Hasan CEMAL
ROMA
Campo de Fiori... Çiçek Tarlası Meydanı... Roma’nın kilisesi olmayan tek meydanıdır burası.
Kim bilir kaçıncı gelişim.
Her seferinde Bruno’nun etrafında bir tur atar, sonra heykele nazır İl Nolano kahvesinde oturur, İtalyanların insanın içini ısıtan şamatasını seyre dalarım.
Bazen yazı yazarım.Bazen de Bruno’yla birlikte düşünürüm, özgürlüğü, bağımsız ve eleştirel düşünceyi...
Bugün meydan daha şenlikli, pazar kurulmuş...
Bu sefer yanımda, bir okurumun yıllar önce gönderdiği Czeslaw Milosz’dan bir şiir var, adı Campo de Fiori.
Milosz, Nobel Edebiyat Ödülü olan Polonyalı ozan.
Ben onu 1980’lerde Tutsak Akıl kitabıyla tanımış ve kendi ‘aklımın özgürleşmesi’nde yararını görmüştüm.Önce Czeslaw Milosz’un şiirini okudum.
İlk dizeleri çarpıcıydı, çok güzel anlatıyordu bu tarihi meydanı, sanki bugün gibi yazmıştı.
Roma, Campo de Fiori;
Zeytin ve limon sepetleri,
Şarapla yıkanmış,
Çiçeklerle bezenmiş kaldırımlar,
Masalara saçıyor satıcılar
Pembe ürünlerini denizin,
Siyah üzüm salkımlarını,
Tüyleri üzerine düşen şeftalilerin.
İşte tam bu meydanda
Yakıldı Giardano Bruno;
Tutuşturdu cellat,
Bakışları altında, meraklı serserilerin
Ve daha sönmemişti alevler,
Doluverdiğinde tavernalar;
Başlarında zeytin ve limon sepetleri,
Ortalıkta dolaşırken satıcılar. Batı’da fanatizme, bağnazlığa karşı mücadelenin ne kadar zorlu ve kanlı geçtiğini, hâlâ da bitmediğini düşünüyorum.
Tarih, Avrupa’da bugünkü durağına kolay gelmedi.
Güneş çıktı ama soğuk ısırıyor.
Kahve de ısıtılmış değil.
Bir kadeh grappa iyi geliyor.
Roma’yı gezerken her zaman tarihle flört edercesine bir duyguya kapılırım.
Roma sokaklarında tarihle baş başa kalır insan.
En çok Campo de Fiori’yi severim.
Gürültülü, gerçek Romalıların yaşadığı, orta yerinde pazar kurulan bir meydan.
Kilise yoktur meydanda ama kocaman bir heykel vardır:
Kitap okuyan bir papaz heykeli...
Gövdesindeki kabartmalar ilginçtir.
Bir mahkemede yargılanan, odunların üstünde yakılan din adamının öyküsünü anlatır.
Engizisyon tarafından ölüme gönderilen bu din adamı, Giordano Bruno’dur.
Tarih, 16 Şubat 1600.
Bruno şafakla birlikte Engizisyon muhafızları tarafından meydana getirilir, sürüklene sürüklene.
Meydanın ortasına tepeleme odun yığılmıştır.
Bir cellat, elinde kocaman ve keskin bir kıskaçla yaklaşır ona. Bruno’nun dilini koparırken meydanı dolduran halk kendinden geçmiş hâlde haykırır.
Aynı anda bir keşiş, elindeki meşaleyle tutuşturur odun yığınını...
İşte Hıristiyan Ortaçağı...
Bruno ne yapmıştı da bunu hak etmişti? Bu filozof din adamının suçu, kendi çağının ötesinde yaşıyor olmaktı.
Gerçekte tüm dinlerin özünde yatan akla aykırılığı sorgulamaya kalkışmak cüretini göstermişti.
Aydınlanma Çağı’nın öncülerinden biriydi.
Başkalarının kendi adına düşünmesine karşıydı belki de...
Kant’ın “Kendi aklını kullanma cesaretini göster!” diye özetlediği Aydınlanma düşüncesinin sloganına ondan iki yüzyıl önce sarılmıştı belki de...
Başkalarının kendi adına düşünmesini kendine yediremiyordu.
Demek ki Descartes’ın tavsiyesi bir yüzyıl önce onun da aklına düşmüştü:
“Her şeyi sorgula!”
Onun için Giordano Bruno dini ve felsefi özgürlüğü savunmuştu.
Kutsal Kitap’ın yazdıklarını sorgulamış, böylece aklın özgürleşmesine, bilime, uygarlığa giden yolda tarihin hızlanmasına katkıda bulunmuştu.
Ama yakıldı!
Yakıldı ama yükselen alevler de dünyayı aydınlattı.
Hıristiyan Ortaçağı’nın o kopkoyu karanlığını yırtan entelektüel devrim ateşlendi.
İç içe halkalardan oluşan düşünce devrimiyle Batı, Doğu’ya karşı üstünlüğünü kurmaya başladı.
Bruno gibi aydın insanların bağımsız düşünebilmeleri sayesinde, akıl parantezden kurtulmaya ve özgürleşmeye yöneldi. Tutsaklıktan sıyrılmaya başladı akıl...
Kafaların içindeki setler birer birer yıkıldı.
Eleştirel düşünce, insanlığın ufkunu genişletirken bilimsel buluşlarla 20. yüzyıl boyunca gitgide hızlanarak devam edecek maddi refahın temellerini attı.
Tarihin akışı böyle hızlandı.Demokrasi ve özgürlük böyle gerçeklik kazanmaya başladı.
İşte bunun için ne zaman Roma’ya gitsem, mutlaka Campo de Fiori’de bir kahve içer, Giordano Bruno’nun heykelinin önünde demokrasi ve özgürlük için ödenen bedelleri düşünmeye çalışırım.
Bu kez özellikle kendi memleketimi düşünüyorum.
Özgürlük için ödenen bedeller büyüyor Türkiye’de.
Sevgili Hrant’ı andık hafta içinde.
Sevgili Uğur Mumcu’yu anıyoruz bugün.
Ya şimdi hapiste olanlar?..
Sevgili Can Dündar, Erdem Gül, Mehmet Baransu...
Sur’da, Cizre’de, Silopi’de, Silvan’da, Nusaybin’de yaşanan acılar...
Özgür düşünce diyoruz, 1128 akademisyen hepimizin gözleri önünde linç ediliyor.
Bunun, ‘Ortaçağ karanlığı’ndan ne farkı var?
Bunun, Bruno’yu odunların üstünde farklı düşündüğü için yakan kafadan ne farkı var?
Czeslaw Milosz’un son dizeleri şöyle:
Çoktan unuttu dünya,
Sahipsiz ölüp gidenleri;
Uzak gezegenlerden gelmişcesine,
Yabancı kaldı bize sözcükleri.
Artık bir söylence olacak tüm bunlar,
Ama bir başka Campo de Fiori’de
Sözcükleriyle bir başkaldırı başlatacak ozan,
Yıllar geçince aradan...
Merak etmeyin, bu dünya despotlara kalmayacak.
İyi pazarlar!
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024