Ömer F. Gergerlioğlu
Punto 24 gazetecilik platformunun davetlisi olarak yerli ve yabancı gazetecilerle birlikte Hatay'da seçim çalışmalarını izliyoruz. Hatay tarihi bir şehir. Bu özelliği dolayısıyla çok eski kültürleri bünyesinde barındıran etnik, siyasi, dini, mezhebi çok parçalılığı yaşayan bir kent. Amanos dağlarının eteklerine kurulmuş şehri Asi nehri ikiye ayırıyor. “Dağın ötesi” diye adlandırılan ilçelerle idari, siyasi, zıtlıklar yaşanıyor. Büyükşehir ve 3 ilçe CHP’de diğer 12 ilçe Ak Parti’de.
İlk olarak Ak Parti'yi ziyaret ediyoruz. Geçen yerel seçimde iktidarın çok yüklenmesine rağmen Sadullah Ergin, MHP'nin CHP'li adaya destek vermesiyle az farkla kaybetmiş. İl başkanıAhmet Atıç 32 yaşında hukukçu, genç bir siyasetçi. İHL mezunu olduğu için katsayı mağduru olmuş ve yurt dışında okumak zorunda kalmış. Okuduğu Hukuk fakültesini bitirir bitirmez ilk işi Ak Parti'ye üye olarak kaydını yaptırmak olmuş. 9 yıl gençlik kolları başkanlığı yaptıktan sonra il başkanlığına getirilmiş. Politik dili iyi kullanarak hükümeti savunmaya çalışıyor. Hatay'ın Türkiye'nin bir minyatürü olduğunu, etnik, dini, mezhebi farklılıkların halk arasında bir sorun oluşturmadığını ifade ediyor. Suriyelilerin kentte 500.000 kişiye ulaştığını ancak önemli bir sorun oluşturmadığını söylüyor. IŞİD'in kentte herhangi bir varlığının olmadığını, Suriyelilerin varlığını kültürümüzde "aman" diyene kucak açma gerekliliğiyle açıklıyor. Esnafın koalisyon istemediği için Ak Partiyi destekleyeceğini söylüyor. Uğradığı mağduriyeti unutamadığını hatırlatıp Ak Partinin mağdurlarıni mazlumların temsilcisi olma iddiasıyla çıktığı yolda şimdi mağrur olduğu eleştirilerini hatırlatınca bildik siyasi cevaplarla yetiniyor.

MHP milletvekili adayı Ahmet Şefik Çirkin ise ekonomik sıkıntıların Hatay'da arttığını vurguluyor. Ak Partiden kaçan oyların herkesin meşrebine göre ya HDP'ye ya da MHP'ye gittiğini söylüyor. Ak Parti ile koalisyon ihtimalini "Genel Merkez bilir" diyerek kestirip atarken, CHP, MHP, HDP koalisyon ihtimaline şiddetle karşı çıkıyor. Suriye'deki savaşın Hatay'daki ekonomik durumu bozduğunu iddia ediyor. Cilvegözü sınır kapısının kapanmasının sayısı 8000 olan TIR işletenlerini mağdur ettiğini söylüyor. Mültecilerin sadece %10'unun kampta olduğunu geri kalanının şehirde olduğunu iddia ediyor. Sorunun çözümünün, Suriyelilerin kamplarına geri dönmeleri ve şehre çıkışlarının zorlaştırılmasıyla olacağını düşünüyor. Suriyelilerle akraba olduklarını ancak hükümetin mezhepçiliği alevlendirdiğini, hoşgörü ortamının şu an bitmediğini, ancak Esad'ın savaşı kaybetmesi halinde şehirde dengelerin değişeceğini, iç çatışma ihtimalinin olacağını belirtiyor. Reyhanlı saldırısının arkasında Suriye'nin olmadığını, Türkiye ordusunun Suriye'ye girmesini isteyen bir güç olduğunu iddia ediyor. Suriye savaşını teşvik eden Türkiye'nin hem milyarlarca dolar zarara yol açtığını hem de mezhep kavgasını kışkırttığını iddia ediyor.
HDP il başkanlığında bizi çoğu gençlerden oluşan neşeli, heyecanlı bir topluluk karşılıyor. Amatör ama çalışkan bir yapı izlenimi ediniyorum. 1. sıra miletvekili adayı aynı zamanda bir tıp doktoru olan Nihat Eraslan. Dr. Nihat Eraslan Arap Alevisi olduğunu söylüyor. Mecburi hizmet için Doğu'ya gittiğinde Kürt sorununu yakından gözlemleme ve tanıma şansı bulduğunu ve kendisi için bunun bir dönüm noktası olduğunu, dünya görüşünün değiştiğini ve böylece HDP felsefesine gönül verdiğini belirtiyor. HDP'nin çoğulcu bir yapıyı temsil ettiğini, her kimliğin burada kendisini ifade imkanı bulduğunu belirtiyor. 10 HDP adayından 6'sı Arap Alevisi, 2'si Kürt, 2'sinin de Türk olduğunu ve demografik yapıya uygun bir aday dağılımı sağladıklarını belirtiyor.1 değil 2 vekil çıkaracaklarını, 29 bin olan Cumhurbaşkanlığı oy sayısını 5'e bile katlayacak potansiyellerinin olduğunu iddia ediyor. Hatay'lı HDP parti meclisi üyesi Bereket Kar söze girerek Ak Parti, HDP koalisyon ihtimali sorusuna" HDP yükselen, dinamik güç, niye çöken AKP ile koalisyon yapsın ki? Bu eşyanın tabiatına aykırı.” Diyor. Diğer koalisyon iddialarına da soğuk baktıklarını, muhalefette kalmayı düşündüklerini belirtiyor.

