Aslı Aydıntaşbaş
Sık sık yazılarının sonunda ufak açılımlar, üç vakte kadar gelmesi planlanan mahcup reformlardan söz eden Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi’nin iyimserliğine bayılıyorum. Muhtemelen iktidar blokunun içinde, Selvi gibi mevcut düzenin aşırılıklarından içten içe rahatsız olan, bir şekilde demokrasiye dönüş imkânları arayan insanlar var.
Ancak gel gör ki, bu makine öyle işlemiyor. İyi niyetler değil, gerçekler var karşımızda. O gerçekler de, bu karanlık dönemin hiç es vermeden devam edeceğini gösteriyor. Cumhuriyet gazetesi internet genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven’in 55 saniye içinde silinen bir tweet yüzünden tutuklanması, hemen ardından Sözcü gazetesine yönelik operasyon, bunun en net göstergesi.
Zaten de iktidarı, niyetleri değil sözleriyle yorumlamak lazım. Şu zamana kadar iktidar cenahından “Referandum geride kaldı; şimdi gündemimiz demokratikleşme” gibi bir söz duymadık. Söylenen, “Referandum geride kaldı; şimdi sıra ekonomide.”
Onun dışında iktidar kümesi içinde ciddi bir demokrasi ya da insan hakları rahatsızlığı beyan eden yok. Olmadı. Olamaz da.
Bir de işin dış konjonktür boyutu var. Türkiye’de demokratikleşme süreci, 90’lı yılların sonundan itibaren başladı. O yıllarda Soğuk Savaş bitmiş, Sovyetler kaybetmiş ve Batı’nın temsil ettiği kısaca “liberal düzen” denilen özgürlükler- demokratikleşme-serbest piyasa üçlüsü, tek ideoloji olarak tüm gezegende hükümranlığını ilan etmişti. Ünlü akademisyen Francis Fukuyama, meşhur makalesini (Tarihin Sonu) kaleme aldı. “Tek kutuplu dünya” denilen bir dünyadan söz eder olduk. Kabul edilen görüş, artık İran, Küba ve Suudi Arabistan gibi birkaç istisna dışında tüm dünyanın adım adım serbest piyasa ve liberal demokrasiye evrileceği yolundaydı. Ok, tek bir istikamette gider görünüyordu.
Meğerse ok değil pinpon topuymuş dünya. Bir aşağı, bir yukarı zıplıyor. Şimdi de tüm dünyada ağır bir çakılma dönemindeyiz. Bu, herkes gibi bizi de etkiliyor.
Az buçuk demokrasi yüzü gördüysek, bu sadece dış konjonktür yüzünden oldu demiyorum; ancak doğruya doğru, dünyanın bize biçtiği rol, demokrasiydi. Yaklaşık 20 yıl, bu rüzgâr sayesinde güzel yol aldık. Türkiye’de demokratik açılımlar, 90’larda başladı, birkaç yıl öncesine kadar da şu ya da bu şekilde “nihai hedef” olarak önümüzde kaldı.
Bütün bu süreç içinde Türkiye’nin içinde olduğu “Batı ittifakı” yani Avrupa ve ABD, bizi demokrasiye teşvik etti.
Şimdi ise bambaşka ve kapkaranlık bir yere gidiyoruz. Dünya da öyle. ABD’de, açıkça dünyada demokrasi ve insan haklarına önem vermediğini ilan eden bir başkan seçildi. NATO’yu değil Rusya’yı, Merkel’i değil Suudi Kralı’nı seviyor. Washington dağılmış durumda. Sistem Trump’la, Trump sistemle mücadele ediyor. Ticaret yapmak dışında dünyaya bir hayrı yok artık.
Diğer tarafta Rusya, pazularını sıkıyor. Kimse artık “tek kutuplu dünya”dan söz edemez; her konuda Rusya faktörü var. Avrupa, hâlâ Avrupa Birliği’nin de belkemiğini oluşturan liberal değerlere bağlı; ancak Brexit sonrası gücü azaldı. Kendi birliğini ve ekonomik refahı korumaya konsantre olmuş durumda.
Diyeceğim, kimsenin Türkiye’ye laf edecek mecali yok. Demokrasi, hızla uluslararası bir norm olmaktan çıkıyor. Dünyanın her yerinde pıtırak gibi biten diktatörlükler var. Birçok tarihçi, 1. Dünya Savaşı öncesi döneme çok benzeyen, tektonik bir değişimin kıyısında olduğumuzu söylüyor.
Hal böyleyken, Türkiye’nin hali daha da üzücü geliyor hepimize. Özgürlüğü hiç yaşamamış, demokrasiyi hiç tatmamış olsak, belki bu döneme katlanmak daha kolay olurdu. Ama yaşadık, ideallerimizi, umutlarımızı daha dün gibi hatırlıyoruz.
O yüzden her şey daha da zor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.08.2018
26.08.2018
23.08.2018
20.08.2018
18.08.2018
13.08.2018
10.08.2018
5.02.2018
3.02.2018
29.07.2018