Hadi ULUENGİN
DÜNKÜ Radikal bütün kalbimle doğru çıkmasını temenni ettiğim bir müjde verdi.
Müjde diyorum, çünkü manşet “Köşk Yolunda Dört Atılım” ibaresini içeriyordu.
***
ŞÖYLE ki, Ankara temsilcisi Ömer Şahin’in haberine göre BaşbakanRecep Tayyip Erdoğancumhurbaşkanlığı seçimlerine yeni bir reform paketiyle hazırlanıyormuş.
Zarfın mazrufunda da Cemevlerinin resmen ibadethane statüsüyle donatılması; Heybeliada Ruhban Okulu’nun mütekabiliyet beklenmeden açılması; bazı Gezi Parkı direnişçileri de dâhil olmak üzere liberal intelligentsiayla tekrar diyalog kurulması ve İsrail’le ilişkilerin normalleştirilerek Tel Aviv’e büyükelçi yollanması kararları yer alacakmış.
Tek istisnayı Hizmet Camiası’yla “barışın” (!) bu pakete girmemesi oluşturuyormuş.
***
İMDİİ, tabii ki o istisnanın da pakete dâhil edilmesini dileyerek müjdenin resmilik kazanması durumunda Erdoğan’ın bu yeni atılımını da desteklemekle yükümlüyüz.
Kabul, belki Frenk deyimiyle şapo demeyiz. Yani şapka çıkartarak yerlere eğilmeyiz.
Fakat bin bir dereden su getirerek mırın kırın etmek lüksüne de sahip değiliz!
Zira istesek de, istemesek de AKP lideri Çankaya’ya tırmanmakta kararlı gözüküyor.
Köşk’ün yeni statüsü henüz meçhul ama sürecin bizim irademiz dışında ve arzularımız hilafında seyir izlemesi ihtimali her geçen gün daha çok artıyor.
O hâlde, sözkonusu başkanlığa muhalif tavrımızdan hareket ederek veRecep Tayyip Erdoğan’ın ağzımıza yine bir parmak bal çaldığını söyleyerek yukarıdaki somut ve ciddi iyileştirmeleri es geçmek gibi bir tutuma giremeyiz.
Pragmatik ve gerçekçi yaklaşım demokrasi parkurundaki bu muhtemel ilerlemeleri hiç olmazsa, tabir caizse “yan cebime” diye sahiplenmek ve onaylamak zorunluluğunu getiriyor.
***
BÖYLE bir tutum ilkesizliktir değildir! Oportünizm hiç değildir!
Aksine, yukarıdaki atılımları küçümsersek, müjde paketinin içinde her biri büyük önem arz eden ve genel demokrasi çerçevesinde yer alan ilkeleri geri plana atmış oluruz.
O Erdoğan ki zaten ne kayıtsız şartsız taraftar ve yandaşlarının inandırmak istediği gibi sütten çıkmış bir ak kaşıktır; ne de fanatik hasımlarının ve düşmanlarının iddia ettiği gibi gökten inmişbir kara Deccal’dir!
İşin garibi, bir ara ton olarak gri olduğu tespitini dahi tam yapamayız.
Başbakan daha ziyade, bu ara tona şöyle bir teğet geçtikten sonra o akla o kara arasında hızla mekik dokuyan paradoksal bir kimlik yansıtıyor.
Metafor olarak diyebiliriz ki, ekvatorda soluklanmadan kutuplar arasında gidip geliyor
Evet, otoriter bir yönetim tarzını ve üslubunu benimsemiş olduğu tabii ki kesindir.
Fakat iktidarı döneminde askerî vesayet, Kürt kimliği ve Ermeni sorunu gibi üç temel ve hayati tabuyu berhava ettiği olduğu da diğer bir kesin gerçektir.
Nitekim Federal Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’un önceki günkü Ankara ziyareti sırasında dile getirdiği şaşırma duygusu da işte bu çelişkiden kaynaklanıyor.
***
ÇELİŞKİ veya değil, velev ki Recep Tayyip Erdoğan’ın Köşk projesine muhalif duralım, eğer sonmüjde paketidoğru çıkarsa yine de bunun başımızın üstünde yeri olacak.
Zaten aslında kimseye hediye verilmeyecek. Bir haklar bütünü iade ve tevdi edilecek.
Üstelik her kim tarafından ve hangi amaçla sunulursa sunulsun, ne böyle birmüjde paketinireddedecek kadar nankörüz, ne de ona burun kıvıracak ölçüde yeni zenginiz.
Yeter ki zarf gerçekten gelsin!
Mazrufu okuduktan sonra boynumuzun borcu teşekkürü asla ihmal etmeyeceğiz.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015