Etyen MAHÇUPYAN
Orta vadede Türkiye’nin üzerindeki asıl tehdit ekonomidir. İç siyaset ve hukuk alanındaki birçok sorun vahim ve hayati gözükse de, onlara kısa dönemde, doğrudan ve etkin müdahale daha mümkün. Oysa ekonomideki trendleri bırakın tersine çevirmeyi, olumlu yöne doğrultmak bile birikmiş ve planlı çaba gerektiriyor. Ayrıca siyaset ve hukukta başka ülkelerin kendi sistemlerine yönelik kararlarından etkilenmiyoruz. Buna karşılık ekonomide başkalarının aldığı kararlar bizi etkiliyor ve eğer onlar bu işi bizden daha iyi yapıyorsa ‘geriden gelmek’ bir mukadderat haline gelebiliyor.
***
Aslında AK Parti miras alınan yapıyı tersine çevirebildi. Ekonomi AK Parti iktidarının en başarılı alanlarından biri oldu. Doğru bütçe yönetimi sayesinde geçmişe göre dolar cinsinden neredeyse kırk kat ‘potansiyel yatırım’ kaynağı üretildi. Bu sürede işsizlik azalmasa da istihdam arttı. Türkiye’nin ekonomik çeperi merkeze katılırken bugün siyasi değeri anlaşılan bir orta sınıf oluştu. ‘Zengin kişi’ sayısı üç misline çıktı. Aynı dönemde küresel trendin aksine gelir dağılımı da bir miktar düzeldi. Açlık seviyesinde insan kalmadı.
Ne var ki ülkenin temel yapısal sorunu çözülemedi: Hane halkı tasarruf oranı çok yetersiz bir seviyede kemikleşti. İktidar buna devlet yatırımları ve mega projelerle cevap verdi. Ancak bir yandan devleti büyütmüş oldu, diğer yandan da kendi ivmesi ile katma değer üretebilen bir teknoloji ve sanayi hamlesine geçemedi.
Gelinen noktada enflasyon yüzde 9 seviyesinde. Türkiye ise tüketim odaklı bir toplum yapısına ve piyasa mantığına kilitlenmiş durumda. AK Parti kullanılmamış veya israf edilmekte olan potansiyelleri kullanarak milli geliri sıçrattı. Ancak o potansiyelin kullanılma biçimi, gelinen milli gelir seviyesinde iç dinamiğe dayalı bir atılıma yol açamadı.
***
Büyümeye muhtaç olan bu ülkede rakamlar iyi işaret vermiyor. Gerçi 500 büyük sanayi firmasında esas faaliyetten elde edilen kar arttı, ama büyüme oranı yüzde 4 civarında tıkanmış gözüküyor ve daha önemlisi büyümeye olan katkı tüketimden geliyor. 2015 yılının büyümesine özel tüketimin ve kamu tüketiminin katkısı sırasıyla yüzde 3 ve 0,7 iken özel yatırım ve kamu yatırımı katkısı yine sırasıyla 0,5 ve 0,3. Diğer bir deyişle tüketimin katkısı yatırımın üç buçuk misli ve esas olarak da özel tüketimden geliyor. 2016’nın ilk çeyreğinin bir önceki çeyreğe göre mukayesesinde bu dört rakam daha da uyarıcı sinyaller veriyor: Sırasıyla 1,9 / 0,5 /- 0,4 /- 0,2. Yani kamu tüketimi hariç hepsi düşmekle kalmıyor, yatırımın katkısı eksi… Doğrudan sanayiye bakarsak 2015 ilk yarı büyüme oranı 4,3 iken bu yıl 1,0 olmuş. İlave etmek gerek ki kurtarıcı olarak düşünülen inşaat sektörünün büyümeye katkısı da 2010 sonrasında dalgalanarak aşağıya doğru iniyor.
***
AK Parti’nin başarılı sayıldığı cari açıkta da alarm zilleri çalıyor. Geçmişte enerji gideri kenara konduğunda cari fazla yaratılıyordu. 2016 itibariyle cari açık düşmeye devam ediyor ama enerji gideri çok daha hızlı düşmekte. Kısacası artık enerji giderini dikkate almadığımızda bile giderek artan bir cari açıkla karşı karşıyayız. Üstelik eski performansı yüksek büyüme hızlarında gerçekleştirebiliyorduk. Şimdi çok daha düşük büyüme seviyesinde ve düşük enerji fiyatlarıyla bile dengeyi tutturamıyoruz… Yani aynı cari açıkla çok daha az büyüyoruz.
Sonuçta Türkiye sahip olduğu avantajı ‘eskiyi düzeltme’ adına iyi kullanmakla birlikte, ‘yeniyi oluşturma’ açısından iyi kullanmamış oldu. Yapılan uyarılara rağmen yapısal değişim yönünde adım atılamadı… Şimdi bedeli görünür olduğunda bile temel yaklaşımda pek bir farklılık gözükmüyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024
12.04.2024
11.04.2024
28.11.2023