Hasan CEMAL
Hızu Teyze ölmüş. Ben Hızu Teyze’ye 2010’da Hakkâri’de Sümbül Dağı’nın eteklerinde rastlamıştım. Kitabımı da ona ithaf etmiştim. Hiç unutmam, "Yaz evlat” diye başlamıştı söze, “Biz barışa susamışız! Dağdaki gerilla da, asker de bizim çocuklarımız… Barışa sahip çıkın!”
Hakkâri Belediye Başkanı’nın makamından: “Elbette barış.... Ama sizin deyişinizle 'silahsız siyaset yolları’ndaki tıkanıkların giderilmesi lazım. Hâlâ KCK’den hapiste yatanlar bırakılmalı. Ayrıca, bir daha içeri alınmalarını engelleyecek yasal altyapının oluşturulması lazım ki, yarın bir emirle yine hapse atılmasınlar.”
HAKKÂRİ
Sislerin arasından zarif silueti seçilen her mevsim karla kaplı Sümbül Dağı’nı seyrederken arabanın penceresinden başını uzatıyor:
“Kimliğiniz lütfen!”
Gençten bir sivil polis:
“Hakkınızda ihbar var. Az önce ekip arabasının fotoğrafını çekmişsiniz.”
“Sümbül Dağı’nın fotoğrafını çektik.”
“O sırada ekip arabası da geçiyormuş.”
Uzatmıyorum. Sarı basın kartıma şöyle bir baktıktan sonra özür dileyip geri verirken uyarısını da yapıyor:
“Elinizi çabuk tutun. Burada fotoğraf çekmeye devam ederseniz, ekip arabası gelir.”
Hakkâri’ye hoş geldiniz!
Bu güzel şehirde duyduğum belki de en ilginç hikâyelerden biri "Bulvar Caddesi"yle ilgili. Belediyenin önünden geçen işlek bir cadde Bulvar Caddesi. Belediye Meclisi karar alıyor, bu adı değiştirip yerine Ahmedi Hani koymak için.
Ama valilik reddediyor.
Ahmedi Hani, Kürt edebiyatının 16. yüzyıldan gelen belki de en büyük yazarı. Okur yazar Kürt olup da Mem-u Zin’i bilmeyen yok. Kitapları Kültür Bakanlığı tarafından yayınlanıyor. Kürtçe kanal TRT-Şeş’de yapıtları okunuyor. Hepsinde de adı, Hani değil, Kürtçe’deki gibi Xaniyazılıyor.
Valiliğin bu ret kararında rol oynayan neden de, bu harften, Kürt alfabesindeki X’den kaynaklanıyor. Kürt dilinde H yerine X de yazılıyor:
Ahmedi Hani değil Xani.
İşte bu nedenle de, halkın oylarıyla seçilmiş Belediye Meclisi’nin "Bulvar Caddesi"ni değiştiren kararı valilik, yani devlet tarafından reddedilmiş oluyor.
Bu açıdan bir başka örnek daha var. Çukurca’da bir köprüye vakti zamanında emekli general ve bugünün Balyoz davası sanığı Çetin Doğan Paşa’nın adı verilmiş. Halkın oylarıyla seçilmiş İl Genel Meclisi bu adı değiştirmek istiyor, ama bu talep yine valilik tarafından reddediliyor.
Devlet yerele, yerel yönetime
neden güvenmiyor ki?
Hakkâri’nin BDP’li Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu bu kararları, “Devletin seçilmişe hakimiyeti’ diye niteliyor. Makamında, Belediye Meclisi ve İl Genel Meclisi üyeleriyle, eski belediye başkanlarıyla sohbet ederkenBedirhanoğlu bu durumdan şöyle yakınıyor:
“Devlet yerele, yerel yönetimlere hiçbir zaman güvenmemiş ki... Yerele bazı hakları verir gibi yapmış, özünde hiçbir şey vermemiş... Çünkü aynı işi o ilde devlet de yapıyor. Para belediyeye değil, devlet kuruluşuna geliyor. Sana da dönüp diyor ki, 'İş yapılmazsa, para geri gidecek!’ Devlet, halkın oyuyla seçilmiş yerel yönetimlere güvenseydi, bu kadar maddi manevi kayıplar olmazdı, kaynak boşa harcanmazdı.”
Hakkâri İl Genel Meclisi’nden biri yine ‘devlet’ten yakınıyor:
“İl Genel Meclisi’nin bütün projeleri dondurulmuş vaziyette. Bunların arasında, boşaltılan köylerin tazminat konusu da var. Para harcamak istemiyor vilayet... Köy isimlerinin iki dilli,Türkçesinin yanında Kürtçesi de olsun istedik. Bu proje de duruyor.”
Sorunu çözmek istiyorsan, halka
güvenmekten başka çaren var mı?
Bir başkası söz alıyor:
“İhtiyaçlarını bana sor! Projelerini bana ver! Kürt sorununu bana sor! Böyle gitmez. Devlet kendi içinde, kendi aralarında konuşarak bu sorunları çözemez. Gerçekten çözeceksen halka güvenmekten başka çaren yok.”
