Kemal ÖZTÜRK
Durumunu biraz dramatik gördüm üniversite hocasının. Çok çalışmak, hatta gece gündüz çalışmak sonucunda bir dizi sağlık sorunları yaşamaya başlamıştı.
Çok ciddi ve önemli projeler yürütüyorlardı üniversitede. Bunun neden olduğu stres ve baskıyı sanırım tam olarak hissetmiyordu. Oysaki yaşadığı stresin neden olduğu tahribat, yaşadığı sağlık sorunlarından daha fazlaydı.
Bahsettiğim hocamız Erzurum Atatürk Üniversitesi’ndeydi. Başta rektör olmak üzere, özellikle Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimindeki hocalar ve yöneticiler aşağı yukarı anlattığım kişiyle aynı konumdalar. Çok önemli çalışmalar yapıyorlar, projeler yürütüyorlar ve önümüzdeki yıllarda önemli açılımlar yapacaklar. Ancak bu süre içinde kendilerini imha etmezlerse tabi!
ÇOK ÇALIŞMAK, VERİMLİ ÇALIŞMAK DEĞİLDİR
Başbakanlıkta çalıştığım yıllarda ömrü hayatımın en yoğun, en hızlı, en karmaşık çalışma günlerini geçirdim.
Bir günde dört ülkeye resmi ziyaret yapmak gibi, kimseye nasip olmayacak rekorların kırıldığı dönemlerdi! Yoğunluktan ve yorgunluktan ölmediğimize şükrediyorum!
O dönemde en çok düşündüğüm konulardan biri, çok çalışmakla, verimli çalışmak arasındaki farktı. Çalışma hayatımın sonunda anladığım şey şu oldu:
Çok çalışmak, verimli çalışmak anlamına gelmiyor.
Ancak insanlar, gece yarılarına kadar çalışmayı, sabahlamayı, hafta sonları da işle meşgul olmayı, çok çalışmalarına örnek olarak gösteriyorlar. Hele hele, ‘yıllarca hiç tatil yapmadan çalıştım’ diyenlerin, dünyanın en çok çalışan insanı olduğunu düşünmesini şaşkınlıkla izliyorum.
Oysa tüm bunlar verimi düşüren, sadece fiziksel olarak bedeni ve zihni yoran plansız ve düzensiz çalışma şekilleridir.
STRESİ YÖNETMEK EN ÖNEMLİ KONU
Anadolu Ajansı’na geçtikten sonra bu konuya özellikle dikkat etmiştik. İlk getirdiğimiz kurallardan biri, herkesin 8 saatten fazla çalışmasına, eve iş götürmesine, ajansta kalıp gece de çalışmasına yasak getirmek oldu. Çalışanların evlerine, ailelerine, arkadaşlarına vakit ayırmasını, tiyatroya, sinemaya gitmesini, spor yapmasını, doğayla meşgul olmalarını ısrarla öneriyorduk.
Bunu yaparken tek amacımız vardı: Stresi yönetmek.
Mesleğimiz zaten riski yüksek, gerilimli ve stresliydi. Eğer stresimizi yönetemezsek ve elimine edemezsek, bunun işimize doğrudan yansıdığını görüyorduk.
İnsanı yoran çalışmak değil, strestir.
Bugün özellikle devlet kurumlarında bakanların, yöneticilerin gece yarılarına kadar çalışmasının ve kendiyle beraber bürokratlarını da çalıştırmasının doğru bir iş modeli olmadığı bilimsel olarak da ispatlandı.
Özellikle stresin neden olduğu tahribatın sadece çalışma verimini düşürmediği, ruhsal ve fiziksel hastalıklara da neden olduğu tıbbi bir gerçek artık.
KENDİNİ BİLMEK, ÇÖZÜMÜ BULMAKTIR
Atatürk Üniversitesi’den hocamızın yaşadığı şey de buydu aslında. Hocamız gibi gece geç saatlere kadar çalışan, eve iş götüren, ailesine vakit ayıramayan o kadar çok insanla karşılaştım ki son dönemlerde.
Uyku ve yemek düzenleri bozulmuş, aile ilişkilerinde sorunlar oluşmuş, spor yapamadıkları için fiziksel deformasyon yaşamışlardı. Hepsinin hayat enerjisinin düştüğünü, yorgunluğun ve bıkkınlığın gözlerine hâkim olduğunu, fiziksel hastalıklar yaşadıklarını üzülerek müşahede ettim.
Verimli çalışmanın en önemli şartı, insanın stresini yönetebilmesinden geçer. Stresi yönetebilmek için insanın kendini iyi tanıması, zihin, ruh ve beden sağlığını nasıl düzene sokacağını bilmesi gerekir.
Bunun için ortaya atılmış tüm teorilerin, stres yönetimi kitaplarının, metotlarının genelleme içerdiği için herkes için uygun olmadığını bilmelisiniz.
Doktor reçetesi hastaya özeldir ve herkes için geçerli değildir. Aynı şekilde insanın kendi stresini yönetme reçetesi de kişiye özeldir. Bu yüzden kendinizi iyi tanımalı, ruh, beden ve zihin sağlığı için kendinize özgü bir reçete çıkarmalısınız.
Bu kişisel olarak yapacağınız bir şeydir. Bir de kurumsal olarak yapılması gereken şeyler var. Bunun için kurumsal iletişim ve yönetişim alanında çok iyi bilimsel çalışmalar yapılıyor. Bu alanda danışmanlık yapan önemli ve başarılı kişiler, şirketler, kurumlar var. Hepsinin temel hedefi şudur:
Çalışan mutluluğu, çalışma verimini arttırır. Bunu nasıl sağlayacağız?
Eğer kendiniz ya da kurumunuz için bilimsel çalışmalar yaptırsanız, size ilk söylenecek şey, ‘çok çalışmak verimli çalışmak değildir’ tespiti olacaktır.
Atatürk Üniversitesi’ndeki hocamızın başına gelenlerin, sizin de başınıza gelmemesi için bu yazdıklarıma dikkat edin.
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.05.2024
20.04.2024
20.04.2024
12.04.2024
25.01.2024
9.05.2022
7.04.2021
26.03.2021
19.03.2021
11.03.2021