Süleyman Seyfi Öğün
2019'a giden süreç, Türkiye için son derecede kritik bir zaman aralığını ifâde ediyor. İç ve dış siyâsetler îtibarıyla bagaj hayli yüklü. Daha geniş bir târihsel perspektiften bakıldığında durumu berraklaştırmak mümkün. 1815 ve 1915 târihleri Osmanlı için çok riskli ve neticede kayıplı eşikleri işâret ediyor. Gâliba 2015 üzerinden de bir sürekliliği yakalayabiliyoruz. Bir düzenlilik mi, bilmiyorum. Târihte bu tarz düzenlilikleri hep kuşkuyla karşıladım. Ama burada işâret eden tekrarlamalar hayli düşündürücü. Bunu da îtiraf etmek gerekiyor.
Şu çok âşikâr ki, Batılı kaynakların Ortadoğu dediği coğrafyada Mezopotamya ve aşağısı hayli gevşek bir dokuya sâhip. Çok kolay dağıtılıp, çok kolay kurulabiliyor. Bu coğrafyada , bu tarz müdahalelere en dirençli olan İran,Türkiye ve Mısır. Çok inançlı ve etnik olarak farklı unsurları birarada tutan derece, derece bu memleketlerdeki devletlerin varlığı. Aynı şeyi Irak, Sûriye, Ürdün veyâ Lübnan için tekrarlamak kolay değil. Bu coğrafyalarda birlik ve dirliği ayakta tutmak son derecede zor. Hâl-i hazırda, henüz Ürdün ve Lübnan gündemde değil. Ama tahminim o dur ki; sıra şu veyâ bu vâdede onlara da gelecek. Deste dağıtılmış vaziyette ve bunun çapı büyüyecek gözüküyor. Yeniden nasıl karılacak ve düzenlenecek henüz tam olarak belli değil.
Aslında sürecin başka ayakları da mevcut. Ortadoğu denklemi, Kafkasya ve Orta Asya üzerinden başka denklemlere de eklemlenecek gözüküyor. Bunlar tabiî ki birer zamanlama meselesi. Ama gidişâtın bu olabileceğini akılda tutmak ve eğer böyle çıkarsa, şaşırmamak gerekiyor.
Geçen yazıda safların belli olmaya başladığına işâret etmiştik. Brexit sonrası perçinlenen Britanya-ABD-İsrâil ittifakı artık işliyor. Ben, bu ittifâkın kendi içinde bir işbölümünü de sağladığını düşünüyorum. ABD daha çok Pasifik; diğer iki güç de Ortadoğu'da baskın bir nitelik kazanıyor. Bu Türkiye için son derecede riskli bir gelişme. Çünkü Bağımsız bir Kürdistan tasarımı ABD'den çok Britanya ve İsrâil'in üzerinde durduğu bir tasarıdır.
Burada esas olarak, iki aşamalı bir beklenti olduğunu düşünüyorum. İlki, Türkiye ile Ortadoğu'nun bağının ortadan kaldırılması; ikinci aşamada ise maazallah, Türkiye'den Güneydoğu'nun koparılmasıdır. Bunu açıkça görmeliyiz. Tasarımın bir diğer boyutu ise İran'ın da eş anlı olarak coğrafya üzerinde etkisizleştirilmesi öngörülüyor. Bunun en kestirme yolunun, Türkiye ve İran'ı bir savaş durumuna getirmek ve eğer mümkünse savaştırmak olduğunu gözardı etmemek gerekiyor.
Bu arada, İran baskısı altında olan Suudi Arabistan, Ürdün, Mısır ve Körfez Ülkeleri hizâlanıyor. Mısır-ABD yakınlaşması, Suudi Arabistan'daki yönetici kadro değişiklikleri, Irak Kürt Yönetimi'nin bağımsız Kürdistan'ı ilân etme husûsundaki ısrârı, dahası HAMAS'ın yeni bir siyâset belgesi yayınlaması eşgüdümlü gelişmeler olarak okunmalı. Bunun Türkiye açısından kritik olan tarafı, Suudî Arabistan ve diğer Körfez güçleriyle arasındaki ,senelere sâri iyi ilişkilerini kuşatması ve âdetâ bir kıskaca alması. Türkiye bu tabloda yerini alabilir mi? Yakın zamanlarda Türkiye'de yaşanan İslâmcılık tartışmalarındaki tezleri de bu sürecin içerideki yansıması olarak değerlendiriyorum. Türkiye itilmek istendiği İran husûmetini koşulsuz kabûl edecek mi?
Sayın Cumhurbaşkanı riyâsetindeki ABD ve Rusya gezisi bu denklemin içinde gerçekleşeceği âşikâr.. Türkiye tabiî ki 1815 veyâ 1915'in Türkiyesi değil. Bir defâ kesin ve tartışmasız olarak Türkiye güneyindeki de facto durumu kesin olarak reddedecek ve gereğini tüm dünyânın kabûl edeceği bir kararlılıkla yerine getirecektir. Bunda bir şüphe yok. Buradaki bütün mesele Türkiye'nin yeni saflaşmada kimin yanında olacağı kadar, olduğu yerde pazarlık gücünün ne düzeyde olduğudur. Gerçekten de çetin bir süreç…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2021
29.04.2021
22.04.2021
4.06.2020
22.04.2019
4.02.2019
14.02.2019
11.02.2019
4.02.2019
28.01.2019