CHP milletvekili adayı Hilmi Yarayıcı en az 5 vekil kazanacaklarını söylüyor.1. parti CHP yüzde 43, Ak Parti yüzde 32, MHPyüzde 17, HDP yüzde 5 görünüyor.” diyor.CHP’nin ekonomik vaatlerinin artık CHP’yi konuşulur hale getirdiğini, HDP’nin barajı aşabileceğini iddia ediyor. Yarayıcı 48 yaşında ve eski bir Grup Yorum üyesi. “Ben Kürtçe şarkı söylediğim için grup Yorum’dayken işkence gördüm, HDP’nin barajı aşmasını istiyorum, bana “niye HDP’de yer almadın CHP düzen partisi” diyorlar “HDP düzen partisi değil mi” diyor, CHP’nin ekonomik vaatlerinin laiklik söylemini gölgelemeyeceğini, halkın sesine tercüman olmaya çalışmanın sonuçlarını aldıklarını söylüyor. Grup Yorum’da yer almasından dolayı DHKP-C’li olarak itham edilmesine karşı çıkıyor, bunu ifade ederek suçlamalarda bulunan Melih Gökçek'e hakaret davası açmış. “Geçmişimden onur duyuyorum ama yıllar önce Grup Yorum’da çalışmıştım, yeni mi hatırladılar, Grup Yorum yine isterse yardımcı olurum, İlerici kesimden Alevilerden daha çok oy alıyoruz, Sünnilerden de oy alacağız” diyor.

