Ahmet TAŞGETİREN
İki deyimimiz var;
İş yapıyormuşsunuz gibi yaparsınız ama gerçekte hiçbir iş yapmıyorsunuzdur. Ya da bir sorun vardır da siz sorunu tespit etmek ve çözümlemek yerine işin sadece görüntü kurtulsun noktasındasınızdır. Bu durumu “Dostlar iş başında görsün” ve “Zevahiri kurtarmak” ifadeleri anlatır.
Malum reform gündemi. Ekonomide, yargıda ve demokraside reform.
İki bakan, Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül işe koyuldular. İlk planda TÜSİAD ve TOBB heyetleri ile görüştüler. Ekonomi kuruluşları dışına çıkarlar mı bilinmez ama başka görüşmelerinin olacağı da beklenebilir.
Hemen söyleyeyim, bu temasları peşin peşin “Dostlar iş başında görsün” ya da “zevahiri kurtarma” olarak tanımlıyor değilim. Ama bizde işlerin süratle oralara gitme riski her zaman vardır. Onun için bazı rezervlere de işaret etmek kaçınılmaz oluyor.
Öncelikle sorun alanının bir boyutu ekonomiye yansıyor, bu da halkın canını yakıyor ama, yargı ve demokratik standartlardaki savrulmanın ekonomiden çok daha geniş bir alanı yakıp kavurduğu da bir gerçektir. Öncelikle iş çevreleriyle yapılacak görüşmeler, fotoğrafı gerçek boyutlarıyla görebilmeyi sağlar mı sorusu sorulmalıdır.
Bir diğer konu, bu görüşmelerde sorunun gerçek boyutlarıyla hangi oranda seslendirildiğidir. Hatırlanacaktır, iş dünyası, eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın toplantılarına da katılmışlar ve cilalı sözlere imza atmışlardır. Ya da şöyle söyleyelim, “Bakan “Damatlık gücü” ile her şeyi belirliyor, onunla ters düşmeye gelmez, konuşsak bile suya sabuna dokunmadan konuşalım” üslubunun hâkim olduğu biliniyor.
Ne Elvan’ın ne de Gül’ün öyle bir pozisyonu yok, hatta biraz “Damat Bey’in sorunlu pozisyonu”nun peşinden geldiler, biraz reform gündeminin Cumhurbaşkanı dahil herkesi bürüdüğü bir süreçte devreye girdiler, dolayısıyla zemini konuşmaya daha müsait bulabilirler. Kaldı ki, TÜSİAD daha önce de çekingen bir üslupla olsa dahi, sorunları ve çözüm önerilerini seslendirmekten geri kalmamıştı. İktidara yakın duran TOBB için de konuşma zemininin daha müsait hale geldiği söylenebilir. TOBB’u bilmem ama TÜSİAD’ın, hukuktaki problemlerin ekonomiyi nasıl etkilediğini seslendirmesi beklenebilir.
İşin zor tarafı tabii ki Bakanlar’la ilgilidir. Lütfi Elvan göreve yeni geldi ama Adalet Bakanı Gül uzun süredir işin başında. Kaç zamandır yargıda reform çalışmaları yapıyor, beyanatları da kimi zaman kuş dili niteliğinde olsa bile sıkıntıyı en derinden bildiğini ortaya koyuyor. Uzun tutukluluk ya da AYM’nin kararlarının bağlayıcılığı üzerine daha yeni uyarılarda bulundu. Hatta bunca çabaya rağmen yargıdaki sancının devam ediyor olmasından derin üzüntü duyduğu bile tahmin edilebilir. Peki niye olmuyor?
Ya da bundan sonra nasıl olacak?
Meselenin önemli hatta en önemli kısmının Cumhurbaşkanı’nın tayin edici konumu ile ilgili olduğunu herkes biliyor. “Mevcut sistem mi bunu sağlıyor yoksa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mevcut sistemin sağladığı zeminle bütünleşen başat kişiliği mi?” soruları üzerinde durulabilir ama, her halükârda ortada “Reformlar konusunda Bakanlar ne kadar belirleyici olabilir?” sorusunun herkesin zihninde olduğu bir gerçektir. Burada “Cumhurbaşkanı Erdoğan ne kadarına izin verdi?” ya da “Cumhurbaşkanı Erdoğan reform çabalarının hangi safhasında devreye girip süreci etkileyici bir tavır koyar?” soruları hep saklı olacaktır.
Bunun yanında Yargı reformunun Cumhur İttifakı’nın çok etkili ortağı MHP’nin de hassas alanı olduğu biliniyor. Bahçeli’nin zehir zemberek üslubu ile kürsüye taşıdığı bir reform yönelişinin akıbeti herhalde hedefe yürüyecek güçte olmayacaktır. Affın üzerine “Çakıcı’ya af” gölgesinin düştüğü, ardından da etkili ortağın lideri ağzından Çakıcı’nın “dava arkadaşı” iltifatına mazhar olduğu, büyük ortağın da bütün katmanları ile kulağının üstüne yattığı bir siyasi zeminde yaşıyoruz.
Peki bütün bütün ümitsiz mi olalım?
Hayır, mecburi istikametler herkesi reel zemine getiriyor. Sonraki yalpalamalar siyasi kariyer anlamında trajik nitelik kazanıyor. Yanlışlarda direnmek hem kişiliklere kaybettiriyor, hem temsil ediyor görünülen değerlere, hem ülkeye. Sonra da herkese “Neden şimdiye kadar harekete geçilmedi, neden itiraz edilmedi, neden konuşulmadı, neden bu kadar yanlışa, zarara göz yumuldu?” soruları soruluyor. Neden, neden, neden…. Bu soruların çok daha yüksek sesle sorulacağı günlere gidiyoruz.
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025