Ahmet TAŞGETİREN
Benim gibi “Dışardan” bir insanın CHP için bir “Dil önerisi”nde bulunması hem CHP’de hem benim camiamda yadırganabilir.
CHP’de “Dışardan” diye yadırganabilir, benim camiamda (Var mı öyle bir camia diye sorulacağını bile bile yazıyorum) “CHP’yi düşünmek sana mı düştü?” diye yadırganabilir.
Ben ise Türkiye önceliğim sebebiyle, her partinin sağlıklı olmasını önemserim. Türkiye’nin başlangıçta kurucu, bugün de ana muhalefet partisinin sağlıklı bir yapı kazanması herkes için önemlidir. Benzeri biçimde 21 yıldır Türkiye’nin tüm kaynaklarını yönlendiren Ak Parti’nin sağlıklı olması da, ülkede yaşayan herkes için önemlidir.
Son kurultayda CHP’nin başına geçen Özgür Özel, “Üzerimizde bir cam tavan var” diyor. “Cam tavan” bütün yükselme çabalarını engelleyen, ilk bakışta görünmez bir engel. “Onu aşmak istedikleri”ni ifade ediyor.
Aslında kendinden önceki genel Başkan Kılıçdaroğlu da “Cam tavan”dan bahsetmese de partinin yüzde 25’te tıkandığını, bunun da partiyi asla iktidar yapamadığını biliyor, söylüyor ve kendine göre bir açılım uygulamaya çalışıyordu. Toplumun farklı kesimleriyle “helâlleşme” arayışı bundandı. En azından “Yanlışlar yaptık, ayrıca size gelmedik, kapınızı çalmadık” diyordu.
Kılıçdaroğlu bir hareketlilik sağlasa bile “Cam tavan”ı aşamadı. “CHP’lilik” vardı bir, “Alevilik” de etkili oldu, iki.
Özgür Özel’in yürüyüşünü izliyorum. O camiada “Helâlleşme” “Sağa açılım” gibi okundu ve mesafe kondu. Onun için Özgür Bey “Helâlleşme” demiyor. Bir miktar “Sol” vurgusu yapıyor, biraz “Atatürkçülük mirası”ndan yola çıkıyor.
CHP’nin Atatürkçülük mirası biliniyor. “Sol” ise “Ortanın solu” diye yolda monte oldu CHP çizgisine… Bu arada “Sosyalizm, sosyal demokratlık” gibi yaklaşımlarla akrabalık ilişkileri de zaman zaman seslendiriliyor.
Bu aidiyetlerden her biri, Atatürkçülük, sol, ortanın solu, sosyalizm, sosyal demokrasi vs…’nin her birinin içinin nasıl doldurulacağı konusu ayrı bir bahis…
Kanaatimce “Cam tavan”ı, bunların her birinin içinin nasıl doldurulacağından çok, bunların, siyasete nasıl yansıdığı ve toplumsal karşılığının ne olduğu meselesi ilgilendiriyor.
Mesela, “Sol”un ulaşmak istediği düşünülen toplumun gelir düzeyi düşük kesimlerinin, hatta emekçilerin yüzde kaçı kendisini “Solcu, sosyal demokrat ya da sosyalist” olarak tanımlıyor? Sonuçta bu tanımların hepsi “ideolojik” nitelik taşıyor ve geniş halk kitleleri kendilerini “ideolojik” çerçeveye sokmuyor.
“Atatürkçülük” de, toplumun Atatürk’e yönelik duyguları ne olursa olsun, ideolojik bir mahiyete bürünmüş durumda ve sınırlı sayıda toplum kesimini etkiliyor. “Cam tavan” devreye giriyor.
Bu konuyu uzatabilirim ama şu seçim sürecinde en azından tv’lerden halkla ilişkilerinde izlediğim “İmamoğlu’nun dili”ne gelmek istiyorum.
Bu farklı çalışılmış bir siyaset dili… “İdeolojik boyut” yok. “Halk ortalaması”nı yakalamak gibi bir hassasiyet gösterilmiş. Mesela “Halktan yana”nın yanına “Haktan yana” ifadesini ekliyor İmamoğlu.
Atatürk’ü de anıyor “Atatürkümüz” diye çok geniş bir aidiyet ekleyerek… Pazarda esnafla “Bereketli olsun” diye selamlaşıyor. Yaş almış kadınlarla kucaklaşıyor, ellerini öpüyor. Çocukları mutlaka kucaklıyor, bazen ellerini öpüyor. “Kurban olduğum” diyor mesela annesi yaşındaki kadınlara… “Kul hakkı”ndan bahsediyor. “Allah’tan kork” diyor muhafazakâr bir lidere… “Allah ıslah etsin” diyor. “Yaptırdığım camiye imam tayin edilmezse gider namazı ben kıldırırım” diyor. Bunların tamamı sağ – sol, muhafazakâr veya değil halkta karşılığı olan bir kültürün yansımaları.
Ne dersiniz, mesela Kılıçdaroğlu yapabilir miydi bunu? Hatta Özgür Özel bile henüz oralarda değil… Erdoğan şimdilerde o tarzların uzağında gibi geliyor bana… “Buyruğum” jargonunu rahat kullanıyor. Yukarılardan konuşuyor genellikle… Hâkimâne, âmirâne… Murat Kurum o işi, Galatasaray Başkanı’na karşı yaptı…
İmamoğlu’na güzelleme yapmak değil niyetim. Böyle işlerde yokum. İş yapacak bir “Siyaset dili”ne işaret etmek istiyorum.
Bakın Mansur Yavaş’ın dili de buna benziyor, onun için de halkla kucaklaşması daha etkin… Buna karşılık rakibi Turgut Altınoluk, daha şimdiden “Devlet dili” ile bütünleşmiş bir görüntü içinde…
O, “Merkezin adayına vermezseniz” dili var ya, Yukarıdan aşağıya sirayet eden, asıl zehirli dil o dil. “Halkı merkeze göre dizayn etme” dili o dil. Ne yazık ki dünün “Halk adamı” Erdoğan’dan başladı ve yayılıyor.
İmamoğlu böyle yürürse…. -Şartlı söylüyorum çünkü “taç ile buluşan başın nerelere gideceği belli olmuyor- böyle yürürse epeyce yürür. İktidara, Erdoğan’a yönelik eleştirilerini bile mizahla, saygı sınırını ihmal etmeden, insani boyutta yapmaya çalışan bir dilde itina ediyor İmamoğlu.
CHP, “İmamoğlu’nun dili”ni analiz ederse ve tabii, bu dili içselleştirmiş aktörler bulursa, toplumun her kesimi ile iletişim kuracak bir zemin inşa edebilir. Bence ideolojik aidiyetlerin toplumsal karşılığını bir kere daha gözden geçirerek kamuoyu ile paylaşmak gerekiyor.
Bu uyarıyı mesela “Şeriatçılık” ya da “İslamcılık” aidiyetlerinin siyaset zemininde kullanılması için de düşünmek lâzım. Ak Parti halkta İslam’ın karşılığı var diye “İslamcılık” ya da “Şeriatçılık” yapıyor mu?
“Millî görüş gömleği” de siyaseten dar geliyor diye “çıkarılmadı” mı?
Yazarlar
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025