Abdulmenaf KIRAN
15 Temmuz darbe girişiminden sonra, olağan üstü halin ilanı ile beraber toplumda bir kaygılı bekleyiş olmaya başladı. Olağanüstü Kanun Hükmünde Kararnamelerle Fetocülere ait iş yerlerine el konulması ve binlerce kişinin kamu görevlerinden uzaklaştırılması, reel ekonomi üzerinde de olumsuz etkisini gecikmeden gösterdi. Bir yandan kamuda işten atılanlar, bir yandan da el konulan iş yerlerinde çalışanların işsiz kalması, zaten kabul edilebilir sınırların üzerinde olan işsizliği büsbütün artırdı.
Öte yandan sermaye güvenli ortam ister. Özel mülkiyetin güvence altında olmasına bakar. Akşam zengin olup, sabaha karşı KHK’larla tüm mal varlığına el konulduğu için yoksul olan insan sayısı artıkça, sermaye ürkmekle kalmaz, panik içinde güvenli liman arar.
OHAL’in ilanından sonra, hemen hemen tüm kredi değerlendirme kuruluşları, Türkiye Ekonomisinin durgunluk dönemine girdiğini rapor etti. Hükümet tüm bu değerlendirmeleri sakin karşılayıp, önlem alacağına, bunlar siyasi değerlendirme deyip, rapor ve gözlemleri reddetti. Ne var ki OHAL’in ilanından bu yan beş buçuk ay geçti. Geçen bu süre tüm kredi değerlendirme kuruluşlarını haklı çıkardı. Piyasada yaprak kımıldamıyor, döviz almış başını gidiyor. Tüm çabalara rağmen dövizdeki yükseliş durdurulamıyor.
Dövizdeki bu ani ve hızlı yükselişin topluma ağır bir faturası vardır. Bir kere Türkiye ekonomisi kapalı bir ekonomi değildir. Zaten ihracatımızın ithalatı karşılama imkânı yoktur. Dış ticaret açığı çok fazla. Bu ülke enerji bakımından yüzde yetmişin üzerinde dışa bağımlıdır. Bir yandan dünya piyasalarında petrol fiyatının artması, öte yandan döviz kurunun yükselmesi ekonomi üzerinde çifte baskı yapıyor. Enerji, üretimde de dağıtımda da temel girdidir. Hem üretim maliyeti hem de dağıtım maliyeti hızla artıyor. Enerji dışında da günlük yaşamda kullandığımız pek çok şey ithal ürünüdür. İthal malların fiyatı da dövizin yükselmesine bağlı yükseliyor. Bunun sonucu ister istemez enflasyon artacaktır. Enflasyondaki her bir puan artışı, işsizlikte de bir puan artış sağlayacaktır.
Küresel ekonomide sermaye iki şey arar. Birincisi güvenli bir piyasa, ikincisi de karlılıktır. Türkiye 19 Temmuzdan bu yana sermaye için güvenli sayılmıyor. Hiçbir yargı kararı olamadan, hükümetin düzenleyici işlemi ile işyerlerine ve işletmelere el konulabiliyorsa, burada sermaye için güven sorunu doğmuştur. Nitekim sadece yabancı sermayede değil, yerli sermayeden de kaçış vardır. Ülkeden çıkan döviz giren dövizden fazla olunca, dövizdeki yükseliş durdurulamıyor. Cumhurbaşkanın halka dövizinizi satın çağrısı, dövizin yükselişini engelleyemez. Zira dövize olan talep arzdan çok yüksektir.
Faizin aşırı düşürülmesi de sermayenin kaçışında etkili oluyor. Finansal hareketin yönü yine getirinin yüksekliğine bağlıdır. Her para sahibi girişimci değildir. Genelde tasarruf sahipleri girişim ve yatırım risklerini almadan tasarruflarını değerlendirme eğilimindedirler. Türkiye’de faiz getirisi dünya piyasalarının altına düştüğünde para faizin yüksek olduğu yerlere doğru akacaktır. Türkiye kapalı ekonomiyle yönetilmiyor ki faiz düşünce yatırım artsın. Faizin düşürülmesi tasarrufları doğrudan doğruya yatırıma yönlendirmiyor. Küresel ekonomide dünyanın başka bölgesinde daha yüksek faiz varken, kolay ve risksiz getiri olduğu için tasarruflar öncelikle oraya yöneliyor. Şu anda ülkeden döviz çıkışını artıran bir etken de, faizin enflasyonun altından seyretmesidir.
