Mehmet TIRAŞ
Yazıya 13 Mayıs 2014 yılında cinayet ekonomisi sonucu Soma’a maden ocağında yaşanan 301 işçinin ölüm katliamının yıldönümüyle hazırlanırken;9 Mayıs 2014 tarihinde akşam üzeri 12 Eylül darbesinin mimarı darbeci Kenan Evren’in öldüğü haberleri, televizyonlarda alt yazı olarak geçmeye başlayınca iki konuyu bir yazıya dökmek zorunlu oldu.
Elbet böylesi ülkenin kaderiyle oynamış topluma travmalar yaşatmış bir darbeci hakkında bir şeyler yazmadan geçemezsiniz.
Hiçbir darbeci Kenan Evren kadar şanslı ve kısmetli olmadı,korkusuzca yaşadı ve ayaklarını uzatarak yatağında eceliyle öldü.
Darbe yaptığı topluma ne kadar işkence yaptıysa tam tersi o kadar da ilgi gördü ve referandumla yüzde 92oyla sandıktan çıkarak Cumhurbaşkanı seçildi.Seçilmesinin tartışılacak çok yanı var o ayrı bir yazı konusu.
Hiç bir darbeci anayasayla kendini oylattırarak devlet başkanı olmadı.
Darbeyle toplumun hayatını kararttı ,50 insanı talimatla idam ettirdi, yüzbinlerce insanı gözaltına aldırdı, bir buçuk milyon kişiyi fişletti,işten attırmalar,vatandaşlık hakkını kaybedenler,yerini yurdunu terk edenler gibi bir insanın başına gelmesini istemediği her şeyi yaşatan, bir darbeci olarak tarihe geçti Kenan Evren ve arkadaşları.
Kenan Evren topluma işkence, baskı ve şiddet uyguladıkça Tanrı sanki ömrünü uzattı.
Türkiye’de insanın ortalamaömrü 72yaş iken, Kenan Evren bir asra iki yıl kala 98 yaşına kadar bir eli yağda biri balda dolu dolu yaşadı.
Ağzında süt kokan çocukların yaşını büyütüp astıktan sonra, ardından daasmayıp ta besleyelim mi diyecek kadar vicdanı körlenmiş taş yürekli insanlıktan nasibinin almamış birisiydi.
Ülkeyi koca bir açık hava ceza evine çevirdi.
Yaptıklarımdan hiçbir zaman pişmanlık duymadım dedi. Hatta şimdi olsa yine yaparım diyerek yaptıklarının arkasında durdu, işlediği insanlık suçunu hep övünerek anlattı.
Çünkü adı gibi biliyordu bu ülkede darbe yapanlar cezalandırılmayacağını.Yargılandığı süreçte sadece beşimizi değil o dönemin bütün subayları da yargılanmalı diye mahkemeye gelmedi,darbenin TSK’nin bir geleneği olduğuna vurgu yaparak savundu.Böyle de bir dik duruşu vardı.
Çünkü bu ülke de yargı hiçbir zaman bağımsız olmayınca kimsede Evreni ve arkadaşlarını yargılayamadı.
Darbe yaptıklarında darbecilerin ve başı olan Evren için o günkü gazetelerin manşetlerine bakmak yeterlidir. Ne övücü ve onura edilen manşetler attılar.
Bakmayın şimdi bazılarının cenazesine katılmadığına.
Cumhurbaşkanı Erdoğan cenaze törenine katılsaydı havuz medyası şimdi Ankara yollarında olacaktı ve manşetlerden, ne methiyeler dizeceklerdi.
Erdoğan Evren’in cenazesine katılmadı ama onun eseri olan yasalarına sımsıkı sarılıyor.
Her dönemin adamı şimdi de;Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın havuz medyasının amiral gemisinin kaptanı,Evren’i evinde ağırlamadı mı? Hala Evren’in darbesini haklı diyenler yok mu? Evren’i evinizde ağırlıyor ve övüyorsunuz da cenazesine niye katılmıyorsunuz?
Erdoğan Evrenin cenazesine katılmıyor ama çıkarttığı yasalarıyla 13 yıldır ülkeyi yönetmeye devam ediyor.
