Markar ESAYAN
Cumhurbaşkanlığı, Hükümet, Genelkurmay, istihbarat kurumları, bürokrasi ve emniyet birimlerinin birbiri ile uyumlu çalışması, bununla birlikte hem ABD, hem de AB ile eşit ilişki talep edilmesi bazılarını ciddi biçimde endişelendirmişe benziyor.
Brexit bu kesimde büyük moral bozukluğuna neden oldu. Çünkü AB’nin içe dönmesi vesayetin dış desteğini zayıflatacak.
Sıradan bir Batı hayranlığı ve İslam fobisi mi; bu da var şüphesiz.
Paniğin asıl nedeni, AB üyelik sürecinin içerideki elit vesayetin dinamosu olduğunun ortaya çıkmış olmasından.
Yarım yüzyıldır bir AB (AET) üyeliği teranesidir gidiyor; bugüne kadar da kimse doğru dürüst “ biz ne yapıyoruz” demedi. Sorgulanmayan tabumuz oldu.
Almanya’nın bir daha Fransa’ya saldırmaması için kurulan kurumları kılavuz belledik.
Gümrük Birliği bu haliyle aleyhimize çalışıyor. Brüksel ve Strasburg tarafından üye ülkeymiş gibi yönetiliyoruz ama eşit ilişkilere ve haklara sahip değiliz. Reform adında bir sürü kurum ihdas ettik. Bunların hangisi gerekli, hangisi bizim topluma uygun pek düşünmeden bir ezber tutturmuş gidiyoruz.
Kendi kendimize mühendislik uygulatıyoruz.
Avrupa Parlamentosu’nda PKK bayrakları asılıyor. Terör örgütü kollanıyor. Kuzey Suriye’de bir PKK devleti kurulsun diye partnerlerimiz teyakkuz halinde. Charlie Hebdo saldırısında Paris’teki yürüyüşe gittik. Ama sadece Ankara’da beş büyük saldırı oldu, gram destek görmedik. Bir lider gelip de cenazelere katılmadı.
Ne yapıyoruz biz?
AB Türkiye için bir demokrasi projesi mi bir vesayet aracı mı?
Yani ülkede yönetim hep batıcı elitlerin elinde olsun; olur da halkçı bir hareket iktidara gelirse de dışarıdan/içeriden boğsunlar onu.
Gezi’yi destekleyerek, 17/25 Aralık darbesini arkalayarak, PKK’ya yol vererek süreç yürütüyorlar.
İki saldırı ile ülke çapında olağanüstü hal ilan eden Fransa’nın sırtını sıvazlayıp, Türkiye’ye “terörle mücadele kanununu liberalleştir” baskısı yapan bir birlik sorgulanmalıdır.
19. Yüzyıl’da Rusya’nın, Fransa ve Britanya’nın birlikte veya tek tek yaptıkları müdahaleleri birlik olarak yapıyorlar.
Bizi “demokratikleştire demokratikleştire” formatlayacaklar akıllarına göre.
Çözüm Süreci’ne milim destekleri olmadı. PKK ile masaya otur baskısı ise örgüt yenildikten sonra birden yoğunlaşıyor. Israrla PKK ve Kürt sorunlarını birleşik tutma çabasındalar.
Ve yerli aklı oluşturanlara verdikleri sufle, “Askerle yakınlaştınız. Sizi koruyacak tek iktidar merkezi AB’dir” oluyor.
Asker bizim değil, Mançurya işgal ordusu çünkü.
AB’nin kendisini koruyacak mecali var çünkü.
Ülkenin tarlalarını Tanzimat’tan beri sürüyorlar. Ne ektikleri ortada. Toplumu ve devleti Batıcı/Yerli diye karpuz gibi ikiye böldüler. Bu bölünmeyi ülkeyi kontrol etmek için başarıyla kullandılar. Karşılarına aldıkları yerli halk kitleleri elitlerin hilafına devleti millileştirdikçe gemi azıya aldılar. Liselileri sokağa sürmeleri, bunu “karanlığa karşı ilerici güçlerin isyanı” olarak cilalamaları, CHP’nin sokağı karıştırma hevesi, bu millileşme hamlesinin önünü kesmeye yönelik.
Böyle kepaze bir girişimi destekleyen çöküşteki AB’yi tek sığınak olarak pazarlayanlar ne amaçlıyorlar bilemiyorum.
Türkiye duygusal veya fırsatçı davranmayacak. Ama insani değerlere ihanet eden AB bunun bedelini öderken, Türkiye doğru yerde durmanın semeresini alacak. Biz hasta adam Avrupa’ya tekme vuracak değiliz. Ama süreç bu dengesiz ilişkileri resetlemek için bir imkan olacak. Olmalı.
Vesayet katmanlarını soğanın zarı gibi soya soya ilerliyoruz.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019