Atilla Aytemur
TBMM’den gelen anayasa değişikliği kanununun referanduma götürülmesi Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından onaylandı ve ardından YSK’nın 16 Nisan’ı oy verme günü olarak ilan eden açıklamasıyla süreç resmen başladı.
Ak Parti-MHP ittifakının ‘Başkanlık Sistemi’ isteklerini yaklaşık dört ayı aşkın bir zamandan beri gündemimize getirmiş olmalarına karşın, bu önerinin anlatılmasında bir tutukluk yaşadıkları; güçlü ve ikna kapasitesi yüksek bir sistem savunması yapamadıkları görülüyor.
Anayasa değişikliği kanununda yer alan yeni yönetim sisteminin bizzat kendisini değil de bambaşka konuları öne çıkaran ve değişiklik tasarısının yerine ikame etmeye çalışan bir anlatım stratejisi izliyorlar.
Bu durum da göründüğü kadarıyla bu partilerin manyetik alanı içerisinde bulunan belli bir seçmen kitlesinde ciddi soru işaretleri yaratıyor.
Daha açık konuşmak gerekirse, her iki parti de dikkat çekici bir inandırıcılık kaybı yaşıyor. Nitekim son bazı anket kuruluşlarının yaptığı araştırmaların medyaya yansıyan sonuçları da daha şimdiden bunu gösteriyor.
Tereddütler ve nedenler
Bu durumun kabaca birkaç sebebi olduğunu düşünüyorum.
Başta gelen neden, AK Parti ve MHP’nin bu öneriyi hem kendi kitlelerine hem de genel olarak topluma mal edecek şeffaf bir üslupla kamuoyu önüne getirmemiş olmaları. Bu partilerin birkaç yöneticisi hariç diğer mensuplarına uzun zaman kapalı olarak süren hazırlıklar ve ancak iş bittikten sonra yönetimlerce sürdürülen ikna seansları, muhtemelen değişiklik önerisine karşı bir yabancılaşma ve uzak durma eğilimi yarattı.
Bir diğer önemli nokta da, gerek Cemil Çiçek döneminde dört partinin (AKP, CHP, HDP ve MHP) üzerinde anlaşma sağladığı 60 madde, gerekse 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında üç partinin (AKP, CHP ve MHP) üzerinde anlaştığı 7 madde yokmuş gibi davranılması. Halbuki genel olarak toplum, söz konusu partilerin bir araya gelip o maddeler üzerinde uzlaşmış olmalarından büyük bir memnuniyet duymuş ve bunu desteklemişti.
Ancak bu kez, AK Parti ve MHP ittifakının gelinen o noktayı hiç dikkate almayıp, topluma tatmin edici bir izahat vermeden, çok kısa bir süre önce uzlaşmış oldukları partiler dışında ve bambaşka bir doğrultuda bir başkanlık sistemi önermeleri ve toplumsal uzlaşma fikrine sırtlarını döndüklerini hissettirmeleri, samimiyetlerinin sorgulanmasına yol açmaya başladı.
Erdoğan’dan sonrası ne olacak?
Genel olarak dindar-muhafazakâr seçmenin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a duyduğu güven; buna ilâveten, Erdoğan’ın son dönemde izlediği milliyetçi politik hat ve kullandığı söylem nedeniyle MHP seçmeninin dikkat çekici bir bölümünün gösterdiği beğeni önemli birer hareket noktası olsa da, referanduma götürülen değişikliğin bu kesimlerin zihninde Erdoğan sonrası hakkında çok ciddi soru işaretlerine yol açtığı görülüyor.
İki turlu seçim sonunda, yasama ve yargı karşısında bu kadar güçlendirilmiş ve yürütmeyi tek başına şekillendirecek kadar olağanüstü yetkilerle donatılmış cumhurbaşkanlığı makamına pekâlâ istemedikleri bir kişinin de gelebileceği endişesi taşıyorlar. Aksi yöndeki söylemlere rağmen, yasa metninde bu endişeleri bertaraf edecek unsurların bulunmadığını düşünüyorlar.
Mazide kalan “Yenikapı Ruhu” ve amacından sapmış KHK’lar
Darbe girişimi sonrasında Yenikapı’da sembolleşen dönemin, sebebini tam anlayamadıkları bir şekilde özellikle AK Parti tarafından kabulü zor uygulamalarla bozulduğunu görüyor ve bundan rahatsızlık duyuyorlar. Her vatandaş için sandığa gitmek ve düşüncesine göre oyunu özgürce kullanmak bir görev iken, referandumda “Hayır” oyu kullanmayı düşünenleri darbecilerle ve terör örgütleriyle yanyana gösterme tavrını hiç anlamıyor ve adil bulmuyorlar.
