Ahmet TAKAN
Bir süre iç siyasete bulaşmayım diyorum, uzak durmak istiyorum... Sadece ve sadece beka meselelerine kafa yorup dış politika, mutfaktaki yangınla dertlenip ekonomik kriz ile ilgili yazılar kaleme almak istiyorum... Olmuyor!.. Olmuyor!.. Olmuyor!.. Ortalarda, öyle üfürükten tayyare bilgiler dolaştırılıyor ki yazmazsam çatlarım.
Hangisinden başlayacağımı da şaşırdım... En görünürden yola çıkalım;
R. Erdoğan'ın seçim mitinglerindeki diline ve ruh haline çok dikkatle bakın. Herhalde, kendisinin Millî Görüş gömleğini çıkarttığını unutmuş, sürekli yeni parti çalışmalarını ve parti içindeki muhalefeti tehdit ediyor, ihanet, hainlik suçlamasında bulunuyor. Sürekli Cumhur İttifakı'nın pazara kadar değil mezara kadar gitmesini diliyor, Devlet Bahçeli'ye teşekkürler sunuyor. Çok fazla bilgi sahibi olmaya gerek yok, vücut dilinden belli ediyor ne kadar büyük bir korku yaşadığını. İktidarı kaybetme korkusu... Önceki gün gece, sarayda hazırlanan soruların yöneltildiği bir canlı yayına konuk oldu. Hazır sorulara hazır cevaplar verdi. Ancak üslubu ve vücut dili içinde bulunduğu korku ortamının dışarıya yansımasına engel olmadı. Hep"ben" dedi. "Biz" yoktu... Benzer tehditler ve Bahçeli'ye teşekkürler... Dün sabah, Hürriyet'te Abdulkadir Selvi'nin "Bahçeli seçim gecesi ne yapacak" başlıklı yazısını da okuyunca korkunun ne boyutlara ulaştığını daha iyi anladım. Selvi, yabancı yatırımcılara dayanarak (!) Bahçeli'nin 31 Mart gecesi ne yapacağını soruyor. Endişeleri dile getiriyor, Bahçeli'ye ilişkin soruların cevaplarını bulmaya çalışıyor. "Bahçeli'nin kritik hamlelerini" tek tek sıralayıp, "aldığı kararlarla Türk siyasetinin son 20 yılına damgasını vuran Bahçeli" derken AKP'nin nasıl iktidara geldiğini ve burada nasıl tutunabildiğini ortaya koyuyor. Hatırlatıyor!..
Aslında, bu bir kurumsal sorgulama. Kurumsal bir talep... AKP iktidarı yani saray içinde bulundukları korku ortamının esaretiyle Devlet Bahçeli'den duydukları şüpheyi artık açık etmiş durumdular. Kurumsal bir şüphe ve kurumsal bir kaygı... Devlet Bahçeli'den kurumsal olarak bir cevap ve teyit bekliyorlar. Devlet Bahçeli'ye "rahat edebilmemiz için 31 Mart gecesini beklemeden bize cevap ver. Kamuoyu önünde resmî, kendini ve partini bağlayıcı, bu işin mezara kadar gideceğine dair net bir mesaj ver" diyorlar. "Binali Yıldırım'ın TBMM Başkanlığı'ndan istifa etmesine gerek yok" dedikten ve istifa işlemi gerçekleşince "çok doğru ve yerinde bir davranış olmuş" diyebilen bir Bahçeli, 31 Mart gecesi kutsal (!) yazılı metinden ne okur?.. Bence, AKP ve sarayın şimdilik kaygılanmasına ve de korkmasına gerek yok. Şu an itibarıyla her ikisi de birbirlerine muhtaç durumdular. Neyin muhtaçlığı sorusunun da cevabı çok net;koltukların bekası. Nereden olursa olsun çıkabilecek güçlü bir muhalefetin iktidarı çok sıkı sallayacağı gerçeğini Erdoğan'ın bildiği kadar Devlet Bahçeli de, oluşabilecek sert bir muhalefet yüzünden kendisinin de koltuğu kaybedebileceğini yaşayarak görüyor. İkisi de birbirine muhtaç!.. Sonuç ne olursa 31 Mart gecesi Devlet Bahçeli'nin Cumhur İttifakı'nı sarsacak bir şey söylemeyeceğine inananlardanım. Çünkü, Bahçeli bu ittifak sayesinde Balgat dükkânındaki koltuğunda rahat oturabiliyor.
Bu bağlamda;
AKP içinde, Abdullah Gül, Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu ekseninde dönen, çıkacağı söylenen 2 parti iddialarına bakalım. Geçen bir yazımda "AK BABA"lardan bahsetmiştim. Ahmet Davutoğlu'nun partileşme çabalarına değinerek AKP içindeki küskün ağır topların Ali Babacan ile bir formül arayışı içinde olduğunu bildirmiştim. Henüz ete kemiğe bürünen bir gelişme yok. Bu partileşme çabaları içinde yer alan önemli bir isimden beni de hayrete düşüren bir bilgi aldım. Kaynağımın iddiası; "artık, Ali Babacan, Abdullah Gül ile birlikte hareket etmiyor". Ahmet Davutoğlu da, Abdullah Gül ile birlikte hareket etmiyor. Araları oldukça soğuk. Ne zaman Ahmet Davutoğlu bahsi açılsa Gül'ün son derece sert ve eleştirel sözler söylediğini biliyorum. Peki, "abisi" gibi Abdullah Gül'e bağlı olan Ali Babacan'a ne oldu?.. Kaynağımın belirttiği gibi, onlar arasındaki ilişki de eskisi gibi değil. "AK BABA"lar Ahmet Davutoğlu ile Ali Babacan'ı beraber harekete geçirecek formülü bulmuş. Şöyle anlatılıyor;
"Ahmet Davutoğlu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da gerçekten çok güçlü ve çok seviliyor. Büyük bir sempati var kendisine. Ali Babacan da Batı'da çok seviliyor ve çok güçlü. Bu iki güç yan yana gelecek. Ahmet Davutoğlu'nun liderliğinde bir partileşme olacak. Ali Babacan bu işe sıcak bakıyor ve yaklaştı."
Olur mu?.. Tutar mı?.. Abdullah Gül'ün bu işlerin içinde olmadığı algısı AKP içinde ve Türkiye'de nasıl ve ne gibi bir karşılık bulur?.. Sözde Kürdistan'a çaktığı selamlarla hafızamızda yer tutan Ahmet Davutoğlu, İngiltere ve uluslararası finans çevrelerine çok sempatik (!) olmasıyla bilinen Ali Babacan'dan yeni bir AKP çıkar mı?.. Bekleyip göreceğiz... Belki de, Abdulkadir Selvi'nin yazısında bahsettiği "yabancı yatırımcılar", Yenimahalle'yi, ardından Balgat'taki MHP dükalığını ziyaret ettikten sonra Hürriyet bürosuna gitmişlerdir!.. Erdoğan-Bahçeli "kombin"i daha ne kadar devam eder/edebilir, daha ne kadar fayda getirir?.. Taleplerle korkuların çarpışması yaşanıyor Ankara'da. Ortak taban ise maksimum fayda!..
Tekrar ediyorum; 1 Nisan'dan sonra çook ilginç şeyler yaşayacağız. Çook!..
Kaynak Yeniçağ: Erdoğan, Bahçeli'ye mektup yazdı!.. - Ahmet TAKAN
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları





































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.01.2022
1.12.2021
10.11.2021
13.10.2021
12.10.2021
9.09.2021
31.08.2021
4.08.2021
13.07.2021
6.07.2021