Hakkâri Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu, sözü yine "halka güvenmeyen devlet"e getiriyor:
“Halkına güvenmeyen devletin en önemli göstergesi ne mi? Bakın etrafınıza Hakkâri’de ya da bölgenin başka yerlerinde... Hep tel örgülerinin, kum torbalarının arkasına, yükseklere, kale gibi yerlere çekilen devleti, askeri, polisi görebilirsiniz.”
Süreç, çözüm ya da barış süreci.
Belediye Başkanı Bedirhanoğlu, makamında bu konu açılınca yakınıyor:
“Çözüm süreci başlamış, iyi güzel... Dört yıldır ben Şenoba’ya gider gelirim. Bunca yıldır ilk defa geçen gün aranmak istedim. Arabamı zorla aradılar. Bagajı açtılar. Nizamiye kapısı gibi kocaman bir kontrol noktası, sanki garnizona giriyorsun. Eskiden böyle nizamiye gibi kontrol noktaları yoktu. Bir yandan barış süreci diyorsun, bir yandan böyle kontrol noktaları kuruluyor. Bir yandan barış, bir yandan yeni korucu kadroları, yeni karakollar, sınıra tahkimat... Hani derler ya, bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu... Yani inandırıcılık meselesi...”
Silahın devre dışı bırakılması
ya da silahsız siyaset...
Diyarbakır, Mardin’le Viranşehir, Kızıltepe, Nusaybin ve Cizre’yle Şırnak’ta bir haftadır yol boyu tüm duraklarda olduğu gibi Hakkâri’de de çözüm süreci, barış elbette ciddiye alınıyor.Silahın devre dışı bırakılması son derece önemseniyor.
Belediye Başkanı’nın makamında sohbet ederken biri şöyle diyor:
“Elbette barış... Silahın devre dışı bırakılmasının zamanı çoktan beri geldi. Ama sizin deyişinizle ‘silahsız siyaset yolları’ndaki tıkanıkların giderilmesi lazım. Şimdi eline hiç silah almamış olan ve bugün hâlâ KCK’den hapiste yatanlar var. Onların serbest bırakılması lazım. Ayrıca, onların bir daha içeri alınmasını engelleyecek yasal altyapının oluşturulması lazım ki, yarın bir emirle yine hapse atılmasınlar.”
Şöyle devam ediyor:
“Daha önceki yazılarınızda vardı, barışın altının, içinin doldurulması yani... Demokratikleşme adımlarının çözüm süreciyle birlikte götürülmesi şart... Gerçek barışın, adil barışın ya da kalıcı barışın yolu buradan geçiyor, demokratikleşmeden... Şimdilik bunu göremiyoruz. Bu da soru işaretlerine, şüphelere sebebiyet veriyor.”
Belediye Meclisi’nden bir üye tamamlıyor:
“Demokratikleşme meselesi önemli... Yoksa kimilerinin bugün gömeceği silahları yarın başkaları topraktan çıkarıp yine dağın yollarına vurabilir kendini...”
Sevgili Hızu Teyze’nin sesi
dağların yamaçlarında yankılanıyor
Belediyeden ayrılırken Hızu Teyze’yi görmek istediğimi söylüyorum.
2011’in Ekim ayında çıkan Barışa Emanet Olun isimli kitabımı ithaf ettiğim Hızu Teyze. Kitabımın girişinde onun bir fotoğrafıyla birlikte şu satırlar yer alır:
“Yaşamak için acı çeken, Çukurca’nın Kavuşak köyünden Hızu Teyze’ye...
Zarif doruğunda yaz kış karın eksik olmadığı Sümbül Dağı’nın eteklerinden Hakkâri’yi seyrediyorum.
Çabuk çabuk adımlarla geliyor.
Yaşlı bir kadın.
Belli, söyleyeceği bir şeyler var.
Bütün yaşadığı acılar sanki suratının derin hatlarına yerleşmiş...
Adı Hızu, soyadı Taş.
'Buyur Hızu Teyze,' diyorum.
Çukurca’nın Kavuşak köyünden devlet zoruyla Hakkâri’nin en yoksul kenar mahallesindeki bir gecekonduya göç edenlerden..
'Yaz evlat,' diye söze başlıyor:
'Biz barışa susamışız!'
Yüreğinden dökülüyor sözcükler:
'Dağdaki gerilla da, asker de bizim çocuklarımız… Barışa sahip çıkın, mahkûmları affedin!'”
Hakkâri’nin en yoksul mahallesi, Sümbül Dağı’nın eteklerindeki Kürtçesi Kanikewke olan Keklik Pınarı mahallesinden Hızu Teyze’ye beni Mikhailgötürecek.
Arabamıza biniyoruz.
Mikhail cep telefonuyla konuştuktan sonra bana dönüyor:
“Hızu Teyze ölmüş!”
Hızu Teyze’nin sesi Sümbül Dağı’nın yamaçlarında çınlıyor, sakın kulak tıkamayın bu sese:
“Biz barışa susamışız, barışa sahip çıkın!”
Güneydoğu yollarından barış notlarının 9. yazısı yarın Van’dan…
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024