Eyüphan KAYA
Tecavüze,
Eş cinselliğe,
Enses ilişkisine,
Nikahsız beraberliğe ,
Evli kimselerle ilişki kurmaya
HAYIR, HAYIR, HAYIR!...
İnsanoğlu canı istediği şeyi yapmak için dünyaya gelmediği gibi, bu kadar rahat davranma hakkına da sahip olmasa gerek. Aslında insanın şanına yetecek kadar özgürlük alanını Yüce Allah kullarına vermiştir.Ne yazık ki bu sınırı aşanlar toplumun başına bela oluyor, insanlığın saygın yüzüne gölge olarak düşüyor, iftihar abidesi olarak yaratılan insan, kendisinden söz etmeyi bile azaba çeviriyor.
Maalesef genelde kimi bayanlar, erkekler tarafından tecavüze maruz kalıyorlar, bu menfur olayın bir çok sebebi vardır;
1-İslam ahlakından uzaklaşmak,
2-Bayanların olur olmaz yerlerde bulunmaları,
3-Bayanların söz davranış ve giyinişleriyle tecavüze davetiye çıkarmaları,
4-Arsız, edepsiz kimi erkeklerin varlığı,
5-Bu tür kimselere uygulanan cezanın caydırıcı olmayışı.(Bazı devletlerde cezası ölümdür ve olmalı da)
Birileri, “Kimsenin şöyle bir yargılamaya hakkı yoktur efendim, özgürlük denen bir hadise var, herkes istediği şekilde davranma hakkına sahiptir deyip tecavüz hadisesini hafif görmeye/göstermeye çalışmasın ya da kadını masum göstererek tüm sorumluluğu erkeğe yüklemeye de yeltenmesin”. Hadisenin sorumluluğu iki yönlüdür. Ama ağırlık erkektedir tabi, çünkü erkek tecavüz olayını bizzat engellemekle de yükümlüdür.
Eşcinsellik bir ahlaksızlıktır, öyle ki Yüce Allah Celle ve A’la Lut kavmini bundan dolayı helak etmiştir. İnsan fıtratına aykırı olan bu ilişki tarzı maalesef her devirde bir musibet gibi karşımıza çıkıyor. İşin acı tarafı birileri bu adi davranışı “ insan hakkı” gibi ileri sürmesidir. Bu anormal ilişkinin kabul çalışmaları için gayret saf edenler var. Bundan cesaret alan kimi geveze herifler Diyarbakır’da bile oraya buraya, üzerine “eş cinseller her yerde” yazan pankart asma cesaretinde bulunuyorlar, yok arkadaş eş cinseller Diyarbakır’ın hiçbir yerinde barınamazlar, gizli saklı varsalar da kendini beyan etmesinler, bu memlekette bu ahlaksız ilişkiye yer yoktur…
Enses ilişkisi, ne acıdır ki böyle bir ilişki de insanlık tarihi boyunca zaman zaman kendini bir musibet gibi göstermiş/gösteriyor.Şu menfur nefis, velhasıl herkesin zayıf bir damarını bulmaya çalışıyor.Bu sıkıntının önlemini almak için İslam dini kız erkek kardeşlerin dahi farklı odalarda yatmaları talimatı veriyor.
Nikâhsız beraberlikler de insanlığın yüz karası, hem geçici bir beraberliktir, hem de erkek ve kadının ileriki yaşlarda ortada kalmasına sebep oluyor ayrıca Yaradan’ın rahmetinden mahrum kalmaya sebep bu beraberlik aynı zamanda büyük bir günahla birlikte Allah’ın huzuruna çıkmaya sebep oluyor, çünkü bunu için Hak Te’ala “mektün kebir” kavramını kullanıyor. İslam hukukuna göre bu tür kimselere “Hadd” cezası vacip oluyor, tövbe ile de bu cezadan kurtulmak mümkün değildir.
Evli kimselerle ilişkide bulunmak dünyanın en adi ilişkisidir. Öyle ki İslam’da bunun cezası ölümdür. İnsanlık hiçbir tarihte bu ilişkiye göz yumacak kadar domuzlaşmamıştır. Ancak İslam toplumunun insi ve cini şeytanları tarafından bu yolla topluma sıkıntı verme adına hayatı lekeliyorlar. Malumunuz kan davası bu memlekette hala devam ediyor, keşke katillere hak edilen cezalar verilseydi de ortadan kalksaydı, ancak evli kadında ilişkide bulunan erkeğin kanı yerde kalır. Hatta taziyesine gitmekten imtina ediliyor. Bu da evli bayanlarla ilişki de bulunmanın vahametini gösterir.
Yukarıda beş kaba davranış zikredildi eğer İslam’ın özüne bağlı olsaydık, bu vakalar minimize olup sıfıra yaklaşacaktı, bu ahlak ve edebi hem ailede, hem okullarda çocuklarımıza vermekle yükümlüyüz. Evlilik olayını kolaylaştırmalıyız, devlet milletçe evlilere katkıda bulunmalıyız. Bu sorumluluklarımız varken basit polemik mevzularla zaman kayıp etmemiz yakışık kalır mı?
Tekrar meseleye dönsek,
Bir İnsan olarak,
Bir Kürt olarak,
Bir Ehli iman olarak,
Şu mezkur, menfur hadiselere HAYIR,HAYIR,HAYIR!... diyor siz saygıdeğer okuyucularımı da HAYIR!... demeye davet ediyorum,
Kalın sağlıcakla
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.03.2020
26.08.2019
20.08.2019
17.06.2018
17.04.2018
11.03.2018
25.10.2017
16.10.2017