seçimlerinde Ak Parti 7 puanlık bir oy kaybına uğramış ve tek başına iktidar olma imkanını kaybetmişti. Bu bir halk uyarısıydı. O dönem Ak Parti liderliği, çok farklı zeminlerde “Nerede yanlış yaptık?” sorusunu tartışmaya açtı. Bu önemliydi. Kibir vs o dönemlerde gündeme geldi.
Bugün… Ak Parti’nin MHP ile birlikte icra ettiği iktidarda ciddi oy kaybına uğradığı, ancak Ak Parti’nin kemik kitlesinin partiyi her şeye rağmen desteklediği ifade ediliyor. Gerekçe olarak da Ak Parti iktidardan düşerse onun temsil ettiği misyonun da zaafa uğrayacağı, kazanımların kaybedileceği düşünceleri seslendiriliyor.
“Neden oy kaybı gerçekleşiyor?” sorusu sorulduğunda, ortaya pek çok sebep konuyor:
-Yolsuzluk iddiaları en başta… Yolsuzlukların iktidarın kontrol alanı dışında gerçekleşmesi mümkün olmadığına göre nasıl ve üstelik derinleşerek devam ediyor yolsuzluk düzeni?
-Zenginlerin daha zengin, dar gelirlilerin ise daha yoksul hale geldiği bir ekonomi yönetimi söz konusu. Üstelik büyük dar gelirli kesimin Ak Parti tabanını oluşturduğu, zenginleşmenin de yine iktidar sayesinde gerçekleştiği tespiti var. İşin garip tarafı, tüm bu sonuçların ısrarla sürdürülen ekonomi yaklaşımının ürünü olması ve iktidarda bunu değiştirecek bir ortak aklın devreye sokulamıyor olması.
-Yargı alanı sorunlarla dolu. Yargıya güven yerlerde sürünüyor. Yargı alanında akçeli işlerin alıp başını gittiğinin sayısız örneği sergileniyor.
-Gerçekten acayip çeteleşme olguları söz konusu. Farklı çeteleşme görüntülerinde kimi devlet yetkililerinin fotoğraflarının paylaşılması acayipliği daha da derinleştiriyor. Kim bakacak bu çarpık yapılaşmaya, kim müdahale edecek, sorusunun cevabı yok.
-Dış politikada yüksek volümlü çıkışların zaman içinde tornistanlara yol açması “Tek kişi yönetimi”nin zaafı halinde ortaya çıkıyor.
-Yasamanın, yargının ve yürütmenin tek elde toplandığı ve o iradenin her şeyi belirlediği, üstelik medya alanının da derin kontrol altında bulunması sebebiyle insanların tepkilerinin duyurulmadığı bir sistem yapılanması insanlarda boğulma hissine sebep oluyor.
Eminim Türkiye’ye mikrofon uzatılsa, benim burada yazdıklarımdan milyon kere daha yakıcı feryatlar yükselir.
Bu feryatların bir kısmının bizatihi Ak Parti tabanında oluştuğu ama insanların acılarını içlerine gömdüğünü biliyorum.
Ancak bunun ortaya çıkardığı gerçekten dramatik bir durum var: O da, diyelim bu kitle “muhafazakar” niteliklere sahipse, muhafazakarların, hem de çıkar hesabının ötesinde, sırf partinin misyonunu önemsedikleri için her türlü yanlışa onay verdikleri gibi bir algının ortaya çıkması. Halk sakınıyor resmen iktidarı, ama iktidar yanlışları sürdürmekte ısrar ediyor.
Diyelim şu faiz meselesi: İktidar faizi düşürerek muhafazakâr kitlelere mesaj vermeye çalışıyor ama garip biçimde bu dönemde faiz kurumları olan bankalar altın devrini yaşıyor. “Nasıl oluyor bu?” sorusunu Ak Parti tabanı sormalı değil mi?
Bu kitle, yolsuzlukları sorgulamalı değil mi? Ekonomi politikanın zengini daha zengin, fakiri daha fakir yaptığını sorgulamalı değil mi? “Neden beş büyük sermaye grubu her şeyi alıp götürüyor?” sorusunu sormakla, Ak Parti’nin misyonu arasında ne ilişki var?
Yargıdaki çarpıklığı savunmak neden muhafazakâr misyonun görevi olsun?
Muhafazakâr toplum, bir bakanın acayip kişilerle birlikte fotoğraf vermesini neden sorgulamasın? Sedat Peker’in sorduğu sorular ahlak, erdem, dürüstlük, helal işler noktasında duyarlı toplum kesimlerinin de sorgulayacağı meseleler değil mi?
Bence muhafazakâr camia olarak yanlışların yükünü taşımayı hak etmiyoruz … İlkemi tekrarlamak isterim: Doğrularda desteğe evet, ama kirlenme karşısında da “Hayır, bunu onaylamıyoruz, raddediyoruz, üzerimize almıyoruz, yukardan aşağıya kimler sorumlu ise onlardan hesap sorulsun” diyebilmek asıl sağlıklı olandır. Sadece iktidardakiler sorumlu olmaz böyle durumlarda ve demokratik sistemlerde, onun yanlışlarına onay verenler de sessiz – tepkisiz – murakabesiz kalmaktan sorumlu olurlar ve değerlerine bedel ödetirler.
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025