Hasan CEMAL
Türkiye üniter olarak kalmakta direnirse mi bölünür? Yoksa İspanya örneğindeki gibi, güçlü bir ‘özerk yapı’yla ya da ‘federasyon’la mı bölünmekten kurtulur, birliğini korur ve büyür? Büyümek ne demek? Türkiye’nin örneğin Irak Kürtleriyle bir federasyon çatısı altında birleşmesi...
Irak bölünmüş durumda. Bir yanda Şiiler, diğer yanda Sünniler, öbür yanda Kürtler. Ne iktidarın ne de petrolün paylaşımında anlaşabiliyorlar; bölünme derinleşiyor.
Suriye de bölünebilir.
Sıra Türkiye’ye gelir mi?
Türkiye üniter olarak kalmakta direnirse mi bölünür?
Yoksa İspanya örneğindeki gibi, güçlü bir ‘özerk yapı’yla ya da ‘federasyon’la mı bölünmekten kurtulur, birliğini korur?
Fransa’nın cumhurbaşkanlarından Mitterrand’ın 1980’lerin başındaki sözünü anımsıyorum:
“Düne kadar sıkı merkeziyetçi bir devlet yapısıyla Fransa’nın birliğini korumuştuk. Artık tam tersini yapmak, sıkı bir ademi merkeziyetçilik uygulamak zorundayız.”
Özetle:
Üniter kalmakta direnen bir Türkiye küçülür, özerk ya da federatif bir Türkiye büyür mü?
Küçülmek ne demek?
Türkiye Kürtlerinin Irak Kürtleriyle kaderini birleştirmesi...
Büyümek ne demek?
Türkiye’nin Irak Kürtleriyle, Suriye Kürtleriyle bir federasyon çatısı altında birleşmesi...
Ama ya büyüyeyim derken karşında büyük Kürdistan’ı bulursan?..
Bu konular acaba değişik senaryolar halinde ‘devletin zirveleri’nde konuşuluyor mu?
Konuşulduğunu söyleyenler var.
PETROL VE KÜRTLER...
Peki ya enerji, petrol...
Bu konu Türkiye’nin Kuzey Irak ya da Irak Kürdistanı’na bakışını nasıl etkiliyor?
Irak’ın neredeyse Suudi Arabistan kadar petrol zenginliği var. Bu açıdan Musul ve Kerkük’ün yanısıra Kuzey Irak’taki ham petrol rezervlerinin de olağanüstü zengin olduğu ortaya çıktı.
Devletin zirvelerinde bunun Türkiye açısından ne anlama geldiğinin çok iyi farkında olanlar var.
Hiç kuşkusuz Irak Kürtleri de üstünde oturdukları bu zenginliğin kendileri için bir refah ve gelecek garantisi olduğunu iyi biliyorlar.
Kısacası:
Türkiye de, Irak Kürt yönetimi de, karşılıklı iyi ilişkilerin her iki tarafın da çıkarına olduğunun bilincindeler.
Bu nedenle, devletin zirvelerinde esintiler öyle ki, Kuzey Irak’taki petrol zenginliği konusunda Türkiye -Amerika dahil- kimseye meydanı boş bırakmak niyetinde değil.
Peki ya PKK?..
PKK’nın varlığı iki taraf için de bir çıban başı değil mi?
Öyle tabii. Barzani olsun, Talabani olsun Irak’lı Kürt liderler 1990’lardan beri PKK’nın Türkiye’yle başlarını belaya sokmasına karşı çıkıyorlar.
Ama her seferinde Türkiye’ye dönüp, “Sen de birşeyler yap artık!” demeye devam ediyorlar. Yıllardır bu böyle, hiç değişmiyor.
Nedir o birşeyler yapmak?
Kürt sorununu barışçı çözüm rayına oturtacak adımlar...
ERDOĞAN’I İKNA ETMEDEN...
Kürt sorunu böyle bir çözüm rayına oturmadan Türkiye’nin etkili bir rol oynaması, bölgesel güç olması mümkün mü?
Hayır.
Devletin zirvelerinde de bu gerçek görülüyor mu? Görülmediği söylenemez ama...
‘Ama’sı ne?
Başbakan Erdoğan’ın bugünkü halleri, 2014 hesapları öyle ki, Kürt sorununun çözüm rayına sokulması ihtimaline kapıyı aralamıyor.
