Fehmi KORU
PKK bir terör örgütü. Tutulan hesaplara göre, 1980’lerin başından itibaren en az 30 bin insanımızın canından sorumlu bir terör örgütü. Son 40 yıl içerisinde denemediği terör eylemi kalmamış bir örgüt.
GARA mevkiinde bir mağarada rehin tuttuğu 13 insanımızı acımasızca katleden kişi veya kişiler ABD ve AB dahil dünyanın ‘terör örgütü’ olduğunu kabul ettiği PKK’nın mensupları…
Terör örgütleri hedeflerine ulaşmak için en fazla kan dökme yöntemini kullanırlar. Mümkün olduğu kadar çok kan dökerek toplumu sindirmeyi, devleti köşeye sıkıştırmayı amaçlar terör örgütleri. ‘Terör’ denilen şey örgütlerin bu özelliğidir. ‘Terör örgütü’ diye adlandırılan yapılanmadan farklı bir davranış tarzı beklenemez.
Devletler terör örgütleriyle hak ettikleri tarzda mücadele ederler. Bir yandan örgütün terör kapasitesini sınırlayacak ve ona öldürme imkanı vermeyecek kapsamlı bir mücadele sürdürür devletler, bir yandan da örgütün toplum kesitlerinde taraftar bulmasını ortadan kaldıracak tedbirleri alır.
Hiçbir devlet terör örgütlerine müsamahalı davranmaz, ama yine hiçbir devlet terörün ilanihaye devam etmesini de istemez.
Dünyanın dört bir tarafında, nokta vuruşlar yanında kitlesel eylemlerle terör estirmiş örgütlere muhatap devletler tarih boyunca hep olmuştur; bugün de bazı devlerin mücadele verdiği terör örgütleri bulunduğu biliniyor.
[Merak edenler için Wikipedia’da kapsamlı bir ‘terör örgütleri’ listesi var.]
Terörü en iyi bilecek ülke Türkiye, insanlar bizleriz
Bu girişi yapmamın sebebi, GARA mevkiinde tutulduklarını öğrendiğimiz çoğu devlet görevlisi olan 13 rehinenin PKK militanları tarafından katledilmesinin ardından başlayan değerlendirmelerin tutarsızlığına işaret etmektir.
Terör örgütünden terör dışında bir davranış beklenebilirmiş gibi yorumlar yapılıyor.
“Nasıl olur da insanları rehin alır, nasıl olur da rehin tuttuklarını öldürür?” sorularını akla getiren yorumlar…
PKK bir terör örgütüdür ve terör örgütleri böyle davranır.
İstedikleri sonucu elde etmek için 1980’lerin başında terör yöntemini benimsemiş lider düzeyindeki militanlar halen PKK’yı yönlendiriyorlar. Kendilerine ‘lider’ saydıkları kişi de 1999 yılı şubat ayından beri İmralı adasında mahpus. Lider düzeyindeki PKK kadrosu çoğunluğu itibarıyla İmralı’daki Abdullah Öcalan’la akran. Hemen hepsi 70’li yaşlarına erişmiş bulunuyor.
Bu bir veri.
Hayatlarının son 40 yılını bir dağa sığınmış olarak geçiren bir kadro bu. Hayatları terör eksenli. Terör eylemi yapsınlar diye devşirdikleri, gerekli gördüklerinde ölüme gönderdikleri genç insanları bulmaya devam ettikçe, bildikleri tek yöntemden vazgeçmeleri beklenemez. Tam tersine, yaşları itibariyle önlerinde fazla bir süre bulunmadığı için, daha da umarsız davranışlar sergileyebilirler.
Devlet adına konuşanlar şu yakınlarda PKK’nın ölüm timi olarak kullandığı kesimin giderek daraldığı ve bitme noktasına yaklaştığı açıklamasını yapmaktalar. İçişleri bakanı sayıyı 250-300 olarak verdi. Oysa, GARA çevresinde başlatılan operasyonda etkisiz hale getirildiği duyurulan -bu, askeri dilde, ‘öldürülen’ anlamına geliyor- militan sayısı 53…
Anlaşılan, örgüt hala kendisine ‘ölüm timi’ olarak kullanabileceği gençler bulabiliyor.
Terörle sınanan ülkelerde iktidarlar bazen yanılgıya düşüp konuyu siyasi çıkarları için kullanmaya kalkmış olsalar bile, ardından yaşanan olaylar o ülkelerde iktidarları soruna mümkün olduğunca geniş bir cephe oluşturarak yaklaşmaya yöneltti.
İngiltere ayrılıkçı IRA örgütü ile baş etmeyi böyle başardı.
Her ülkede terörle mücadele silahların susmasıyla sona eriyor. Silahlar susmadan terör mücadelesi sona ermiş hiçbir ülke bilinmiyor.
Şimdi ne olacak?
Aslında devlet aklı ne yapılması gerektiğini bizde de biliyor, ancak terör örgütü -daha doğrusu PKK’nın ihtiyar kadrosu- devletin o aklı devreye sokmasını her defasında engellemeyi becerdi. Yarım tedbirlerle terörü bütünüyle ortadan kaldırmanın imkanı yok. Böyle ortamlarda devlet en iyi bildiği yöntemi -silahlı mücadeleyi- sürdürür; bizde de yıllardır bu oluyor.
GARA trajedisi sonrası ön plana çıkan yorumların sahipleri de, buna zaten hazır olan iktidara, daha keskin silahlı mücadele tavsiyesinde bulunuyor.
İktidar ortağı olarak MHP’nin siyasi sistemdeki varlığı da siyasilere başka bir yolu deneme imkanı bırakmıyor.
Hayatlarını rehin tutuldukları mağarada kaybeden insanlarımız altı yıl önce kaçırılmış. Bir mağarada her gün öldürülme tehdidi altında yaşayan insanların anne-babalarının, eşlerinin, çocuklarının, yakınlarının, sevdiklerinin ve kendilerini sevenlerin o kadar yıl boyunca çektiklerini düşünün.
PKK, daha doğrusu bütün terör örgütleri, bu tür düşünceleri militanlarına yasaklayabiliyor.
GARA’da meydana gelen ve büyük infiale yol açan türden bir olay her ülke iktidarının önüne iki seçenek çıkarır. Umudum, 20 yıldır ülkemizi yöneten kadronun teröristlerin niyetini doğru okuyup kolay yol yerine daha zor olanı, sağduyulu yolu seçmesidir.
Unutmayalım: Silahlarını susturana kadar terörden kurtulunamaz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025