Fehim TAŞTEKİN
Suud'un Irak'la flörtünden ne çıkar? Trump'ın İran'ı kuşatma stratejisiyle Cübeyr soluğu Bağdat'ta aldıysa eski bir hesap güncellenmiş demektir: Direngen Şii'ye karşı edilgen Şii'yi bariyere dönüştürmek.
Suudi Arabistan, Kral Abdülaziz’in Süveyş’te donanma gemisi Quincy’de Franklin Delano Roosevelt’e el verdiğinden beri ABD için çok şey yaptı. CIA’in gizli operasyonlarını finanse etmek dahil.
O zaman yürümekte zorlanan krala tekerlekli sandalye hediye ederek iyi bir başlangıç yapan Roosevelt, Filistin’e göç eden Yahudilere karşı Arapların korunacağı sözüyle ortaklığı bağladı. Roosevelt’ten hemen sonra krala verilen sözler unutulduğu halde Suud-Amerikan gemisi karşılıklı çıkarlarla yürümeye devam etti.
Körfez’e siyaseten biçim veren ‘Suudi Amerikan’ düzeninde son birkaç yıldır görülen çatlaklar, Suudi monarşisinin keyfini kaçırdı. CIA’in kirli operasyonlarında ‘faturayı ödeyen’ ortak olarak Suudilerin beklentisi önemli ölçüde İran ekseniyle ilgiliydi: İran’ın nükleer güce dönüşmesinin önlenmesi, ‘yılanın başı’nın küçükken ezilmesi, bunu İsrail yapacaksa gerekli yardımın sağlanması ve dayatılan ambargoların sürmesi…
2011’de bu taleplere Suriye yönetimini devirecek askeri müdahale eklendi. Barack Obama, 2013’te kurulan ‘kimyasal tuzağı’ fark edip Suriye’ye müdahale etmekten vazgeçerek ve 2015’te Tahran’la nükleer anlaşma yaparak Suudileri hayli üzdü. Hatta Suudiler “Alternatif müttefikler buluruz’ diyecek kadar bozuk çalar hale geldi.
Yeni Başkan Donald Trump ise İran karşıtı duruşuyla Suudilere Quincy günlerini hatırlattı. Trump eğer Kongre’deki şeytanlara çarpılmadan Rusya’yla yakınlaşıp Ortadoğu’da Ruslarla işbirliğine giderse Kral hazretlerinin Şam yolunda kırılmış testisi onarılmış olmayacaktır. Ancak İran’ı tecrit etme hedefiyle Riyad’ın kırık gönlünü alabilir. Çünkü Suudiler için ‘yılanın başı’ hep İran.
***
Devletler arası ilişkilerde önden gelen bazı jestler, arkadan gelecek politika değişiklikleri için prelüt sayılır. Trump’ın göreve başlamasından sonra CIA, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Nayif’e ‘terörle mücadeledeki katkılarından dolayı’ madalya verdi. Bu jest kimi çevrelerde pek münasebetsiz bulundu. Mesela Russia Today “Kötü bir şaka” diye tepki gösterdi. Bence şaka falan değildi. Terör ve darbe şebekesinin maskeli balosunda eğer terörle mücadele adına ödül verilebiliyorsa verenin CIA, verilenin de Suudi prensi olması gayet münasiptir!
Madalya İran’a karşı ‘kutsal’ ittifaka geri dönüldüğüne dair bir mesajdı. O ittifakta İsrail de var. Peki, peşrevin ardından gelen ilk fasıl neydi? Suriye’de Suudilerle devrim işine giren Recep Tayyip Erdoğan, son Körfez turunda İran’a saydırarak Trump’ın yeniden format atmak istediği Ortadoğu eksenine gönüllü payanda olacağını gösterdi. Erdoğan’ın “Pers yayılmacılığını önleme” çağrısını Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Münih Güvenlik Zirvesi’nde “İran, Suriye ve Irak’ı iki Şii devleti haline getirmeye çalışıyor. Bu çok tehlikeli. Bu eğilime son vermeli” sözleri tamamladı. Bu tespitlerin üzerine atacağınız kahkaha ömür boyu size yeter. Ancak temelsizliği bir kenara bu çıkışlar, borsadaki reflekslere benzer bir refleksle dış politikada yükselen bir eğilimi satın alma girişimidir. Trump, Ortadoğu piyasasında ‘boğa’yı temsil ediyor. Obama’nın Ortadoğu’dan çekilme siyaseti ise ‘ayı piyasası’na uygun bir eğilimdi.
***
Trump’ın düşlediği yeni konseptin Suriye ve Irak sahnesine mutlak surette yansımaları olacaktır. Ancak bunun ne tür bir ilişkiler manzumesi getireceğini bilmiyoruz. Bu çerçevede atılacak adımlar önemli ölçüde İran’ı engelleme ve geriletme amacına matuf olacaktır.
Tam bu noktada 25 Şubat’ta Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el Cübeyr’in sürpriz Bağdat ziyareti, Irak sahnesiyle ilgili ufak bir ipucu verdi: Şii’ye karşı Şii bariyeri!
Aslında bu eski bir senaryo. Şii havzalar arasındaki farklılıkları ve geçişkenlikleri iyi analiz edemediği ya da Şii mercilerin siyaset üzerindeki yönlendirme kapasitesini öngöremediği için temennide kalmış bir senaryodur.
