Ahmet AY
Osmanlıdan, hatta Selçuklulardan beri bu toprakların mayasında İslam vardı. Yönetenlerle yönetilenler arasındaki en kavî bağ da yine Din-i Mubin idi. Yaklaşık 1000 yıllık gelenek ve kurulan devasa medeniyet İslam Dininin taşıdığı değerlerle yükselmişti.
Yine,
Osmanlı Devletinin kurucusu Osman Bey Şeyh Edebali'yi, Fatih Ak Şemseddin'i, Kanuni EbusSuud Efendi'yi dinlerdi. Keza Yavuz Selim Âmidi'yi, Abdulhamid Han Ebul Hüda'yı, Sultan Vahdettin Şeyh Dağıstani'yi kendileri için mürşid, âlim ve manevi rehber edinmişlerdi. Anlayacağınız, Bu medeniyet ilmik ilmik İslamiyet ile yoğrulmuştur. İmparatorluktan önce de dünyaya hükmeden imparatorlukta da durum böyle idi.
Lakin gücümüzü, aşkımızı, sorumluluk bilincimizi bu dinden aldığımızı bilen güçler fırsat kolladılar. Pusuda yatanların bizimle ilgili iblisvari planı için en uygun zaman bizim en güçsüz olduğumuz dönem olacaktı.
Osmanlı'nın en zayıf düştüğü dönemde bizi dinimizden döndürmek için rüşvet veren devletler oldu. Rus Çarı I. Nicola, “Tebasının çoğunluğu Hıristiyan olan sizler neden dedelerinizin dinini bırakıp Hristiyan olmuyorsunuz? Bugün yaşadığınız sorunların dininizden kaynaklandığını bilmiyor musunuz? Bir an önce bu dini terk ederek Hristiyanlığa geçmelisiniz.” diye II. Mahmud'a elçi gönderiyordu.
Bu gâvurun teklifiydi, bilahare Sultan Abdulaziz'e de benzer teklifler gelmiş ancak bu hadsiz ve hesapsız teklifler tereddütsüz red edilmişti. Hoş elin gâvuru istedi diye dinimizden, imanımızdan cayacak değildik. Ancak;
18 Temmuz 1923'te bu ülkenin evladı insanlar Büyük Millet Meclisine bir teklif götürerek Türkiye Cumhuriyeti'nin dinini Hristiyanlık olarak değiştirilmesini istemişlerdi. İşin bir acı tarafı da teklifin sahibi Milletin Meclisinde yalnız değildi.
O gün yapılan ahlaksız teklif kabul edilmese de CHP'nin kurduğu, yönettiği, denetlediği, müfredatını yazdığı Halk Evleri, Köy Enstitüleri içinde İslam dini ile ilgili söylenenleri hiçbir gavur söylememiştir.
Bir bu mu?
“Çankaya bize yeter/Kâbe Arabın olsun.” diyen şairlerimiz bu ülkede el üstünde tutuldu. Dünyada hiçbir devletin ezanın orijinal şekliyle namaza çağırılışa dokunmamasına rağmen bizim CHP'li yöneticilerimiz ezan'ı Türkçeleştirip milletin dini değerleri ile, İslamın şiarından olan ezan ile oynadılar.
Gâvurlar “Din değiştirip Hıristiyan olun” dediler, uymadık şükür, lakin CHP din değiştirmeden dini değiştirmekten hiçbir zaman geri durmadı.
Bunu niçin mi anlatıyorum?
Geçen gün Merkel Türkiye'deydi. Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşme sonrası kameraların karşınsa geçerek konuşmasında “İslamist terör” dedi. Hamdolsun gereken cevabı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan verdi. Esenlik ve barışı esas alan İslam ile terörü yan yana zikretmek en hafif tabirle densizliktir, ahmaklıktır.
Düşünebiliyor musunuz?
Hemen hemen her Müslüman'ın ilk öğrendiği “Rabbena Atina” duasında Allah cc. bizlere dünya ve ahiret hedefi olarak “iyilik” belirlemiş ve “dünya ve ahiret yurdumuzda bizlere iyilik, güzellik, esenlik bahşeyle” diye dua istememizi buyurmuşken, İslam'a reva görülen muamele Çar Nicola'nın küstah ve hadsiz talebi gibi küstah ve hadsizcedir.
Merkel ve diğer Batılıların İslam ile terörü yan yana zikretmek suretiyle dinimize kara çalması sahip oldukları Hristiyanlık fanatizmi ile ilgilidir. Hemi de dünya tarihinin en amansız, en kanlı, en acımasız, en çok insanın katledildiği ve hiçbir Müslüman'ın müdahil olmadığı, Hristiyanların kendi aralarında başlattıkları 1. ve 2. Paylaşım Savaşlarında 55 milyon insanı öldürenlere bizler Emperyalist, Vahşi Hristiyan Barbarlığı demediğimiz halde. Bizler Irak işgaline Hristiyan İşgali, Afganistan katliamlarına Hristiyan işgal-terör-katliam demediğimiz halde.
İşte bu densizler bugün bizlere dininizi değiştirin diyemiyorlar, lakin dinimizi kötü göstermek için ellerinden geleni yapıyorlar.
Bugün de Batılıları anlıyorum. Haksızlık yapıyorlar, evet, onları haklı bulmuyoruz, lakin onları anlayabiliyoruz.
Peki,
CHP'lilerin FETÖ ile bu dine kurdukları tuzak ve kumpaslar Merkel'ın söylediklerinden daha mı hafif kalıyor?
Bütün dünya –deklare etmese de- terör örgütlerini kimlerin kurabileceğini, onları sevk ve idare edebileceğini biliyor. Bilmeyen Trump'a DAEŞ'i kimlerin kurduğunu, besleyip vampirleştirdiğini sorup öğrenebilirler.
Dünyada kurulan ve kurulacak olan terör örgütlerinin dini, meşrebi, mezhebi ne olursa olsun emperyalist, küresel ve Hristiyan devletler eliyle kurulduğunu az çok okuyan herkes biliyor. Üstelik bunu kendileri de terör örgütleriyle işleri bitikten sonra itiraf da ediyorlar.
Buna rağmen bu geçmişi olan CHP yeryüzünün en alçak terör örgütü olan FETÖ ile ağız birliği yaparak Türkiye'yi “chadist gruplara yardım etti” yalanları ile itham etmedi mi? Hristiyan Dünyaya Türkiye zorda kalsın diye yalan deliller sunmadı mı?
Unuttuk mu?
Unutacak mıyız?
Gavur gavurluğunu yapar, bizden bildiğimiz FETÖ gibi örgütler de gavura kulluk yapar, gelmiş geçmiş en azılı sahtekar Hocaları istedi diye.
Yazarlar
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
13.04.2019
8.02.2019
27.03.2019
25.03.2019
6.02.2019
21.02.2019
6.02.2019
4.02.2019
26.01.2019