Suriye savaşını sorduğumuzda “Savaşın başlangıcında sınırdan geçen militanları gördük. Suriye savaşnı istemiyoruz, emperyalistler bölgeyi yeniden yapılandırmaya çalışıyorlar, Ak Parti’nin tavrı mezhep çatışmasını körükledi. Savaş Hatay’da huzursuzluk oluşturdu, kadınlar taciz edilebiliyor, ekonomiyi çok vurdu, sınır ticareti bitti. Ekonomik sarsıntı yaşanıyor, Suriye’deki savaşın bitmesini, mültecilerin barış sağlandıktan sonra geri gitmesini istiyoruz. Suriyeliler, ucuz iş gücü oluyorlar. Genç bir hanımı Suriyeliler taciz etmiş, itiraz edince Suriyeliler evi onlarca kişiyle basıp, tahribat vermişler. Kamplarına geri dönmeliler. Kayıt dışı çok Suriyeli var.” diyor. Esad’ı halkın büyük bir çoğunlukla seçtiğini, halkın seçimine saygı duyulması ve Suriyelilerin seçimi yapması gerektiğini belirterek, Esad’ın Hatay’daki Alevileri desteklediği iddialarına karşı çıkıyor. Esad’ın yıkılmasının Alevi katliamını getirebileceğini bunun Hatay’ı da karıştıracağını belirterek “Esad’ı halkın % 87’si seçti, ona diktatör diyemeyiz” diyor. Hatay’da "Gezi şehitleri parkı" var. Hatay’da Gezi canlı yaşanmış. Gelişmeler sonucu Alevi ayaklanması gibi algılanmasına yol açtığını vurguluyor. Gezi olaylarından CHP’nin istifade ettiği iddiasına katılmıyor.
Sokakta görünen manzara Türk veya Arap Alevilerinin CHP'ye desteğinin devam edeceği yönünde. HDP sempati duyulan bir parti ama halen tam olarak güven vermiyor. Aleviler, Sünniler karşısında oyların bölünmesini pek istemiyor. Esnaf Hüsniye hanım, Türk Alevisi olduğunu söyleyerek ekliyor "Suriye'den gelenler hep muhalifler, kara çarşaflılar ve bizim yaşam tarzımıza tersler, Şehrin aydın kesimine uzaklar. Ak Parti makarna, kömür dağıtarak oy alıyor, düşük sosyo ekeonomik kesim Ak Partiyi destekliyor. “Oyumu CHP'ye vereceğim, kızım da Ankara'dan gelerek HDP'ye vereceğini söyledi, eğer gelirse CHP'ye vermesi gerektiğini söyledim " diyor.

Yine çarşıda esnafla konuşuyoruz. Suriyelilerin ucuza çalıştığı için dar gelirliler arasında huzursuzluğa neden olduğunu, asayiş sorunlarını çok çıkardıklarını, Suriyelilere başta sempatiyle bakarken şimdi rahatsız olduklarını, esnafın ekonomik sıkıntısının çok olduğunu, seçim değil geçim derdinde olduklarını söylüyorlar.
Hatay'da partilerin yoğun çalışmasına rağmen şehrin ön kabulleri yüzünden partilerin milletvekili sayısında önemli bir değişiklik yaşanmayacak gibi. Ak Parti 5, CHP 3, MHP 1 olan vekil sayısını arttırarak 2 milletvekili alacak gibi. Şehirde mezhebi kriterler geçerli. Alevilerin CHP'den vazgeçemedikleri, HDP'ye kayacak oylardan yararlanacak olanın vekil sayısını 2'ye çıkarabilecek olan MHP olduğu anlaşılıyor. Sünni kesimin ise Ak Parti'yi yer yer eleştirse de yatırımlar ve değişimden etkilenerek desteğini sürdüreceği anlaşılıyor. Şehir dışardan tahmin edildiği gibi patlamaya hazır bir bomba değil. Yılların tolerans iklimi son zamanlardaki gelişmelere rağmen yine de bitmemiş.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Kanser eden OHAL, öldüren zalimlikler!
26.08.2020 - Ayasofya’da Cuma hiçbir günahınızı örtemeyecek!
26.08.2020 - KHK'lar yok hükmündedir, hukuk dönünce iptal olacaklar
9.02.2018 - Beyin kanamasından ölen KHK'lı Şafak hoca neler yaşadı?
5.02.2018 - 24 Haziran karamsarlıkla aşılmaz
3.02.2018 - Kazanan tüm ezilenlerdir
25.06.2018 - HDP'siz çözüm olmayacak, siyaset için niye HDP?
23.06.2018 - Niye HDP'ye oy vermelisiniz?
18.06.2018 - Bir OHAL kurbanı daha: Mehmet Çelik ve ailesi neler yaşadı?
12.06.2018 - Seçim sahasından izlenimler
11.06.2018
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
















































































Ad Soyad Giriniz...
tavrinizla, yaklasiminizla, baskasinin olumune gosterdiginiz umursamazlikla devrin bir kisim kose yazarlari olarak tarihe silinmez bir iz biraktiniz.