Cengiz AKTAR
Yakın tarih gözlüğünü takıp okumaya çalışalım. Güney komşularımızdaki gelişmelere bölgeye Osmanlı’nın son döneminden itibaren yapılan yabancı ve yerli müdahaleler ışığında bakınca tüyler ürpertici bir tablo çıkıyor. 20. yüzyıl başında Osmanlı toprağı ve petrol zengini Mezopotamya ile “Verimli Arabistan”ın Fransız ve İngilizler arasında 1916 tarihli Sykes- Picot Anlaşması uyarınca paylaşılması ve bugünkü yapay Ortadoğu devletlerinin ortaya çıkması. İttihat Terakki geleneğinden süzülüp gelen Arap milliyetçisi Baas Partisi’nin 1940’larda kurulması, Irak ile Suriye’de görünüşte mezheplerüstü ama sonuçta her iki ülkede de azınlık mezhebin çoğunluğa hâkimiyetiyle süren postkoloniyal dönem. Aynı dönemde, 1948’de İsrail’in kuruluşu, Filistin Nakbası ve Soğuk Savaş’ın yeni bir “denge unsuru” olarak Ortadoğu denklemine dâhil olması. 1979 İran Devrimi ve 1989 Soğuk Savaş’ın sonuyla bozulmaya yüz tutan dengeler, savaşlar, başta ABD’nin Irak’ı olmak üzere işgaller, Kürt unsurunun aktörleşmesi, Müslüman Kardeşler’in başını çektiği Arap Uyanışı, El-Kaide’nin güçlenmesi ve sınır değişikliklerine kadar gidebilecek sürecin başlangıcı. Bu anahatlara 11 Eylül saldırıları, Batı’nın İslâm fobisi, Ortadoğu Hıristiyan nüfusunun erimesi, krizlere bölge ülkeleri İran, Katar, Suudi Arabistan ve Türkiye’nin bilfiil dahli ile genel mülteci sorununu ekleyebiliriz.
Bilinenlerinin yanında bilinmeyenleri ve değişkenleri azamî olan bir denklemle karşı karşıyayız.Bu denklemin son dönemde ortaya çıkardığı fiilî durumlara müdahil olmak, gidişatları manipüle ve idare etmek, böylece Türkiye’nin hem bölge hem Batılı stratejik müttefikleri nezdinde pozisyonunu güçlendirmek için gereken siyasî öngörü, sağduyu, kurumsal hafıza ve akademideki bilgi birikimi ne kertede?
Siyasî öngörü ve sağduyudan başlayalım. Sağduyu yerine fırsatçılık, aşırı özgüven, “yeni Osmanlı”kibri, mezhepçilik, bilgi zaafından gelen safdillik, Hariciyeyi itibarsızlaştırma görüyoruz.
Kurumsal hafıza ve akademik birikime gelince, Türkiye Ortadoğu’yu keşfediyor. HariciyedeArap ve Fars dünyasıyla ilgili yeterli kurumsal hafıza, akademide de bilgi birikimi yok. Kemalist tornadan herkes geçti. 1934’e kadar Arapça, Farsça yasak, Arap alfabesinin kaldırılmasıyla o coğrafyalarla ortak tarihimizi okumak mümkün değil.
Sonuçta, pek hoşa giden Türkosfer yani Türk nüfuz alanı anca Sünnosfer oldu. Dışpolitika oluşturma ve karar alma süreçlerinde Hariciye tamamen safdışı edildi. Suriye ve Irak politikaları objektif olmaktan çıktı. Maliki’nin Sünnîleri tasfiyesi, Esad’ın Sünnî düşmanlığı Türkiye’nin pro-Sünnî duruşu için yeterli gerekçe oldu. Bu gafil politikanın sonuçları ortada:
Katar ile birlikte al-Nusra ve IŞİD’e her türlü lojistik kolaylığı gösteren iktidar, Türkiye’nin Batı ile olan stratejik ilişkilerine kalıcı zarar verdi. Buna rağmen, şimdi yeniden başlatılmaya çalışılan anti-terör işbirliği şiddetin buraya yansımasına önayak olabilir.
Musul’daki rehine skandalı devletin ana kurumlarından Hariciye’nin içine düşürüldüğü vahim durumu gözler önüne serdi.
1916’daki dış müdahalenin sonuçlarını gözden geçirmek lafı epeyidir dolaşıyordu. IŞİD’in ilerleyişiyle heyecanlananlar, ne kadar adaletsiz ve dayatmacı olsalar da sınırların değişmesinin daha büyük felâketlere yol açacağından bihaber şekilde konuşmaya devam ediyor.
En ilginç ve hayırlı gelişme ise Kürtlerin tümünün IŞİD tehlikesine karşı en makul muhalefet olmaları sayesinde aralarındaki ve diğer unsurlarla husumetlerine son vererek Ortadoğu’da hak ettikleri yeri almaları olabilir.
Sonsöz Türkiye’nin “eski” dostu IŞİD mücahitlerinden kaçıp Akçakale’ye gelen kamyon şoförüİbrahim Kaynak’tan: “Allah kimseyi bu zalimlerin eline düşürmesin.”
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- AB’nin fantezi, distopya, sinizm ağırlıklı Türkiye hibe programları
4.01.2022 - İsrail’in bitmez gazası
18.05.2021 - AB umudu yok edildi, hâlâ ‘umutsuz olma’ deniyor
10.05.2021 - Çöküşün kökü Soykırım’da olmasın?
24.04.2021 - Cephelerde sıkışma had safhada
24.03.2021 - Yurtta savaş cihanda savaş
23.02.2021 - Afrin’in işgâlinin üçüncü yıldönümü
20.01.2021 - HDP’nin sonu anamuhalefetin sonu olur
12.01.2021 - Katliam takvimi
28.12.2020 - Zarar ziyan, hasar tespiti, enkazın bilançosu
22.12.2020
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































tanık
Gerçek durumumuz ancak bu kadar güzel yazılabilirdi. Fertat Bey e sadece teşekkür ediyorum.