Özellikle OHAL ilan edilirken devlet yöneticilerinin “Bu OHAL millet için değil devlet kurumları için ilan edilmiştir” demelerine; Kanun Hükmünde Kararname çıkarırken “KHK’larla darbe girişimine bulaşan FETÖ yanlıları devletten temizlenecek ve yargı önüne çıkarılacak” diye söz vermelerine karşın, tamamen tersini yapıp, belki yüzlercesi masum binlerce insanı işinden atmaları, hapse tıkmaları, ailelerini açlığa mahkum etmeleri önemli bir güven sorununa yol açmış görünüyor.
Vicdanen haksızlık yapıldığını düşünüp, çok sayıda insanın mağdur edilmesine karşı seslerini iktidara yeterince duyuramamanın huzursuzluğunu yaşıyorlar. Hele son KHK ile Prof.Dr. Cihangir İslam, Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Prof.Dr. Yüksel Taşkın ve Prof. Dr. Öget Öktem Tanör’ün aralarında bulunduğu 330 akademisyenin güya terör örgütleriyle ilişkileri var diye sorgusuz sualsiz işlerine son verilmesi, bardağı taşıran son damla oldu.
Tutsa da tutmasa da…
Başka olgu ve nedenler de sıralanabilir.
Hiç şüphesiz bu durumun referandum sonucuna bir yansıması olacaktır.
Söz konusu partiler de oylama sonrasında buna yol açan sebepleri mutlaka masaya yatıracaklardır.
Milliyetçi-muhafazakar ittifak başkanlık sistemini toplumun önüne getirirken yukarıda değindiğim tabloyu yaratınca, bu iktidar blokunu destekleyen medya kesiminin öneriyi savunma tarzları da ister istemez doğru dürüst bir ekseni ve tutarlılığı olmayan, telden tele atlayan bir görüntü veriyor. Gerçekliğin nerede başlayıp hayallerin nerede bittiğini görmek mümkün olmuyor.
Bu değişikliğe karşı çıkışa ve çıkanlara karşı, düşünce dünyasında olan biten herşeyi gazete köşelerine boca etmiş vaziyetteler. Tutsa da tutmasa da.
Öyle bir sistem anlatılıyor ki, ne arasan var!
Lâfı uzatmadan,”Cumhurbaşkanlığı Sistemi” adıyla önerilen başkanlık sisteminin iktidara yakın medyada çıkan bazı köşe yazılarında nasıl savunulduğuna dair birkaç örneği sizinle paylaşmak istiyorum.
(1) Cumhurbaşkanlığı sistemiyle birlikte, tarihimize ve geleneğimize uygun bir yönetime sahip olacağız.
(2) Osmanlı devletine parlamenter sistem zorla (?) kabul ettirildiğinden beri, devletimiz hayati konularda bile karar alamaz durumdadır. Bu değişiklik gerçekleştiğinde devlet etkin çalışacak ve hızlı karar alacak. Bürokrasi de ona uyacak.
(3) Militer-aydın-bürokrat tarihsel ittifakının Batılılaşma ideolojisi üzerinden ve Batılı merkezlere dayanarak kurduğu Tanzimatçı yarı müstemleke iktidarına son verileceği içindir ki, bu eski düzeni savunanlar statü kaybına uğradıkları için cumhurbaşkanlığı sistemine itiraz ediyorlar.
(4) Şimdiye kadar yaşadığımız bütün darbelere ve vesayet sistemine, parlamenter sistemin açıkları yol açıyordu. Artık darbe olmayacak. Çünkü yeni cumhurbaşkanlığı sistemi darbelere geçit vermeyecek.
(5) Yeni cumhurbaşkanlığı sisteminde yetkiler tek elde toplanmıyor. Kuvvetler arasında dağıtılıyor. Böylelikle kuvvetler ayrılığı daha da güçleniyor.
(6) Cumhurbaşkanlı sistemiyle meclis eskisinden çok güçlü hale gelecek. Eğer cumhurbaşkanı meclisi feshetmeye kalkarsa kendisinin seçime gitmek zorunda kalacağını bilecek. Gerektiği görüldüğü takdirde cumhurbaşkanı milletvekillerinin yüzde 75’inin oyuyla yüce divana sevkedilebilecek.
(7) Cumhurbaşkanlığı sistemiyle yargıçlar sistemi bitecek; tarafsız ve bağımsız yargı inşa edilecek.
(8) Seçimler beş yılda bir yapılacak. Denetim de artık doğrudan millet eliyle olacak. Böylece üç kuvvet de millet tarafından tayin edilecek ve millet tarafından denetlenecek.
(9) Cumhurbaşkanlığı sistemi geldiğinde istikrarsızlık sonra erecek ve kalıcı istikrar gelecek. Çünkü koalisyon hükümetleri dönemi tarihe gömülecek.
