Fehmi KORU
Sonunda neredeyse hepsi ışığı gördü ve gereğini yerine getirdi, getirmeyen de getirecek…
Bursa belediye başkanı istifasını dün sundu; Ankara’nın belediye başkanı istifa için hafta sonuna randevu verdi. “Neredeyse” dememin sebebi olan Balıkesir’in başkanı direnişinde tek başına kalmış görünüyor.
O da sonunda hizaya gelirse şaşırmayacağım.
İrade güçlü çünkü; direnmeye niyetleneni niyetinden vazgeçirecek kadar güçlü.
Niğde.. Düzce.. İstanbul.. Bursa.. Ankara.. Balıkesir…
Kendilerinden istifa etmeleri istenen belediye başkanlarının illeri bunlar; biri hariç diğerleri istifa etti veya etmek üzere…
Sebepleri irdeleyince…
İyi de, bu başkanların kendi partilerinin lideri tarafından istifalarının istenmesinin sebebini bilen var mı?
Söylentileri ben de biliyorum, bilmesine: “FETÖ irtibatı” deniliyor… “Beceriksizlik, iş bilmeme” de diyenler var… Bazısı hakında ‘yolsuzluk’ imasında bulunanlar da çıkıyor…
Direnenler muhtemelen biraz da bu tür ithamlar yüzünden direniyor.
Hangi suçlama hangi başkanı hedef alıyor, bileniniz var mı?
Bir belediye başkanıyla 17-25 Aralık (2013) sonrası söyleşirken, bana, belediyelerin o zamana kadar ‘hizmet hareketi’ diye bilinen yapıya yurt çapında aktardıkları değerlerin hayli yüklü olduğu bilgisi verilmişti. Bu bilgi 15 Temmuz’dan (2016) aylar önce çıkan kitabımda yer alıyor.
O değerlerin hepsi ve daha fazlası 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında devlet ve belediyeler tarafından geri alındı.
‘FETÖ ile irtibat’ denilen şey bu ise Hz. İsa’nın günahkâr bir kadına taşla saldırmaya kalkışanlara söylediği söz aklıma geliyor.
Gerekçenin ‘beceriksizlik’ olması da fazla ikna edici değil.
İstanbul, Ankara ve Bursa belediye başkanları birden fazla kez partileri tarafından aday gösterilerek o makama seçildiler. Sonuncu girdikleri seçim 2014 yılındaydı. Daha önceki dönemde başarılıydılar da, son bir-iki yılda mı becerileri eksildi?
Başarılı olmanın kriteri nedir sonra? Bunu bilirsek görevden ayrılmaya zorlanan başkanları yerlerinde kalanlarla mukayese etme imkânına sahip olabiliriz.
En tedirgin edici itham ise ‘yolsuzluk’ imasıdır.
Defalarca aday gösterilerek belediye başkanlığında kalması sağlanmış isimler son birkaç yıl içerisinde mi böyle bir yola saptılar, yoksa sabıkaları eski mi? Eski veya yeni, böyle bir duruma nasıl müsaade edildi?
‘Yolsuzluk’ Türk Ceza Kanunu içerisine giren bir ‘suç’ olduğu için, öyle bir şaibeyle görevden ayrılması sağlanan başkan/lar hakkında cezai takibat yoluna başvurulacak mı?
Etrafta dolaşan bu tür söylentiler onun da kulağına gelmiş olmalı ki, Bursa’nın belediye başkanı, istifa ettiğini açıkladığı anda, “Benim alnım ak, yüzüm pak” deme ihtiyacı hissetti.
Öyle olmadığını düşünmemiz için görünürde bir sebep de yok zaten.
İlk kez tartışılıyor
AK Parti’nin bu tür tasarruflarda izlediği yöntem ‘kol kırılır, yen içinde kalır’ sözünü hatırlatıyor; genellikle “Neden?” sorusunun ortaya atılıp tartışma açılması istenmez AK Parti çevrelerinde.
Görevden alınan bakanlar, partide konumlarını kaybeden yöneticiler oldu, böyle bir soru sorulabildi mi?
Yine istenen, istifaların ‘parti-içi bir tasarruf’ olarak görülmesi ve tartışılmaması; bu belli…
Ancak, bu defa durum biraz farklı gelişti. Parti içi bir görevden istifa etmekten söz etmiyoruz çünkü. Parti tarafından halkın önüne seçsinler diye sunulmuş insanlar istifa ediyorlar.
İki yıl önce önlerine aday olarak beğendikleri parti tarafından sunulduğu için oylarını esirgemedikleri kişilerin şimdi istifa ettirilmesinin ardındaki gerekçeyi halkın merak etmemesi mümkün mü?
Merak ediliyor. Ben de şahsen bir oy sahibi olarak merak ediyorum.
2019 hayati seçimleri
Büsbütün gerekçesiz değiliz; bir de kulaklara fısıldanan “Önümüzdeki seçimden başarıyla çıkmak” gerekçesi var.
AK Parti 2019 yılı Mart ayında yapılması beklenen yerel seçimlere ‘hayat-memat’ meselesi gözüyle bakıyor. 16 Nisan referandumunda ‘Hayır’ oylarının önde çıktığı illeri kaybetme endişesi bu yola başvurulduğunu düşündürüyor.
Ciddi bir gerekçe bu.
Ancak endişeyi ortadan kaldıracak bir yöntem mi başvurulan? İstifa edip gidenin yerine konulan ismin kısa süre içerisinde fark yaratıp kendisini kabul ettirebileceği ne malum?
Özellikle de istifa süreci sırasında başgösteren tartışmaların kamuoyunda bıraktığı izlerden sonra?
Farkındayım, konuyla ilgili bulanıklığı ortadan kaldıracak açıklamalar yerine, zihni karmaşayı daha da artıracak pek çok soru var bu yazımda. Ancak hepsi herkesin zihninde taşıdığı sorular bunlar.
Cevap bekleyen sorular…
Ben sormasam da sorulan sorular…
Verilecek doyurucu cevaplar, en başta, AK Parti’ye oy vermiş insanları rahatlatmaya yarayacaktır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025