Mehmet TIRAŞ
40 bin kişinin ölümüne, 2 Trilyon doların heba edilmesine neden olan bu kanlı süreç sonunda PKK 12 Mayıs 2025 Tarihinde; “Örgütü feshettiğini silahı da bıraktığını açıkladı.”
Geçmişe hızlı ve kısa bir yolculuk bunun ne anlama geldiğini çok somut anlatıveriyor.
Anımsayın Gazeteci Cengiz Çandar, Suriye’nin Beka vadisinde PKK lideri Abdullah Öcalan ile dönemim Cumhurbaşkanı Turgut Özal adına ilk görüşmeyi yapmıştı.
Bu görüşmeden kısa bir süre sonra, Mayıs 1993 ‘te Elazığ -Bingöl karayolunu kesen PKK, otobüsteki terhis olan silahsız 33 askeri kurşuna dizerek öldürdü.
Bu örgütün en büyük kanlı saldırılarından biriydi.
Bu katliamdan sonra Kürt coğrafyasında düşük yoğunluklu bir savaş başladı.
Bölgede ölüm kol gezer oldu.
“Faili meçhul cinayetler”, yargısız infazlar”, gözaltı kayıpları” ve kireç kuyularından, viyadük altlarından, yol kenarlarından insan cesetlerinin toplandığı yıllardı.
Bölgede devletin içinden destek gören silahlı karanlık yapılar ortaya çıktı.
Bölge 100 milyar dolarlık uyuşturucu sermayesinin Batı’ya geçen güzergâhı oldu.
Doksanlı yıllarda bölgede 17 bin faili meçhul cinayet işlendi.
Meşhur beyaz Toroslarla adam kaçırmalar.
Cumartesi Annelerinin isyanı buradan doğdu.
Bir ayda 4 bin köy, mezra boşaltıldı ve yakıldı.
Bölgede hayvancılık bitme noktasına geldi
Bölge insanlarından başka illere toplu göçler başladı.
Başta Adana, Mersin, İstanbul birer Kürt şehirleri oldu.
Bu kentlerin varoşlarında çadır kentler ve derme çatma barakalar kuruldu.
Bu kitlesel göçler ülkenin ve bölgenin demografisini bozdu.
Artık Kürt coğrafyasında güvenlikten başka bir şey konuşulmuyor ve önlem alınmıyordu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Erdoğan’ın, adına “Analar Ağlamasın dedikleri”, “çözüm süreci” AKP iktidar tarafından oluşturulan akil insanlar heyetinin, PKK ile tekrar görüşmeler başlayana kadar bu böyle sürdü.
Maalesef bu süreç Kürt coğrafyasında PKK’nın başlattığı hendek savaşı ile 2015 yılının son baharında kanlı çatışmalarla son buldu.
“Terörsüz Türkiye” politikasını bu sefer kalıcı ve sahici bir şekilde hayata geçirmek istiyorsak bunları unutmayalım.
Tabii bir de tarihte böylesi “Gerilla” hareketleriyle silahlı çatışmalar yaşamış ülkelerin, deneyiminden yararlanılmalı.
Gerilla hareketlerine karşı düzenli orduların baş etmesi kolay olmamış…
Hatta bu örgütlerle sadece güvenlik politikalarıyla değil bu örgütlerle müzakere edilerek silah bıraktırılmış.
Kolombiya örneği önemli bir referans kaynağı...
Bilindiği gibi Kolombiya’nın Marguetalla Özyönetim Bölgesi Kırsalında 1964 yılında, siyasi ayrımcılık ve ekonomik eşitsizliklere isyan ederek kurulmuş olan, Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) silahlı mücadeleyi esas alarak başlatan Marksist-Leninist bir örgüt olarak ortaya çıktı.
-1964 yılından 2016 Yılına kadar 52 yıl süren silahlı çatışmalarda;
- 200 binden fazla insan yaşamını yitirir.
-80 binden fazla insan kaçırılır.
-53 milyon nüfusun, 8 Milyon insan yurdundan göç etmek zorunda kalır.
-Kolombiya devleti FARC ile “1984-1991 -1999-2006 ve 2012” yılı olmak üzere, tam beş kez müzakere masasına oturur ve örgüt ancak, 2016 yılında silah bırakarak kendini fesheder.”
Kolombiya devleti FARC ile tam 32 yıl sonra kalıcı barışı sağlar.
Başka ülkelerdeki gerilla hareketleriyle de iktidarlar Kolombiya yöntemini izlediğini görüyoruz.
İspanya ‘ETA’ ile,Kuzey İrlanda ‘IRA’ ile, Peru ‘Aydınlık gerillaları’ ile diyalog kurmadan müzakere etmeden silah bıraktıramadılar.
Görüldüğü gibi yeryüzünde aklın yolu bir.
