Kurtuluş TAYİZ
Milliyet’ten Serpil Çevikcan’ın aktardığı bilgiye göre Apo, görüştüğü devlet heyetine, PKK ve HDP’nin hedefinde kendisinin bulunduğunu söylemiş. Öcalan’ın analizi şöyle: “Bunlar (PKK ve HDP) Erdoğan’ı perde olarak kullanıyor, asıl hamleyi bana karşı yaptılar. Benim altımı oyuyorlar.”
PKK’nın başlattığı “Devrimci halk savaşı” öncelikle İmralı’ya yönelik bir hamleydi. PKK ve HDP, çözüm sürecini bitirince, sürecin muhatabı olan Abdullah Öcalan’ı da devre dışı bırakmış oldular. Körükledikleri Erdoğan nefretini ise bu gerçeği perdelemek için kullandılar. Apo’yu bertaraf ederken Kürt sokağının gözünü Erdoğan nefretiyle görmez hale getirdiler. “Katil Erdoğan” sloganları arasında İmralı’yı oyunun dışına ittiler.
Peki bunu kim veya hangi güç yaptı? PKK, liderinden razı değil mi? HDP, İmralı’yı yük olarak mı görüyor? PKK ve HDP, devlet karşısında Apo’yu yetersiz ve zaaflı gördüğü için mi, onu devre dışı bırakmaya yöneldi?
Bence hayır. Bunu PKK ve HDP’nin iç ihtiyaçları üzerinden okumak yanlış olur. Daha doğrusu, bu okuma bizi gerçeğe ulaştırmaz. Apo’nun altını PKK ve HDP içindeki “derin el” oydu. Bu “derin el”, PKK ve HDP’yi denetim altına almayı başaran bir “dış güç” aynı zamanda. “Devrimci halk savaşı” dedikleri stratejiyi, Türk devletiyle uzlaşmaya yönelen, “milli çözüm” yanlısı Apo’ya karşı geliştirdiler. Bir taşla iki kuş vurdular; hem Türkiye’de terörü tırmandırarak Ankara’nın İmralı üzerinden geliştirmeye çalıştığı -Erbil’i de kapsayan- Türk-Kürt çözümünü sabote ettiler; hem de Demirtaş’ı Apo’ya karşı güçlendirerek Kürt siyasetini tamamen etkileri altına aldılar.
Geçen haftaki yazımda Demirtaş’ın popülaritesinin Apo’yu geçtiğine işaret etmiştim. Kandil ve HDP yönetimi, tamamen dış bir gücün kontrolünde ve İmralı’nın da bundan sonra elinden çok şey gelmez. Öcalan barış ve çözüm için tekrar devreye girebilir, rol üstlenmeye çalışabilir; ama kurucusu olduğu PKK’yı ve talimatla kurdurttuğu HDP’yi onun elinden çekip aldılar. Öcalan’ı İmralı’da köşeye sıkıştırdılar. Apo’ya karşı geliştirilen darbe sürecinin ABD ve Brüksel’de bir dizi toplantıda kararlaştırıldığını kamuoyu, Gülen’in İsrail ile ilişkilerini sağlayan Süleyman Müftigil adlı şahsın internete sızan telefon konuşmalarından hatırlıyor.
PKK’da asıl patronun kim olduğu hep tartışma konusuydu. Asıl patron Suriye mi, ABD mi, İran mı, yoksa İsrail miydi? Ya da baştan beri PKK’yı sahaya süren NATO muydu? Apo’nun tek patron olduğunu öne süren tezler, devletin Apo’yu çözüm sürecinin muhatabı olarak kabul etmiş olmasına dayanıyor. Ne var ki, PKK’nın başlattığı “devrimci halk savaşı”yla, Öcalan’ın örgütün tek patronu olduğu iddiası da çöktü. Çözüm süreci yakın gelecekte buzdolabından yeniden çıkarılsa ve Apo yeniden sahnedeki yerini alsa dahi, bu gerçeğin değişebileceğini sanmıyorum.
Demek ki “Millilik” veya “yerlilik” sorunu sadece Ankara’nın değil, Diyarbakır’ın da sorunu. Kürt siyasetçiler, bir de bu açıdan meseleye bakmalı.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- 'Ajans' kime bağlı?
15.05.2019 - Erdoğan'ı devirip, Sevr masası mı kuracaksınız?
10.05.2019 - Gidişat nereye?
1.05.2019 - Demirin soğumasını istemiyorlar
22.04.2019 - Seçimleri geride bırakırken...
19.04.2019 - Çözüm seçimin yenilenmesinde
17.04.2019 - Gerçekleri bu kadar kolay çarpıtmak da az hüner değil
15.04.2019 - ABD, İstanbul seçimleri ve Fırat'ın doğusu
12.04.2019 - Yeniden sayım yerine yeniden seçim
11.04.2019 - Dört koldan kıskaç ve anlamı
8.02.2019
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları










































Ad Soyad Giriniz...
SEDİYANİ BEY. % 48,6 İÇİNDE CHP NE KADAR