İlker DEMİR

ÜSTEĞMENLER "ALLAH'IN, YA DA TAYYİP'İN ASKERLERİYİZ" DESEYDİ..
8.09.2024
632

Mezuniyet töreninde kılıç kuşanıp devlete, devlet değerlerine bağlılık andını söyleyen üsteğmenler içinde kadın mezunların olması ayrı da, sınıf birincisinin de bir kadın olması özellikle dikkat çekti.
Oysa çok olağandı; toplumun yarısının kadın olduğu ve sözüm ona laik bir ülke diye şişim şişim şişinen egemen otoriter modernist 80 yıllık kültürde, kadın birinci de kadın evinde oturmalıdır anlayışının canhıraş destek verdiği Ak Parti MHP koalisyonu olan ticaret burjuvazisi oligarşisinden çıkması ble sürpriz değildi.
Bir de bir grup mezun o meşhur slogan atmaz mı, ortalığı toz duman etti, mevcut 'Vahdettin" baskısına ve daha nelere tepki çsğrışımı yanısıra zihinlerde 15 yıl civarı geriye, sanki iktidarın ele geçirdiği bayrağın mitingli günlere gönderme yaptı.
Teğmenler "Mustafa Kemal'in askerleriyiz!"diye haykırmıştı.
Şüphe bilimsel, acaba bir haykırtan odak mı vardı?
Kanıtsız subjektif, ama söz ve anlam ortada, zihinlerde çağrışım yaratan o meşhur slogan çok amaçlı bir temcit pilavdı.
İktidar yolu için her şey mubah, yarın ola hayrola, çıkara uymadığında mühür onlarda, "milliye uymadı" denip bir "çözüm" bulunurdu.
E yönetme keyfi de onlarda.
Cumhuriyet öncesini saymazsak 100 yıldır böyle yönetiliyor bu ülke.
Layıkı böyle.
Sağı solu her boydan modernisti bunu kültür eyledi.
Layıklar.
Peki ne var bunda?
Yok ya da çok  şey var.
Çünkü konu da yorumlar yıllardır değişmedi, aynı nakarat.
Sağı sayma, fark azaldı, iyice yaklaştı geleneksel devlet modernistlerine.
Geleneksellerle birlikte halkı yani seçmeni de böyle, sloganı aynı nakaratla algıladı.
Ana muhalefet nakaratın başı, "başka kimin askeri olacaklardı ki?" dedi.
İlke prensep yok, kendi söylemine uygun ya onlara yetti.
Ya "Allah'ın askeriyiz veya Tayyip'in" deseydi mezunlar, ne olurdu?
Kem küm, çok çok oryantal bir pragma.
Ya sol?
TC solu ise evet onlar da her zamanki gibi devlet içi bir şeyler geveledi.
Ordunun devletin bir organı olduğu, 71 ve 80'le tam anlaşıldı dendi, eski abc  bilgiler tekrarlandı durdu.
Dendi de, kesmezdi, konuyu güncellemedi, temaya çekimser kaldı!
Kadın emir verecek astı olan erkeklere dedi, sanki yeni şey söyledi, oysa bu hiyerarşinin zorunlu gereğiydi. 
Al analiz et: Emrin cinsiyet değiştirmesi bir devrimcilik mi?.
Emri es geçti, birey olma atlandı, Çiller'in emir verdiği günler akla geldi.
Günceli ne, bir türlü güncele gelinemedi.
Ordunun devletin/egemen sınıfın  koruma gücü olduğu doğru da bir devlet insanının ya da ilahi bir kişinin, bir gücün askeri olmasına cevap vermek gerekmez miydi?
Eski illegal dönem tabiriyle ısrarla zırt geçildi.
Yani torpil yaptı, M. Kemal'i atladı sol "analiz".
Solun demokrat damarı dumur, yine Cumhuriyeti milim geçemedi,  yürüyüş rap rap, söylediği de Cumhuriyetçilerle aynı nakaratta kaldı
Devletin bir kanadının gölgesinden çıkmayacaktı, ham olmayacaktı ya!
Asırdır.
Durum tamtamına böyle.
Ne demeliydi sol?
"Subaylar astsubaylar erler askeri şahıslar halktır. Ordu'da da düşünce ve ifade özgürlüğü esas olmalıdır. İç işleyiş hukuka uyumlu olmalıdır. Devlete ideolojisine uyum imtiyaz olamaz." 
Çifte standarda ve mevcut zırha dokunmak gerekliydi.
Slogana yorumlar potpori bile değil tam nakaratta kaldı.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar