Ahmet ALTAN
Daha önceleri merkez medya yapardı bunu...
Şimdilerde Başbakan’ın medyası yapıyor.
Herkesin kendileri gibi yasakçı, sansürcü, baskıcı olduğunu, başkalarının da kendileri kadar dürüstlükten uzaklaştığını görmek istiyorlar.
Galiba kendilerine benzemesini en çok istedikleri gazete de Taraf.
Biz onlara istesek de benzeyemeyiz.
Başka bir geçmişten, başka bir gelenekten, başka bir ahlaki damardan geliyoruz.
İktidar sahiplerinin karşısında sebilhane bardağı gibi dizilip kırıtmak yok bizim geleneğimizde, iktidarda olanların gözüne girebilmek için gerçekleri saptırmak, saklamak yok, güçlü olandan bir ikbal beklemek yok.
Bir tek düsturumuz var bizim, doğru bildiğimizi her şartta söylemek.
Doğruyu söyleme gücünün sağladığı özgürlük, yeryüzündeki bütün iktidarlardan daha çekici bizim için.
Bundan vazgeçmeyiz.
Çok namuslu olduğumuzdan değil, bundan daha eğlenceli, bundan daha tatminkâr hiç bir şey bulmadığımızdan.
Doğru olduğuna inandığımızı söyleriz, bu yüzden karşı fikirler bizi korkutmaz, birisi bizimle aynı fikirde olmadığında görüşlerimiz çökecek diye bir endişemiz olmaz, karşımızdakinin doğrusunun bizim doğrumuzdan daha geçerli olduğunu anladığımızda o doğruyu savunuruz.
Haklı çıkmaya çalışmayız, haklı olmaya çalışırız.
O yüzden bu gazetede fikirler üstünde bir yasak, bir kısıtlama yoktur, kendi aramızda da bazen kıran kırana tartışırız.
Hiç bir yazarın tek kelimesine bile dokunulmaz.
Hatta zaman zaman okuyucularımızdan gelen ve gazeteyi eleştiren yazıları da basarız.
Bu gazetede çalışıp da yazılarının yasaklandığını, engellendiğini söyleyebilecek hiç kimseyi bulamazsınız.
Ama bulmak isteyenler, bulmak için çırpınanlar vardır.
Son olarak bir Orhan Miroğlu olayı yaşadık.
Apaçık ortada olan bir olay için bunca çarpıtma nasıl yapılır hayretle izledik.
Kayıtlara geçsin diye yaşananları bir daha anlatayım.
Bizim gazetede az sayfa, çok yazar var, onun için bir kural koyduk, özel dosyalar ve medya üzerinde yazdığı için geniş bir yere ihtiyacı olan Alper Görmüş’le kültür-sanat sayfaları dışında hepimiz 4000-4500 vuruş arasında yazarız.
Benim yazılarım 4200 vuruşu asla geçmez, en sıkışık zamanlarda bile yazımı kısaltırım.
Elbette bu Allah’ın emri değildir; çok ilginç bir konuda bir yazarımız daha fazla yer istediğinde ona bu yeri açmaya uğraşırız.
Ama normal durumlar için geçerli kuralımız budur.
Önceki gün Miroğlu bir yazı gönderdi.
5700 vuruş.
Gazete terminolojisine yabancı olan okuyucularımız için söyleyeyim, bu boyda bir yazı yarım sayfaya yakın bir yazı demektir, yeryüzünün hiçbir gazetesinde çok özel bir durum yoksa o uzunlukta bir “köşe yazısını” yayımlamazlar.
Yazarlar editörümüz Tamer Kayaş, Miroğlu’nu arayıp yazıyı kısaltmasını istedi.
Miroğlu’nun cevabı aynen şuydu:
“Yazımı kısaltmam, eğer yazımı basmazsanız yarın bütün internet sitelerine o yazıyı veririm.”
Başkalarını bilmem ama biz burada böyle tehdit ve şantaj cümleleriyle kurallarımızdan vazgeçmiyoruz.
Yazıyı basmadık ama yer sorunu olmadığı için internet sitemize koyduk.
Ertesi gün Miroğlu telefon edip o yazının internet sitemizden kaldırılmasını istediği için yazıyı kaldırdık.
Yazının içeriğiyle ilgili tek kelime bile konuşulmadı.
Eğer bir yazıyı sansür edecek olsaydık biz Miroğlu’nun Şerafettin Elçi için yazdığı yazıyı sansür ederdik, bu gazetenin tarihinde beni ve yazı işlerini belki de en çok utandıran yazı odur, biz o yazıyı bile sırf“yazı özgürlüğü” hatırına içimiz acıyarak bastık.
Ben bunları yazarken beni çok şaşırtan başka bir gerçeği öğrendim.
Miroğlu bize gönderdiği yazıya “bir paragraf ekleyip” dağıtmış sitelere.
Bunu niye yaptığını bilmiyorum.
Gazeteye gönderdiği “orijinal” yazının metni gazetenin “mail kutusunda” duruyor.
Bu yaptığının bir adı var elbette ama beş yıl birlikte çalıştık, şimdi ayrılırken bu yaptığının ne olduğunu bir daha altını çizerek söylemeyeceğim.
Keşke yapmasaydı.
Onun adına üzüldüm.
Bunca badireden geçtikten sonra değmezdi bunlara.
“Yazısı sansürlenecek kadar önemli ve etkili biri olabilme” isteği belki de anlaşılır
bir istek ama bunu da böyle derin bir zaafa döndürmemek gerekir bence.
Ülke olarak zor zamanlardan geçiyoruz.
Kitleleri birarada tutacak ümit kaybolduğunda, insanların sarılacağı toplumsal direkler çatırdadığında bir dağınıklık ortaya çıkar, herkes bir anlamda kendi başına, kendi değerleriyle kalır, son zamanlarda medyada rastladığımız utandırıcı görüntüler de bu dağınıklıktan kaynaklanıyor sanırım.
Ben sorunların gittikçe büyüyeceğinden endişeliyim, iktidarın ülkeyi ürkütücü bir geleceğe sürüklediğini düşünüyorum, bizim işimiz böyle bir geleceği önleyebilmek için gücümüz yettiğince bağırmak, uyarmaya çalışmak.
Türkiye içinden geçtiği sarsıntıyı atlatana kadar çok acı çekip, çok çirkinliklerle karşılaşacağız.
Bu fırtınada biz dürüstlüğe sarılacağız.
Ondan başka bir güvencemiz yok çünkü.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları






















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018