Mehmet TIRAŞ
Yazıya başlık attığım deyişin ben aramızdan ayrılalı 4 yıl olan ölümsüz ünlü halk ozanımız 2010 yılında UNESCO’nun ‘yaşayan insan hazinesi’ ilan ettiği;dünyanın fark edipte bizim Abdal diye küçümsediğimiz, ekmeğini düğünlerde verilen bağşışla hayatını idame eden Neşet Ertaş’a ait olduğunu biliyordum..
İnternetten yaptığım kısa bir araştırmada;bu deyişin bir Çorum bozlağı olduğunu sözlerinin de başka değerli Neşet Ertaş gibi sonradan fark edilen, Çorumlu halk ozan Aşık Şekip Şahadoğlu’na ait olduğunu öğrendim.
Bu güzel halk deyişi demokrasiden ve hukuktan yana olanlarla, diktatörün safında yer tutanların arasında ki farkı anlatırken;demokrasi güçlerine de bu deyiş referans oluyor mücadele ve sabır babında.
Bu özlü, içli,veciz deyişten yola çıkarak ülkenin yaşadığı siyasi iklimine girelim.
15 Temmuz askeri darbe kalkınmasının ardından bu darbe girişimini fırsat bilen Erdoğan; istediği kanunları çıkartamadığı meclisi, kısıtlı olan özgürlükleri ve yargıyı; OHAL ile devre dışı bırakarak Kanun Hükmünde Kararnamelerle; tek adamlığının önün açan, alt yapısını hazırlayan hiçbir seçimle elde edemeyeceği bir fırsata dönüştürmek için muhaliflerine ve muhalif olan toplumun her kesimine yönelik, demokratik teamüller aykırı ,hukuk dışı uygulamalarını devreye soktu ve hız kesmeden de devam ediyor.
FETÖ terör örgütü üyesi olmak ve darbeyi desteklemekle suçlanan ve açığa alınanlar yalnız işten atılmıyorlar meslekten de men ediliyorlar..Bu yetmezmiş gibi bu insanların mal varlıklarına da el koyuyorlar.
Yani doktor doktorluk,atılan hakim avukatlık,öğretmen öğretmenlik,gazeteci gazetecilik yapamayacak,atılan subaylarda rütbesiz er oluyor.
O zaman bir karar alın OHAL’e dayandırarak kanun hükmünde karar nameyle; söyleyin fırıncılara bunlara ve bunların yakınlarına ekmek vermesinler.
Darbe girişiminin siyasi ayağını çıkartmak yerine ‘Erdoğan ve AKP’e tayfası,yandaş medyası bir de sosyal medyadaki AKtrolleri’ AKP’ye muhalif olanları ya darbeci ya da terör örgütleriyle ilişkilendirerek hedef gösteriyorlar..
Sabah gazetesinde Hilal Kaplan’ın köşesinden 7 Eylül 2016 tarihinde YÖK Başkanına atılan 2 bin 346 akademisyenlerin içinde Mehmet Altan niye yok diye sorduğu gibi!.
Ahmet Hakan’da köşesinden Ahmet Altan ne zaman tutuklanacak diye az uğraşmadı.
Diğer yandaş,tetikçi, itirafçı,muhbirleri saymıyorum medyanın en medyatiklerini verdim.
Erdoğan’a muhalif olanların açığa alınması,görevden el çektirilmesi ve yazar çizerlerin tutuklanması,muhalif medyanın susturulması ve kapatılması; iki terör örgütünden biriyle ilişkilendirilerek veya darbe destekçisi diye hedef gösteriliyor insanlar..
Kamudaki sıradan memurları işten atmak darbe girişiminin siyasi ayağını ortaya çıkartmaz, bu ağacı görüp de ormanı görmemek gibi bir şey.
15 Temmuz darbe girişiminin siyasi ayağı AKP’nin içinde..
İşte Sözcü gazetesinin ortaya çıkarttığı fotoğraf bunu belgeliyordu ve tekzipte edilmedi..
12 AKP milletvekili 2012 yılında ABD’ye giderek Pensilvanya’da Fevtullah Gülen ile Erdoğan arasında arabuluculuk için bir çalışma yürütmüşler..
Ülke gündeminde muhalif olanlara cadı avı yürütülürken Erdoğan ve AKP takımını ters köşe yapan ekonomiyle ilgili gelen karar gündeme bomba gibi düştü..
Bu karar Uluslar arası kredi derecelendirme kuruluşu olan MO0DY’S ten geldi.
MOODY’S ekonominin bir yerde ülkelerin barometresini ölçen bir örgüt ve Türkiye’nin kredi notunu 3 ten 1’e düşürürken,14 bankanın da notunu düşürdü.Bunun anlamı:Türkiye artık yatırım yapılacak bir ülke değildir.
Vay bunu yapan sen misin darbeyle elde edemediklerini dış güçler, ekonomik yönden elde etmenin yolunu seçtiler gibi komplo teorileri üretmeye başladılar.
