Yapılan bilimsel bir araştırmaya göre ilk sefer ülke sorunları arasında terör sorunun %42 ile birinci sorun haline geldiği düşüncesi hasıl olmuş. Halbuki şimdiye kadar terör sorunu ilk sıralarda yer alsa da genelde ekonomik sorun ilk sırada yer alıyordu.

Ekonomik sorunun  ikinci sıraya düşmesi bu sorunun azalmasından, durumun düzelmesinden kaynaklanmıyor, terör sorunun tırmanmasından kaynaklanıyor.

İki yıllık huzurdan sonra terörün tırmanması çok ağır geldi,

Terörün pusu kurarak namertçe saldırıları çok acı verdi,

Dağdan şehre inmesi de ayrıca halkı gerdi,

Tam da Anadolu insanı “bu sefer tamam galiba” demişken sürecin bu şekilde akamete uğraması vatandaşlarımızı hayal kırıklığına uğrattı, maalesef.

Yine bu araştırmanın sonuçlarından biri HDP seçmeninin %84’ü PKK’nin silah bırakmasından yana olduğu ortaya çıkmış, bununla birlikte ne hikmetse %16’nın dediği oluyor ayrıca en az %6’sı da çekimser, çekimserlik insani bir hak olsa da iyi bir tarz değil, ya bilgisizlikten ya da ilgisizlikten kaynaklanıyor ikisi de iyi olmasa gerek.

Peki bu %10’uk kesim niye PKK’nin silah bırakmasını istemiyor? %90’ına rağmen, PKK’de çoğunluğu önemsemiyor, tam tersine aşırı derecede kontrolsüz saldırıyor, kendisi gibi halk evladı olan polisi, askeri öldürüyor, kendisi de zayiat veriyor.

Bu ölü seviler,

Bunlar işin yönetimini oluşturanlardır,

PKK adına hava cıva atanlardır,

Toplanan haraçlardan pay alanlardır,

Bunlar dünya ile irtibatlı olup, Kürtlerin kültür ve inancına yabancı ülkemiz üzerinde hesapları olan kimselerin oyununa gelen kimseler olsa gerek.Bunlar, halk ne düşünüyor? Sorusunu önemsemeyen Beyaz Kürtlerdir.

Sevgili dostlar, inanın bu bilimsel çalışma reel durumu çok yansıtıyor. Halkın içindeyiz, halkın genelinin dediği şu: “biz bu sorun mecliste çözülsün diye HDP’ye oy verdik, 80 vekil meclise gönderdik, bu çatışmaların ne gereği var” demektedirler.

İlginçtir 7 Haziran seçimlerinden sonra Kandil öyle bir çıkış yaptı ki akla ziyan; Bir yandan Abdullah Öcalan’ı devre dışı bıraktı, diğer yandan HDP vekilleri üzerinde bir vesayet kurdu.  Öyle ki bir söylentiye göre her vekilin yanına bir danışmanı kandil bıraktı ve onları kıskaca aldı, Militarist oluşumların hayata kazandıracağı kartı da bu kadar olur.

Bu anket sonuçları yıllar önce Prof.Dr.Doğu Ergil’in Kürt vatandaşlarımızın genel talepleri üzerinde yaptığı bir araştırmanın sonucunu bana hatırlattı. Doğu Ergil  beyin araştırmasında Kürtlere sorulan, Türkiye’den ayrı bir devlet kurmak ister misiniz? Sorusuna;

%85 ayrılmak istemiyoruz,

%5 ayrı bir devlet okumak istiyoruz,

%10 fark etmez demiş,

Dikkat edilirse bu kadar yaşanan sorunlarla birlikte sadece çekimser ve menfi oylardan kısmi bir yer değişikliği olmuş.

Yani kısacası Kürt vatandaşlarımızı bir çok etken itip kakmasına rağmen kendini ülkenin asıl sahibi ve asıl unsuru kabul ettiği aşikardır.

İşin acı olan tarafı Türk kavramı üzerinde gelişen Türkçülükle Türkler küçük düşürülmüş, oyuna getirilmiş, aldatılmış bu perdenin arkasında ülke geri bırakılmış ve Kürtler üzerinde oyunlar oynanmış, oynatılmaya devam edilmektedir.

Terörist faaliyette bulunan Kürtler hariç, bağırıp çağıran, ayrılmayı dahi dillendiren Kürtler tamamen haklı çünkü bu süreç içinde izahı mümkün olmayan sıkıntılar yaşanmış milyonlarla ifade edilen bir halk sindirilmiş, asimile edilmiştir.

 Bu haksızlığı fark eden Recep tayip Erdoğan ve arkadaşları çözmeye çalışmasına rağmen, ülkenin dengesiz dinamikleri her fırsatta bu çalışmanın sekteye uğraması için her türlü entrikaya başvurmuş ve ancak böyle bir durumun oluşmasına imkan etmiştir.

Kürd’üyle Türk’üyle her türlü Kürt haklarına evet denmelidir. Buna durumda öne çıkan engelleri de omuz omuza vererek defetmeyi bilmelidir.

Benim kanaatim budur, siz de bu konuya vakit ayırın, bence dünyevi ve uhrevi meselelerde başarımızın sırrı bu sorunumuzu ortada kaldırmakta saklıdır.

Selam ve dua ile