Ve gelelim bugünlere…
PKK 12 Mayıs 2025 Tarihinde; ”PKK’nın örgütünü feshedip silahı bırakması” kamuoyundan çok büyük destek görmese de,toplumdan çok önemli kitlesel bir tepki de gelmedi.
Ankara’nın”Terörsüz Türkiye” sloganı ile başlattığı PKK ile sürdürülen görüşmeleri kamuoyundan yapılan araştırmada katılımcıların; ”yüzde 24’ü bu süreci desteklerken, yüzde 63’ü hayır, yüzde 13’ü de fikrim yok diyor.”
Bu sonuç yeterli bir destek olmasa da süreci zehirleyen bir olay yaşanmazsa, bu desteğin ileri de daha da artacağını umut edebiliriz.
Ancak “Terörsüz Türkiye” olan bu sürecin vahamete uğramaması ve barışa evrilmesinin önceliği için acil hedef “Demokratikleşme” olmalı.
Bu çok açık.
Bu olabilecek mi?
Ağır tereddüdün sebebini anlamak için hapishanelerdeki durumu göz atmak fazlasıyla yeterli:
-Cezaevleri koşulları çok kötü, hatta kötü demek kifayetsiz kalır.
Cezaevleri kapasitesinin %137 doluluk kapasitesiyle çalışıyor, mevcut kapasitesinden %37 daha fazla mahkûm var.
Mahkûmlar dönüşümlü yani nöbetleşerek uyuyor.
AKP iktidara geldiğinde 53 cezaevinde tutuklu ve hükümlü mahkûm sayısı 58 bin iken…
2025 Ocak ayı itibarı ile 203 cezaevinde toplam tutuklu ve hükümlü sayısı 405 bin kişi olduğu açıklandı.
DEM partililer cezaevlerinde siyasi suçlu sayısının 12 bin kişi olduğunu açıkladılar. Her şeyden önce mahkûmların yaşadıkları sorunlar acil olarak çözülmeli, değil mi?
Ve sonra ardından demokratikleşmenin ilk adımları hızlıca atılmalı:
-Siyasal iktidar ilk önce hukuka dönerek, ”kuvvetler ayrılığını” devreye almalı ve normalleşmeli.
-Yargıyı muhalefete karşı sopa olarak kullanmayı bırakmalı.
-Tabi siyasi ve düşünce suçluları ve gazeteciler özgürlüklerine kavuşmalılar.
-Siyasetin meşru yoldan ilerlemesi için vatandaşın iradesine saygı duymalı ve sandıktan çıkan sonucu kabullenmeli.
-19 Mart darbesinden ivedi olarak vaz geçmeli.
-Muhalif Belediyelere başlatılan hukuksuz çökmelere son vermeli.
-Sandıkla gelen sandıkla gitmeli.
-Yargıyı bağımsız ve tarafsız hale getirmeli.
-Yargı kararları eksiksiz uygulanmalı, buna AİHM kararları da dahil edilmeli.
-Davaları beratla sonuçlanan sayıları on binle ifade edilen,KHK’lılar görevlerine derhal iade edilmeli.
-Kayyımlara son verilmeli…
-Kayyımlarla görevden alınan Belediye Başkanları ve meclis üyeleri görevlerine dönmeli.
-Terörle iltisaklı diye tutuklanan ve görevden alınan Belediye Başkanlarının tutukluluğuna son verilip, görevlerine iade edilmeli.
-“Seçilmişler yargı kararı kesinleşmeden görevden alınmamalı ve tutuklanmamalı.”
-Seçilmiş hala iki yıldır hapiste olan Hatay milletvekili Can Atalay hemen tahliye edilmeli ve görevine başlamalı.
-15 Temmuz yargısıyla tutuklanan ve sekiz yıldır tutuklu(tutulan) olan Selahattin Demirtaş,Figan Yücedağ gib eski vekillerin,9 yıldır hapiste olan Gezi tutuklusu Osman Kavala’nın esaretine son verilmeli.
-Bir taraftan PKK ile barış görüşmeleri yapacaksınız,bir taraftan da terör örgütü ile iltisaklı diye seçilmiş Belediye Başkanlarını görevden alıp davalar açacaksınız.
Bu anlaşılmaz ve toplumda inandırıcılığı olmayan Absürt bir yol.
Listeyi uzatmaya gerek yok.
“Terörsüz Türkiye” hedefinde yol alınacaksa öncelikler; “demokratikleşme olmalı, ”kuvvetler ayrılığına dönmeli, “muhalefetle mutabakat aramalı” ve “Demokrasi ve hukuku” ortak payda olarak kabul edilmeli…”
Yoksa…
Ne “Kürt sorunu çözülür” ne de “ekonomi düzelir”.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
16.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
28.04.2025