Ekonomi yönetimi doğru yolda değildir. Bu ekonomik politika piyasayı canlandıramaz. Ülkede döviz çıkışının hız kazandığı bir dönemde vergileri artırmak yangına körükle gitmektir. Son günlerde Otomotivden tutun, tütün ve alkollü içeceklere kadar Özel Tüketim vergisi artırıldı. Zaten döviz artışı ile yükselen fiyatlar vergi artışı ile daha da katlandı. Hadi otomobiller ithal ediliyor, fiyatlarının yükselmesi talebi düşürerek bir miktar ithalat ihracat dengesine katkı yapabilir. Tütün ve alkollü içeceklerdeki fiyat artışı döviz tasarrufu sağlamaz. Olsa olsa kaçakçılığı kamçılar. Komşu ülkede beş liranın altında olan sigarayı piyasaya üç kat fiyatla arz ederseniz, vatandaş kaçak yoldan temin yoluna gider. Üstüne üstlük ihraç ettiğimiz sigara daha çok döviz verilerek kaçak yolda ülkeye geri döner.
Alkolde de durum aynı. Fakat bu kez kontrolsüz, ruhsatsız, merdiven altı alkollü içecek üretimi başlar. 2011 yılından bu yana yüzlerce vatandaşımız sahte rakı nedeniyle hayatından oldu. Öte yandan eğlence sektörü zora girer. Alkollü içecek fiyatı arttıkça, eğlence mekanlarının kepenkleri birer birer kapanır. Bu da yeni bir işsizlik ve gelir kaybı nedenidir.
Hükümetin ekonomi ile ilgili kararları rasyonel değildir. Mali politikalar mali ihtiyaçtan kaynaklanmıyor. İslami reflekslerle hareket edince, mali yük toplumun bir kesiminin sırtında kalıyor. Aslında hükümet bununla insanların yaşam tarzlarına müdahale etmiş oluyor. Bu nedenle AKP hükümeti başa geldiğinden beri tütün ve Alkollü içeceklerin fiyatı defalarca katlanmıştır.2002 de 8.5 TL olan 70.lik rakı bu gün 82.TL, 2.5 TL olan marlboro sigarası bu gün 13 TL’dir. 2002 de asgari ücret 265.5 TL iken bu gün 1.300.00.TL’dir. Sigara asgari ücretle baş başa zam alırken alkollü içecekler asgari ücrete göre tam iki kat zam almıştır. 2002 de Türkiye’de fert başına düşen gayri safi milli hasıla bin doların altında iken, şu anda 8.500 dolar düzeyindedir. (son döviz artışı dikkate alındığında) Alkol ve tütün tüketicileri gayrı safi milli hasıladaki artışın getirdiği refahtan zerre kadar istifade edemedikleri gibi, yaşam seviyeleri gerilemiştir. Hükümet açıkça yaşam tarzını hedef almış, kendilerinden olmayan, öteki saydığı bu kesime bile bile yüksek bir vergi yüklemiştir.
Hükümetin ÖTV’yi artırması liberal ekonomin de ruhuna aykırıdır. 1945 yılından beri gümrük vergilerinin düşürülmesi ve kota uygulamalarıyla mücadele ediliyor. Dünya Ticaret Örgütü, sermaye ve emtianın serbest dolaşımı için tüm dünyada gümrük vergilerinin yeknesaklığı konusunda çalışmalar yürütüyor. Türkiye’nin dünya piyasasıyla rekabet edebilecek güçlü bir otomotiv sanayisi yoktur. Otomotivdeki ÖTV artışı gizli bir gümrük vergisi artışı anlamında da yorumlanacaktır. ÖTV artışı talebi düşürecek, buna mukabil ithalat da düşecek. Küresel otomotiv devleri elbette bu duruma kayıtsız kalmayacaktır. Hem Türkiye aleyhine DTÖ ve kendi hükümetleri nezdinde lobicilik yapacak. Yüksek bir ihtimal ile o hükümetler de Türkiye’den ithal ettikleri mallara ÖTV benzeri vergiler uygulayacaklardır. Bu da Türkiye’nin ihracatını düşürecektir. Kısacası ÖTV artışı bir yandan vatandaşın refahını düşürürken beklenen mali katkıyı sağlamayacaktır.
Bundan sonra Türkiye ekonomisini zor günler bekliyor. Piyasanın canlanması verili durumdan zor görünüyor. Önümüzdeki dönemde pek çok esnafın kepenk kapatmasını, işletmelerin ardı ardına iflasını tahmin etmek kehanet değildir. 05.12.2016
Av.Abdulmenaf KIRAN
HAK-PAR Gnl.Bşk.Yard.
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları


























































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.08.2025
8.04.2024
23.05.2020
30.03.2020
27.06.2019
28.05.2019
27.06.2018
24.04.2018
14.02.2018
4.02.2017