(10) Cumhurbaşkanlığı sistemi değişikliğinde elbette Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın varlığı dikkate alınıyor, ama ondan sonra da milletimiz yanlış birini seçmez. Milletimizin ferasetine güveniyoruz.
(11) Lidersiz demokrasi olmaz. Amerikan demokrasisi de tek adam rejimidir. Lidersiz demokrasiler koalisyonlara ve krizlere mahkum olur. Parlamenter sistem adı altında örgütlenmiş militarizmin çeşitli unsurları ve tortuları cumhurbaşkanlığı sisteminin karşısına dikiliyor.
(12) Asırlardır devam eden beka meselemizin en doğru çözüm yolu Cumhurbaşkanlığı Sistemi’dir. Böylelikle terör örgütlerinin ve dış odakların Türkiye’ye karşı yürüttükleri bütün yıkıcı ve bölücü operasyonların üstesinden gelinecek.
(13) Tek adamlığa da, marjinal kesimlerin iktidara gelmesine de bu cumhurbaşkanlığı sistemi engel olacak.
Seçmen herşeye evet der mi?
Elbette yukarıdaki savunma örneklerini çoğaltabiliriz, ama derdimi anlatmak bakımından aktardıklarım yeterli sayılır.
Yasayla getirilen yeni kurumlar, mekanizmalar ve uygulamalar bizde umulan “parlak” sonucu verir mi, ya da bizim meselelerimiz hakikaten bunlar mı; bu soruların yanıtlarını “Evet” savunusunun yaygın modellerinde göremiyoruz. Peki, dünya örneklerinde nasıl bir tablo ortaya çıkmış, bunlardan söz eden var mı derseniz, önceki kyi yazımızda uzun uzun değindiğimiz gibi, pek yok.
Yukarıda sıralanan savunma cümlelerinin birçoğunun birbiriyle çelişik olması da, yazımıza konu olan temel problemi yansıtan somut olgulardan biri olarak kabul edilebilir.
AK Parti’nin yasayı tanıtma amaçlı resmi propaganda broşürüne ve MHP’nin resmi ağızlarından dökülen, milliyetçilik dozajı yüksek retoriğine bakıldığında ise, bütün bu durumları bertaraf eden çok farklı bir anlatım olmadığını görüyorum (ayrı bir yazıda ele alacağım).
Nedense ısrarla, yasada ifade edilenlerden bambaşka şeyler anlatılıyor.
Peki, tereddütlü seçmen bu anlatımları ikna edici bulacak mı? Onu da iki aya kalmaz hep birlikte göreceğiz.
* * *
“Vank’ın Çocukları” belgeseli
9 Şubat 2017 Perşembe günü Beyoğlu Sineması’nda, yönetmenliğini Nezahat Gündoğan’ın, yapımcılığını Miraz yapım adına Kâzım Gündoğan’ın üstlendiği Vank’ın Çocukları isimli belgeselin gala gösterimi vardı. Bu ikili daha önce de İki Tutam Saç - Dersim’in Kayıp Kızları ve Hay Way Zaman belgesellerini yapmışlardı.
Vank’ın Çocukları belgeselinde, Dersim’de 1915 Ermeni soykırımından sağ kurtulan Ermenilerin 1937-1938 Tertelesi’nde yaşadıkları, bugün hayatta kalanların ve yakınlarının dilinden anlatılıyor.
Aziz Garabed Manastırı, Dersim’in 1915’te yıkılmayan ve ibadetin sürdüğü dinî mekânlarından biridir. 1937’de bombalanır ve nihayet 1938 operasyonunda yıkılır. Köyde yaşayan Ermeniler ve Kızılbaş/Alevilerle beraber papazı da askerler tarafından öldürülür. Geriye kalan birkaç yetişkin ve çocuk da değişik yerlere sürgün edilir. O dönemde devletin uyguladığı Türkleştirme ve İslamlaştırma politikası sonucu isimleri ve dinleri değiştirilir; papazın torunu olan kardeşlerin kimi Alevi, kimi Sünni olur.
Geride kalanlar, bu yürek burkan hikâyenin izlerini Konya, Bolu, İstanbul, İzmir ve Dersim’de takip ederek, bir yandan kendi dört bir yana savrulmuş hüzün dolu geçmişlerini, bir yandan da tarihimizin yüz karası sayfalarını gün yüzüne çıkarıyorlar.
Nezahat Gündoğan ve Kâzım Gündoğan, bu toprakların devlet politikaları sonucu yitip gitmiş nice insanlarına olan borcumuzu, kendi son derece sınırlı imâanlarıyla, yıllardır yüksünmeden ve amatör bir ruhla ödeyen ender insanlardan. Kutluyorum.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.11.2023
19.08.2023
6.05.2023
28.04.2023
17.04.2023
29.03.2023
22.03.2023
9.03.2023
15.11.2022
9.09.2022