Ahmet TAŞGETİREN
Konuyu irdelemeye nereden başlamalı? Mesele o kadar girift ki…
Merhum Özal, Birinci Körfez Savaşı sırasında Amerika Güney’den girerken biz de Amerika ile birlikte Kuzey’den girersek “Bir koyup üç alacağımızı” söylemişti. Bunu Amerika da istiyordu.
O günlerde Yeni Şafak’ta “Künde atmak” başlığı ile bir değerlendirme yapmıştım. Bir Greko-Romen güreş stili olan künde atmanın büyük güç gerektirdiğini, rakibi göğsünden kucaklayıp kaldırarak adeta kendi üzerinden aşırıp yere sırtı üzerine düşürmek ve üzerine oturmak gibi bir hamle… Çok sür’atli bir hamle olan bu oyunun büyük güç gerektirdiğini, şayet başarılı olunmazsa güreşçinin “kendi oyununa gelme” sonucu ile karşılaşacağını yazmıştım.
Türkiye Amerika’nın istediğini yapmadı o zaman. Amerika Irak’ı işgal etti, Saddam’ı devirdi. Kuzey’de bir Kürt yapılanması gerçekleştirdi.
Özal’ın “Bir koyup üç alması” neydi, şayet Türkiye Kuzey’den girerse orada yerleşir, öteden beri zihin kodlarında var olan Misak-ı Milli sınırlarını kontrol eder, bunun sonucunda Kuzey Irak Kürtleri de Türkiye’nin etki alanına girer miydi? Özal’a atfedilen “Türkiye Kürtlerle büyür” yaklaşımı da böylece hayata geçer miydi? Özal’ın bu hesabı, Amerika’da nasıl karşılık bulurdu?
Evet, Türkiye Amerika’nın istediğini yapmadı o zaman.
Sonra Ak Parti iktidarının ilk zamanlarında (1 Mart 2003) bir kere daha Kuzey Irak konusu gündeme geldi. Bu defa Amerika, Türkiye üzerinden geçerek Kuzey Irak’a asker çıkaracaktı. Bunun için de Meclis’ten tezkere geçirilmesi gerekiyordu. ABD ile görüşmeler epeyce ilerledi, ama Ak Parti grubu yeterince ikna edilemedi ve tezkere Meclis’ten geçmedi. Amerika ile birlikte hareket edilseydi ne olurdu, bunu bilemiyoruz.
Kuzey Irak, oradaki Kürt yapılanması bir yana, bünyesindeki PKK yapılanması ile Türkiye için sorun olmaya devam ediyor.
Bu araya Suriye sorunu girdi. Şam’la ilişkilerdeki sorundan ayrı, Amerika’nın adeta bir devlet nüvesi gibi besleyip büyüttüğü bir YPG-QYD sorunu var. Esad’la problemliyiz, ama “Müttefik” Amerika ile de ilan edilmemiş bir düşmanlık statüsü içindeyiz.
Ayrıca Kuzey Irak’taki PKK ile Suriye’deki YPG-PYD, doğrudan Türkiye’nin içindeki yapıları ilgilendiriyor.
Buralardaki ilişkiler Türkiye – ABD, Türkiye – Irak, Türkiye - Suriye – Rusya - İran ilişkilerini alarm ortamına sürüklerken devreye Gazze girdi.
Aynı süreç, Türkiye – Mısır, Türkiye – Suud, Türkiye - BAE ilişkilerinin gerilim bandında olduğu dönemlere rastladı.
Gazze, Hamas’ın 7 Ekim’deki eyleminin ardından taş üstünde taş bırakılmamacasına yakılıp yıkılmaya, bu çağda vahşet diye tanımlamanın bile az geleceği bir vandallıkla çoluk – çocuk demeden katliam yapılmaya başlandı.
Bu dönem, tam Türkiye’nin İsrail’le normalleşme adımları attığı döneme rast geldi. Vahşetin altındaki imza İsrail’di, orayı yöneten Netanyahu idi… Arkasında Amerika vardı, Almanya vardı.
7 Ekim – bugün 24 Mart. 6.5 aylık bir süre… Katliam durmuyor, durmuyor, durmuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da ifadesiyle içinde Türkiye’nin de bulunduğu “2 milyarlık İslâm dünyası” ataleti oynuyor. “Atalet ötesi”nde yaptığımız yüksek tonlu “İsrail kınamaları”ndan ibaret…
2 milyarlık İslâm dünyasından beklenenin bu olmadığı belki 2 milyarın yüreğinde depreşiyor.
Bir türlü künde atamadık. Çünkü yeterli gücümüz yok.
Bir ara ABD eski başkanlarından Bill Clinton Türkiye’ye gelmiş ve Meclis’te yaptığı konuşmada “Dünya üzerinde 13 kritik sorun var ki, Türkiye’nin katkısı olmadan onları çözmek mümkün değil” demişti. Benzeri “Türkiye misyonu” Obama tarafından da ifade edilmişti.
Zaman zaman, ya da zaman zaman değil, Ak Parti’nin soft power (yumuşak güç) diliyle diplomasi yaptığı dönemlerde bizde de Erdoğan’ın Davutoğlu’nun özellikle Ortadoğu’da Türkiye’nin dahli olmadan hiçbir konunun görüşülemeyeceği yönünde sözleri olmuştu
Aslında doğru bunlar. Türkiye Ortadoğu’nun büyük ülkesi ve tavrı pek çok şeyi belirleyecektir. Nasıl olduysa bu güç, kinetik bir enerjiye dönüşemiyor.
En azından diyelim NATO bünyesindeki müttefiklerimizi, ülkemizin artı değeri haline getiremiyoruz, hatta özellikle ABD söz konusu olduğunda negatif bir ilişki boyutu söz konusu…
Şimdilerde…
Sanki farklı bir diplomatik süreç işletiliyor. Hakan Fidan’ın Dışişleri Bakanlığı fark edilir bir hareketlilik içeriyor. Fidan bu süreçte “Erdoğan’ın liderliği”nin altını çiziyor. Belli ki Erdoğan, bu farklı sürece ikna edilmiş durumda. Bir yandan Savunma Bakanı, bir yandan MİT Başkanı, hem askeri harekat, hem nokta operasyonlarla Türkiye’nin “Ateş gücü” sergileniyor, ama diğer yandan gözlenen, sürecin Hakan Fidan üzerinden bir soft power sunumu halinde ilerliyor olduğu…
Fidan ABD’li mevkidaşı Blinken’la defalarca görüştü. Bunlar YPG-PYD’ye Amerikan korumasını değiştirir mi? Süreçte bir başarı bununla ölçülecek.
İkincisi de, acil olarak Gazze’de Amerika’nın bir şey yapabilip yapamayacağı ile… ABD cenahı İsrail, daha doğrusu Netanyahu konusunda kısmi değişim görüntüsü veriyor. Ama henüz vahşet durmadı.
Bu da bütün ilişkileri zehirliyor. Gazze İslâm dünyası için travma kaynağı oldu. Evet “Neden hep mazlûm” sorusu çınlayıp duruyor İslam sokaklarında…
Az konuşup çok iş yapma ve makûs talihi döndürme zamanı… Doğru kararlar, doğru adımlar, doğru takvimler… Başka Gazzeler olmasın!
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025