Erdoğan bugün artık ‘Kürt sorunu’nun varlığını bile kabul etmiyor, “Kürt kökenli vatandaşlarımın sorunları var” demekle yetiniyor.
Erdoğan’ı ikna etmeden Kürt sorunu konusunda bugün yol almak hayaldir.
Peki, ikna edilebilir mi?
2014’ten önce çok zor.
Çankaya’ya çıktıktan sonra belki.
Tayyip Erdoğan’ın Kürt sorunuyla ilgili olarak ikna edilebileceği konusunda iyimserler de, kötümserler de var devletin zirvelerinde...
Kimi de diyor ki:
“Geçmişte olmadık virajlar almış, umulmadık dönüşler yapabilmiş, Kandil’in temsilcisinin karşısınaOslo’da kendi özel temsilcisini -bugünkü MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı- bile oturtacak kadar siyasal cesaret sergilemiş bir Erdoğan yine şaşırtabilir.”
Olabilir.
Ama 2014’ten önce değil.
2014 sonrası da belki...
İDRİS NAİM ŞAHİN’LERLE...
Erdoğan’ın bugün sergilemekte olduğu aşırı milliyetçi-muhafazakar söylemle, yakın çevresindeki bazı kurmaylarının zihniyet dünyasıyla, İdris Naim Şahin’leriyle Türkiye’de Kürt sorununun barışçı çözüm rayına oturtması uzak ihtimaldir.
Ancak, hayatın gerçekleri devletin zirvelerini de anlaşılan etkiliyor. Kürt sorunu çözüm rayına sokulmadan Türkiye’nin yalnız içte değil, dışta da ‘manevra alanı’nın sınırlı kalacağına dair ‘düşünce egzersizleri’nin etki alanı genişliyor devletin zirvelerde...
Peki ya PKK?
PKK gözardı edilerek Kürt sorunu çözüm rayına girer mi?
Hayır girmez.
Devletin zirvelerinde de PKK’nın artık gözardı edilemeyeceğini görenler elbette var, hatta sayıları çoğalıyor.
Fakat neyin nereden tutulacağı konusunda kafalar bugün de karışık. PKK’sız çözüm olmaz diyorlar ama nasıl olacak dendi mi farklı sesler kulağa çalınıyor.
PKK’YI ÖCALAN’SIZ BÖLMEK!
Kafalara takılı bir soru:
Öcalan’ın devre dışı kalması PKK’yı nasıl etkiler?.. Böler mi PKK’yı?..
Bu soru devletin zirvelerinde varlığını koruyor. Yani böl ve yönet refleksi devam ediyor ya da hâlâ gücünü koruyor.
1999’dan itibaren PKK’yı Öcalan’la bölmek fikri vardı, şimdi de galiba Öcalan’sız...
Ya da örneğin bir on yıl sonra PKK’nın bugünkü lider kadrosunun yetmişli yaşlara geleceği, böylece PKK’nın kaosa sürüklenebileceği gibi beklentiler, senaryolar da yazılıyor galiba...
İRAN FAKTÖRÜ...
Devletin zirvelerinde, sanıyorum, İran önplana çıkmaya başlamış. PKK, Suriye ve Irak konularında Türkiye karşısında Şii İran’ı her geçen gün daha çok buluyor çünkü...
Örneğin son olarak Şemdinli’de PKK’ya, Irak’ta Şii Başbakan Maliki yönetimine, Suriye’de Beşşar Esad’a İran desteği, anlaşılan, her geçen gün Ankara’nın canını fena halde sıkıyor. Bir zamanlarnükleer anlaşmazlık bağlamında İran’a kol kanat geren Türkiye’nin havası şimdi değişmiş durumda...
Devletin zirveleri derken söz uzadı.
Frene basıp başa döneyim.
END GAME VAR MI?
Devletin zirvelerinde Kürt sorunuyla ilgili bir end game var mı?
Bu İngilizce deyim, nihai oyun planı diye çevrilebilir Türkçeye.
Var mı Ankara’da bu?
Yoksa kolayına mı kaçılıyor? Dağda PKK’yı kovalarız, şehirde KCK’yı içeri tıkarız, bu iş ancak böyle biter mi yani? Şimdilik görünen o ki, daha çok kolayına kaçılıyor.
Ama demin de söylediğim gibi, hayatın gerçekleri eninde sonunda bir ‘end game’i devletin zirvelerine dayatabilecek.
Yazımın başındaki soru:
Türkiye üniter kalarak mı birliğini korur, yoksa tersi mi?..
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024