Sanem ALTAN
Hepimizin bir gizli dili var öyle değil mi?
Hepimiz çoğu zaman bir şey söylediğimizde aslında bir başka şey daha söylüyoruz...
Sanırım istediklerimizi, düşündüklerimizi, aklımızdan geçenleri açıkça söylemeye korktuğumuz için böyle yapıyoruz...
Ama hepimizin bir gizli dili var.
Ve hepimiz ne dediğimizin değil ne demek istediğimizin anlaşılmasını istiyoruz...
Ve anlaşılmasın diye yerine başka cümleler kuruyoruz...
Kavranması güç bir çelişki değil mi bu...
***
Neden gizli bir dilimiz var, neden bir şey söylerken aslında başka bir şey söylüyoruz?
Niye açık ve net konuşmuyoruz ki?
Niye isteklerimizi ve duygularımızı, başka cümlelerin arkasına saklıyoruz?
Neden, söylenen cümlelerin arkasındaki gizli manaların anlaşılmasını bekliyoruz?
Neden?
***
Ben birbirine benzemeyen iki ayrı duygunun içiçe geçip buna yol açtığını sanıyorum.
Birincisi, utanmak herhalde.
Duygularımızdan, isteklerimizden utandığımızda bunu açıkça dile getirmekten çekiniyoruz ama istiyoruz ki karşımızdaki bunu biz söylemeden anlasın…
Ve bizi utandırmadan isteğimizi gerçekleştirsin.
***
İkincisi ise kurnazlık sanırım...
İsteklerimiz gerçekleşsin istiyoruz ama o isteklerin sorumluluğunu üstlenmiyoruz.
Gizli dilimizle isteğimizi sezdiriyoruz ama bunun sorumluluğunu o isteği gerçekleştirecek olanın sırtına yüklüyoruz.
Olaylar istediğimiz gibi gelişmezse, “ben öyle bir şey istememiştim ki sen kendiliğinden yaptın” demek için kendimize yer açıyoruz. Sorumluluktan kurtuluyoruz.
***
Ve bütün bu karmaşa içinde insanlar birbirini seviyor, aşık oluyor, ülkeler yönetiliyor, iş ortaklıkları kuruluyor, dostluklar yaşanıyor ve kimse kimseyi tam anlamıyor!
Düşünüyorum da gerçekten biz nasıl anlaşıyoruz aslında? Ya da insanlar ne olduğu zaman anlaştıklarını düşünüyor acaba?
Bunun konuştukları dil olmadığı kesin çünkü...
***
Konuşmanın tek anlaşma yolu olmadığına inananlardanım ben... Ya da ‘yabancı diliniz’in çok iyi olması gerekiyor...
Ne dinlediğinizin değil, aslında ne söylendiğini duyabildiğiniz bir yabancı dil ustası olmanız gerekiyor gerçekten anlaşmak için...
Öyle değil mi?
Hem ne istendiğini anlayacaksınız o “yabancı ve gizli dil” sayesinde, hem de o isteği gerçekleştirdiğinizde sorumluluğu alacak cesaretiniz olacak.
***
Ve hepimiz aynı şeyi arayıp aynı şeyden korkmuyor muyuz, ya biri anlarsa beni, ya biri çıkar ‘aklından geçirdiğin her şeyi biliyorum’ derse?
İşte tam burada o cevaplaması güç soru çıkıyor karşımıza ‘aşk karşındakini anlamak mıdır, yoksa karşındakini anlamadığın zaman mı aşk olur?’
***
Belki de anlayacak bir zekaya ve dikkate sahip olmak, anladığını hissettirmeyecek bir zarafetle davranmak ve onun istediğini sorumluluğunu onun üstüne yıkmadan gerçekleştirip sorumluluğu yüklenecek bir cesaret göstermek.
Aşık biri böyle davranır diye düşünüyorum bazen. Tabii o zaman da şu sorunun cevabını bulmamız gerekiyor:
Böyle biri var mıdır?
***
Herhalde çok yoktur.
Aşk sadece böyle insanlara mahsus olsaydı aşık insan bulmakta zorlanırdık.
Öyleyse bu karmaşa içinde insanlar nasıl seviyor birbirini, birbirinin gizli dilini nasıl anlıyor?
Sanırım kimse diğerini yüzde yüz anlamıyor ama bir şeyler denk geliyor, bazen aynı isteklere sahip oluyorlar, bazen de karşısındakinin isteklerini yerine getirmemesini hoşgörüyorlar.
Hiç bir zaman hiçbir şey tam olmuyor.
Ama kimbilir, aşkın mükemmeliyeti de belki bu eksiklik içinde bütünleşmekte yatıyor.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
28.02.2016
26.02.2016
21.02.2016
17.02.2016
10.02.2016
5.02.2016
31.01.2016
29.01.2016
27.01.2016