Kurtuluş TAYİZ
Başkanlık sistemi ara ara böyle ülke gündemine gelir, ama bir türlü tartışılmaz. Sadece biraz gürültü koparır, sonra da rafa kaldırılır. Gerekçe ise “tek adam” endişesidir. Muhalefet partileri ülke yönetimini “tek adama” emanet etmeye haklı olarak yanaşmaz. Seçmenlerini de bu çerçevede ajite etmeye çalışırlar.
Ama bu sisteme karşı çıkan partilerin başka bir ortak özelliği daha var; siyasilerimiz 12 Eylül’ün darbeci generallerine ve askerî vesayete karşı bu parlamentoyu öyle pek de canla başla savunmadılar. Hatta Türkiye’yi birkaç generale emanet edebilecek kadar alçalabildiler. Darbe anayasasını yıllardır değiştiremememizin tek sebebi aslında yine onlar. Bu yüzden CHP ve MHP’nin, hatta AKP içerisinde aynı geçmişi paylaşan çok sayıda siyasetçinin başkanlık sistemine “tek adam”, “diktatörlük” ve “padişahlık” önermeleriyle muhalefet etmeleri samimi ve gerçekçi değil.
Başkanlık modelinin tartışılmasına yeni anayasa çalışmalarını sabote edeceği endişesiyle karşı çıkanlar da az değil. Halkın yeni anayasadan beklentisi kuşkusuz önemli. Ne de olsa sivil bir anayasa yapma fırsatı ilk defa yakalanıyor. Bu yüzden beklentileri de fazla. Fakat mevcut siyasi dengeler dikkate alındığında yeni anayasanın ülkemizin en temel meselesi olan Kürt sorununu çözebilme iddiası bile çok zayıf. MHP ve CHP Anayasa’nın “değiştirilmesi teklif dahi edilemez” olan üç maddesini dokunulmaz ilan ettiler. AKP de bu iki partiden farklı bir görüş beyan etmiş değil. BDP’nin beklentileri daha farklı. Onlar da olmazsa olmazlarını “yeni anayasada etnik vurgu şartı”yla dile getiriyorlar. BDP “Yeni anayasa Kürtlerin siyasi, kültürel, sosyal ve ekonomik haklarını koruma altına alır” ibaresini görmek istiyor. Talep ettikleri siyasal düzen ise özerklik. Mevcut sistem içinde Kürtlerin beklentilerini karşılayacak bir modeli çıkarmak olanaklı görünmüyor. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesini sağlayacak bir yeni anayasa bile Kürt siyasi hareketini kesmeye yetmez. Daha doğrusu Kürt meselesi o evreyi çoktan aşmış durumda. Daha ileri bir toplumsal ve siyasal bir modele ihtiyaç var. Doğrudan bağlantılı olmasa da başkanlık sistemi bunu sağlayabilir. Bugünkü sistem içerisinde bunu sağlamak bana zor görünüyor. Çünkü Kürt sorunu zaten bu sistemin bir ürünü.
Valileri, belediye başkanlarını ve kaymakamları belirleme hakkına sahip olan, bölgelere ve yerel parlamentolara dayanan federatif bir sistem Türkiye’ye eşik atlatabilir.
Yeni anayasa bugünkü sistemle yola devam eder ve başkanlık sistemini dışlarsa, Türkiye, en büyük sorununu çözmek için zaten sahip olduğu enstrümanların ötesindeki model ve seçeneklerden de yoksun kalır. Kürt meselesinin çözüme kavuşma şansı böylece uzun süre daha ertelenmiş olacak. Mevcut olanın Kürt sorununu çözmeye yetmediği ortada.
Başbakan Erdoğan’ın başkanlık sistemi önerisi yeni bir anayasa yapılırken, ülkenin hangi siyasi sistemle yönetileceğinin de tartışılması yönünde. Toplumda önemli bir kesim Erdoğan’ın “tek adam” modeline dayanan bir sistemin peşinde olduğunu ve siyasi ömrünü daha güçlü sürdürmek istediğini düşünüyor. Ve bu yüzden başkanlık sistemini tartışmaya dahi yanaşmıyor. Fakat muhalefet partilerinin başındaki liderlerin de farklı bir ihtiras içinde olduğunu sanırım düşünenimiz yoktur. Her partide benzer bir lider sultası var ve her lider parti içi özgürlüğe bir yere kadar müsaade ediyor.
Burada başkanlık sistemini Erdoğan’ın siyasi ihtiraslarını gerekçe göstererek reddetmek yerine, önerilen modelin daha özgür, daha zengin ve daha demokratik bir Türkiye yaratıp yaratmayacağına bakılmalı. Müzakere etmeden bunu bilme şansımız yok. Sadece Meclis’te grubu bulunan parti liderlerinin sözüyle sınırlı kalmak yanlış olur. Eğer başkanlık modelinin çözüm yerine sorunları daha fazla ağırlaştıracağı kanaati oluşursa, o zaman akılcı bir ret gerekçesine sahip oluruz.
Siyasete hâkim olan cepheleşme ortamında partilerden kuşkusuz sağduyulu bir tartışma beklenemez. Turgut Özal ve Süleyman Demirel’in önerileri gibi Erdoğan’ın başkanlık sistemi önerisi de daha doğmadan tarihe karışabilir. Türkiye, mevcut parlamenter sistemi içinde sorunlarını çözüme kavuşturabilir. Ama bunlar sadece gelecek için iyi birer temenniden ibaret. Başbakan Erdoğan’ın önerisi ise iyi veya kötü, doğru veya yanlış önümüzde duruyor; başkanlık sistemini tartışmaya bile yanaşmadan atlamak bana çok saçma geliyor. Ya size?
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019