Elbette 2003’te Irak’ı işgal ederken Amerikan siyasi aklı, nüfusunun yüzde 65’i Şii olan bir ülkede normal demokratik seçimler düzenlendiğinde İran’la mezhepdaş olan aktörlerin iktidara geleceğini öngöremeyecek kadar naif değildi. Ama ‘direngen’ Şii eksenine karşı ‘edilgen’ Şii bariyeri oluşturabileceklerini sandılar. CIA’in adamları üzerinden yapılan hesap hataları, İslamcı Şii hareketleri siyasi süreçten dışlamaya yönelik cinlikler, sökün eden mezhepçi savaş, nihayetinde IŞİD ve ona karşı mücadele İran’ın Irak üzerindeki askeri ve siyasi nüfuzunu daha da arttırdı.
***
Şiilerin 2003’ten itibaren iktidara kavuşması en fazla Suudileri hayal kırıklığına uğrattı. Riyad memnuniyetsizliğini diplomatik tecrit politikasıyla gösterdi. Bununla da yetinmeyip Sünni unsurları istikrarsızlaştırıcı unsur olarak kullandı.
29 Mart 2012’de Arap Birliği, 1990’dan beri ilk kez Bağdat’ta toplandığında Suudi Arabistan, birçok üye ülkenin liderler düzeyinde katılımını önleyerek protestosunu sürdürdü. Dönem başkanlığını iki yıl rötarlı olarak Katar’dan devralan Irak, zirve sayesinde Arap tecridinden kurtulmayı umuyordu. Bunun için Maliki hükümeti Kuveyt’le tazminat meselesini çözmek, Suudi Arabistan’la tutuklu değişimi anlaşması imzalamak, Mısırlı işçilere tazminat ödemek gibi jestler yaptı. Yine de Irak namına arzulanan Arap barışı sağlanamadı. Suudilerin 25 yıl sonra 2015’te atadığı ilk büyükelçi Samir Sabhan da Irak’ta Şiilerin Sünnileri katlettiği, Şii milislerin kendisine suikast komplosu kurduğu ve İran’ın içişlerine karıştığına dair suçlamaları yüzünden sekiz ay sonra istenmeyen adam durumuna düştü. Bağdat’ın talebi üzerine elçi geri çekildi, yerine atama yapılmadı ve ilişkiler tekrar maslahatgüzar seviyesine geriledi.
Peki ne değişti de birden bire Suudi Dışişleri Bakanı soluğu Bağdat’ta aldı. Ziyaretle ilgili eski Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari’nin şu mesajını atlarsak ‘büyük patrona’ ayıp etmiş oluruz:
“Cübeyr’in ziyareti Irak’la ilişkileri normalleştirecek mükemmel bir hareket. Amerikalı dostlarımıza teşekkürler.”
Irak’ta ABD’nin iktidarı emanet etmeyi umduğu adamlar Şii ya da Sünni fark etmez kısa sürede birer siyasi kadavraya dönüştü. Suud’un Şiileri bloke etmek için desteklediği kanatlar ise Sünni isyanın bayraktarlığını IŞİD’e kaptırdı. Ne Bağdat’ta iktidarı ele geçirme ne de Sünni federal bölge yaratma hedefine ulaşılabildi. Bağdat ve Kerkük’ü içermeyen bir Sünni bölgenin cazibesi de kalmadı. Neticede Irak ordusu ve Haşdu’ş Şaabi güçleri umulmadık başarılar elde ederek Musul’un yarısını kurtardı. Yani Suudiler açısından oyun bitmek üzere!
Musul operasyonu tamamlandığında 14 yıldır cenaze gömmekten yorulan Iraklılar, IŞİD gibi örgütlerin yeniden palazlanmasını önlemek için Irakî bir çözüm bulmak ve yeni bir başlangıç yapmak zorunda. Bunu başarıp başaramayacakları konusunda derin kuşkular var.
İyi kötü yeni bir sayfa açılacak. İşte bu yeni süreçte kim olacak?
‘Selefi kılıcıyla’ istediğini alamayan Suudiler tecrit politikasını sürdürerek Irak’a etki edemeyeceğini ve İran’ın nüfuzunu kıramayacağını görmüş olmalı. Suudilerin beklentisi Irak’ın hiç olmazsa İran’la kavgalı konularda tarafsız kalması. Cübeyr bunu “Irak’ın tarafsızlığı İran-Suud yakınlaşmasının zeminini hazırlayabilir” ifadeleriyle ortaya koydu.
***
Medyanın ‘tarihi’ diye süslediği ziyaretin Bağdat-Riyad ilişkilerine ‘tarihi’ katkısı ne olur bilemeyiz. Ne Cübeyr ne de ev sahibi İbrahim Caferi’nin yüzündeki tebessümün ömrü uzun sürebilir. Girift ittifaklar, Irak’ın yüzleştiği tehditlerin Körfez’deki kaynakları, Suud’un gizli ajandası, İran’ın işlevsel nüfuz kanalları, Trump’ın sıra dışı talep ve müdahaleleri, Rusya’nın bölgeye ‘ihtişamlı’ dönüşü gibi sayısız faktör kameralara armağan edilmiş o gülücüklere ‘tarihi’ hiçbir bir anlam yüklenmesine izin vermeyebilir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025
27.02.2025
24.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
7.02.2025