Melih ALTINOK
Kuzey Kıbrıs'ta Cumhurbaşkanlığı seçimlerini solun adayı Mustafa Akıncı kazandı. Akıncı'nın seçilir seçilmez yaptığı konuşmada sarf ettiği "Yavru vatan değil kardeş ülkeyiz" sözleri ise seçim sonuçlarından daha çok tartışılıyor.
Dün gazetecilerin Akıncı'nın sözlerine yorumunu sorduğu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan şunları söyledi: "Bu ifadeler bir sıcaklığın gereğidir. Sayın Akıncı seçilmiş bir Cumhurbaşkanıdır. Kendisini tebrik ettik. Ancak iki kardeş ülkeyiz dediğinizde bu farklı yerlere gider. Sayın Akıncı'nın ağzından çıkanı kulağının duyması lazım. Türkiye, KKTC'ye niye sahip çıkıyor? Bunun bir esbabı mucibesi var. Kardeş olarak çalışmanın bile bir yolu vardır ve bir bedeli vardır."
Yazıyı yazdığım saatlerde Erdoğan, Akıncı ile bir telefon konuşması gerçekleştiriyordu. Konuşmanın içeriğini ve ilişkilerin bundan sonraki boyutunu tahmin etmek zor değil. Muhtemelen Akıncı tartışma yaratan sözlerinin Türkiye'ye değil, seçmene yönelik olduğu konusunda Erdoğan'ı ikna edecektir. Zira fiilen iki denk aktörün diyaloğuyla karşı karşıya olmadığımız ortada.
Bunu yalnızca KKTC'nin Türkiye'ye olan ekonomik, siyasi ve askeri bağımlılığı nedeniyle söylemiyorum. Çünkü Eroğlu'nun seçim çalışmalarında dile getirdiği "ayakları üzerinde duran Kıbrıs" hayali için de bu "ayrıcalıklı ilişki" modeli elzem.
Öyle ya, KKTC'nin ekonomik ve siyasi bağımsızlığını elde edip ayağa kalkması önündeki engel Türkiye değil. Aksine KKTC'nin bağımsızlığını yani Akıncı'nın hâkimiyetini doğru düzgün tanıyan yegâne devletten bahsediyoruz. Dolayısıyla öngörülen çözüm, birleşik Kıbrıs ya da taksim, ne olursa olsun kuzeyin varlığının ve temsilinin uluslararası arenada kabulü için Türkiye'nin siyasi gücünü arkasına alması gerekiyor. Yani tartışmanın ada söz konusu olunca ilk akla gelen "hakkaniyet" konusu ya da milliyetçi argümanlar dışında real politik boyutunu konuşmalıyız.
Hayaller, gerçekler
Evet, Akıncı da tıpkı daha önce adadaki sol rüzgârı arkasına alan Mehmet Ali Talat gibi solcu. Hatta kendisini Yunanistan'daki Çipras'a benzetip yüreklendirenler de var. Bu yüzden Ankara'yı rahatsız eden moral söylemlerini anlamlandırmak zor değil. Ama Akıncı da, KKTC için her anlamda onca bedel ödemiş Türkiye'nin, Ege ve AB gibi dış politikayla ilgili hedeflerine zarar verecek çıkışlara tepkisini soğukkanlıca okumak zorunda. Kaldı ki Akıncı, klişe sol söylemin Türkiye ezberlerini dillendirdiği zeminin artık tarih olduğunu görmeli. Zira karşısında ne "Kıbrıs Türktür Türk kalacak" şeklindeki arkaik milliyetçi söylemlere sarılmış bir Ankara var, ne de Ecevit'in koyu anti emperyalist söylemiyle dış politikaya bakan bir zihniyet.
Erdoğan 2004'te adada yapılan referandumda "evet"i destekleyerek, Cumhuriyet tarihi boyunca çözüm iradesini açıkça sahiplenen tek lider oldu. Üstelik bunu önemli seçimlerin arifesinde, tabanındaki milliyetçi unsurun tepkisini göğüslemeyi göze alarak gerçekleştirmiş bir siyasi. Yani aradığınız o "eski Ankara"ya ulaşılamıyor. Türklerin birleşmeye "evet" oyu vermesine rağmen yıllarca taksime karşı çıkan Güney'den "hayır" çıkmasını hatırlayın. Türkiye ve KKTC açıkça çözümden yana tavır almışken, güney kesimi hukuksuz şekilde AB'ye alınmadı mı? KKTC Türkiye'nin dış politikadaki ağırlığına rağmen o dönem hakkını alamamıştı. Şimdi Akıncı, "Türkiye'den kop gel" mesajı veren Rum Kesimi'nden, arkasında Türkiye'nin desteği olmadan birtakım kazanımlar elde edebileceğini mi düşünüyor?
Hele hele bu hedefe, Türkiye'deki kendi söküğünü dikemeyen muhalefetin desteğine oynayarak ulaşacağını umuyorsa daha da vahim.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019