Ekonominin kötüye gidişi için verilen MOODY’S kararı gelince paçaları tutuştu ama hiç önemi yok dedikçe;Hükümetin Ekonomiden Sorumlu Bakanı Mehmet Şimşek; MOODY’S n kararında doğruluk payı var deyince ters köşe oldular ve daha yumuşak bir dil kullanmaya başladılar.
Hatırlanırsa aslında MOODY’S’in böyle bir karar alacağını AKP’de uzun yıllar Ekonomiden sorumlu devlet Bakanlığı yapmış Ali Babacan; eğer biz hukuki reformlar yapamazsak büyümemiz durur, yabancı sermaye gelmez ve hatta var olan sermayeyi de tutamayız demişti.
Ekonomi hamaset teranelerle büyümez, birlik beraberlik safsatalarıyla yabancı sermayeye güven veremezsiniz,rakamlar yalan söylemez. Ülke ekonomisi 6 yıldır yerinde sayıyor hatta göstergeler hep negatif.
Rusya’nın uçağının düşürmesinin bedeli bize 3 milyar dolara mal olmadı mı?
Türkiye’nin güvenilir bir ülke olmaması üzerine vatandaşlarına Türkiye’ye gitmemeleri çağrısında bulunan Almanya,İngiltere ve ABD’nin çağrısı sonucu,yıllık 12 milyar dolar turizm kaybımız olmadı mı?
Almanya ve İngiltere Türkiye’deki okullarını ve temsilciliklerini kapatması,ekonomiyi kalbinden vurmaya başladı, İstanbul gibi bir dünya şehrinde istiklal caddesinde esnafın kepenk kapatması, bunlar ekonominin alarm verdiğinin işaretleri değil mi?
MOODY’S kararına köpürenler nedense uluslar arası Çalışma örgütü İLO’nun ve insan hakları örgütlerinin, başta AF örgütünün raporlarını hiç umursamıyorlar ve ciddiye almıyorlar.
Türkiye iş kazalarında dünyada Çin’den sonra ikinci olurken, AB ülkeleri arasında da birinci sırada yer alıyor.Türkiye de günde 4 işçi iş kazasından ölürken 7 işçi de sakat kalıp iş göremez duruma düşüyor.
AKP’nin 14 yıllık iktidarında 17 bin işçi iş kazası adı altında cinayet ekonomisine kurban gitti..
İşçilerin aidatlarıyla evlerine ekmek götüren sözde işçileri temsil eden örgütleri Türk-iş ve Hak-iş gibi sarı sendikacılar; binlerce işçi katliamlarının hesabını AKP’e Hükümetinden soracağı yerde genel kurullarına onur konuğu olarak davet ettikleri Erdoğan’ı ve hükümet üyelerini kapıda karşılayıp,konuşmalarını ayakta alkışlıyorlar.
Muhalefet partileri 17 bin işçinin katliamlarını gündemde tutup hesap sormaları gerekirken;çalışanların sigortası yokmuş, sendikal hakları ve örgütlenme hakları verilmiyor diye şikayette bulunuyorlar..Bırakın işçilerin demokratik haklarını şöyle dursun , çalışanların can güvenliği yok iş kazaları birer toplu cinayetlere döndü.
DİSK ve KESK’in dışında işçi ve memur sendikaları AKP’nin parti örgütü gibi çalışılıyorlar..
Bu sendikaların genel merkez yöneticileri AKP’den ya milletvekili oluyor ya da Belediye başkanı.. Sarı sendikacılığı temsil edenler sendikaları siyasi gelecekleri için sıçrama tahtası olarak kullanıyorlar.
Saraya tabi olmayan dünya standartlarında gazetecilik ise bir suç sayılıyor ve içeri atılıyor,atılmayanlarda işsiz bırakılıyor.
Muhalif televizyon kanalları ulusal değil yerel kanallara bile tahammül edemiyorlar ve TÜRKSAT’an çıkarılarak ekranları karartılıyor.
Bu topraklar insan odaklı siyaset yapmanın karşılığı pek yoktur..
Din,ırk,mezhep,bayrak,toprak,bayrak ve devleti kutsadığınızda itibar görürsünüz.
Demokrasi,hukuk ve çoğulculuk kavramlarını savunur sanat ve edebiyat öne çıkartırsanız; bu coğrafyada karşılığı size,mahpus,sürgün ve kamusal haklardan mahrumiyet olarak döner.
Gözümüz aydın hükümetimiz halkımızın çıkarına OHAL’i üç ay daha uzatacak.
Erdoğan ise; üç ay şöyle dursun OHAL için belki 12 ay da yetmeyecek dedi.
Demokrasi güçleri buna hazırlıklı olsun önümüzde gelen mevsim Kış olsa da siyasette çöl sıcakları geliyor.
Ama zor günlerin sonu aydınlıktır..
Elbet bir gün bu kış gider yaz gelir.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
21.07.2025
14.07.2025
7.07.2025
30.06.2025
23.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025