YÖK,MGK gibi kurumları ve yüzde 10 seçim barajını ve siyasi partiler kanunundan Erdoğan hiç rahatsız olmadı!.
Zorunlu din dersi Evren’in öncülüğündeki asker darbeyle hayata geçmedi mi?
Askeri darbelere karşı bedel ödeyenlerin dışında, Evren için olumsuz söz söyleyenlerin riyakarlıkyapıp gündeme yönelik söylediklerine bakmayın; hepsi külliyen yalan söylüyor. Siyasilerin Evren’in cenazesine katılmaması sevindirici bir gelişme ama darbecilerden hesap sorulmadan, darbeciler cezalandırılmadan,askeri darbelere karşıyım demek beylik lafı olarak kalacak.
Not:TÜRK-İŞ konfederasyonu Evren’in cenazesine katılmayarak çok çok ayıp ettiler. Her askeri darbeye destek veren, Kenan Evren’in darbe hükümetine bakan vermişlerdi. İnsanda bir ahdi vefa duygusu olurbe.İnsan bir çelenkte mi göndermez hem de nasıl yakışırdı..Evren’in cenazesinde, gözüm hep darbe hükümetinin TÜRK-İŞ Genel sekreterliğini de yürüten Çalışma Bakanı Sadık Şide’yi aradı göremedim.Katıldı mı acaba?
13 Mayıs 2014 Soma işçi katliamının hesabını vermeyenler ve sormayanlar darbelere karşıyım demesinler.
Türkiye de 12 yıllık AKP’e iktidarında 15 bin 70 işçinin hayatını kaybetmesi ve bu kadar iş cinayetlerinde işçiler ölüyorsa bunun yolunu 12 Eylül hukukunun mimarı Evren açtı, Erdoğan’da sürdürüyor.
2015 yılının ilk dört ayında tam 350 işçimizi yine kaybettik.
İşçi ölümleri hız kesmiyor ve tam gaz devam ediyor.
Türkiye’de her gün 4 işçi yaşamdan kopup toprağa düşerken,6 işçi de sakat kalarak iş göremez durumuna düşüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan yukarıda verdiğimiz işçi ölümlerininsayısını hiç umursamıyor bile; sanki kendi iktidarında olmamış gibi,yeni Türkiye diye bir sloganlameydanlarda kendi diktatörlüğünü kurmak için AKP’ye oy istiyor.
Soma’da maden ocağında katledilen 301 işçinin ölüm yıl dönümünde ağızlarını bıçak açmıyor..
Başta işçi ölümleri,yolsuzluk ve hırsızlığı ortaya kim çıkartacak?Tartışmasız Yargı?
Yargı ne durumda?
Yürütmeye bağlanmış. Yürütme demekte yanlış Cumhurbaşkanı Erdoğan demek daha doğru.
Aldıkları Kararlarından dolayı yargıçlar ve savcılar tutuklanıyor, meslekten ihraç ediliyorsa?
Savcı ve yargıç tutuklamaları askeri darbelere rahmet okutan bir gelişime ve hakkını teslim edelim;darbeciler Şemdinli savcısı Ferhat Sarıkaya’yı ve 12 Eylül darbesine karşı dava açan savcı Kemal Kaya’yı meslekten ihraç ettiler ama tutuklatmadılar. Kenan Evren bile yapmadı Erdoğan’ın yargıçlara yaptığını.
Soma gibi toplu işçi cinayetlerini, roboski katliamını, yolsuzluk ve rüşvet olaylarını ortaya çıkartacak yürekli bir savcı ve yargıçların ortaya çıkması artık imkansız gibi.
Türkiye artık bir hukuk devleti olmak şöyle dursun ,kanun devleti olma özelliğini de kaybetmiştir.
Erdoğan, 7 Haziran seçimlerini kazanırsa,Soma’nın hesabı sorulmaz Şanghay beşlisinin içinde yer almak için Erdoğan tüm hazırlıklarını yapmaya başlar.
Soma’nın hesabını sandıkta sormanın yolu,7 Haziran’da HDP’nin barajı aşması Erdoğan’ın bütün hesaplarını altüst edecektir.
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.08.2025
28.07.2025
21.07.2025
14.07.2025
7.07.2025
30.06.2025
23.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025