Vahap COŞKUN
Kolombiya’da 1940’lı yıllarda Liberaller ile Muhafazakârlar arasında çetin bir çatışma yaşanır. 1948’de Liberal Parti lideri Jorge Eliécer Gaitan’ın öldürülmesiyle ülkede on yıl süren “şiddet dönemi (La Violencia)” adı verilen kanlı bir sayfa açılır.
İç savaş nedeniyle Kolombiya’da şiddete başvuran birçok grup oluşur. Pedro Antonio Marin, o zamanlar genç bir liberal köylü savaşçıdır. Öldürülen bir sendika liderinin anısına saygıdan “Marulanda” takma adını alır. Fakat taraftarları onu daha çok “”Tirofijo (Keskin nişancı, attığını vuran)” lakabıyla bilir.
1960’lı yılların başında iç savaş hızını kaybeder. Ancak bazı köylüler silahlarını saklayarak öz-savunma korurlar. Marulanda da, bu öz savunma güçlerine 18 yaşındayken katılır. Kolombiya Komünist Partisi, bu güçlerden bir “köylü devrim ordusu” oluşturmaya çalışır. Karizmatik komünist lider Arenas, bu hareketin ideolojisini yapar. Marulanda ise silahlı güçlerin başına geçer. FARC (Kolombiya Devrimci silahlı Güçleri), bu tarihi arka alan üzerine kurulur. [1]
“Her şeyden biraz”
FARC, ilkin 1959’da Marquetalia kırsal bölgesinde kendi özerk yönetimlerini kurmak isteyen bir çiftçi hareketinden doğar. Ancak bu hareket, Kolombiya ordusu tarafından zor kullanılarak bastırılır. FARC resmi olarak ise 1964’te kurulur. İlhamı Küba Devrimi’dir. İdeolojik olarak FARC, tarımda reform, sosyalizm ve Bolivyaranizm’i benimser. İdeolojinin karma niteliği Marulanda’nın sözlerinde ifadesini bulur: “Örgütümüz içerisinde her şeyden birazcık vardır. Aynı zamanda Marksizm-Leninizm de vardır. Fakat FARC her şeyden önce kapıları tüm felsefi, politik, ideolojik ve dini görüşlere açık silahlı bir gerilla örgütüdür.” FARC strateji olarak da silahlı mücadeleyi esas alır ve kendi kontrolünde yeni bir düzen kurmak için hükümetle çatışmaya girer.[2]
[1] Jonathan Powell; Teröristlerle Konuşmak, Aykırı Yayıncılık, İstanbul, 2105. S. 73-76.
[2] Terör Kıskacında Kolombiya: FARC Örneği, UTSAM Raporu, Ankara, 2013, s. 9-10.
52 yıl savaşta, Kolombiya Ulusal Tarihi Hafıza Merkezi’nin raporuna göre 220 bin kişi hayatını kaybeder. (1948’den sonra başlayan iç savaş da hesaba katıldığında bu rakam 300 bine kadar çıkar.) Raporda nüfusun önemli bir kısmının şiddet nedeniyle yerinden edildiği, çok sayıda kişinin kaçırıldığı, tehdit edildiği zorla kaybedildiği ve kara mayınları sebebiyle yararlandığı belirtilir. Hükümetin açtığı Mağdurlar Birimi’ne kayıt yapanların sayısı 7 milyonu geçer.
Hafıza Merkezi ölenlerin % 80’nin sivil olduğunu belirtir. Keza bu katliam ve ölümlerin yarısından fazlasının FARC ile mücadele etmek için oluşturulan sağcı paramiliter gruplar tarafından işlendiğini ifade eder.
Yarım asırdan fazla süren ve toplumu her yönüyle çürütüp çökerte bu savaşı sona erdirmek için daha önce iki önemli girişimde bulunulur. İlki, 1984-1990 yılları arasında cereyan eden barış görüşmeleridir. Lakin bu görüşmeler, FARC’ın ateşkes kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle hükümetin FARC Karargahına saldırmasıyla biter. İkinci barış girişimi 1998-2002 yılları arasındaki görüşmeleri kapsar. Ne var ki FARC’ın bir milletvekilini kaçırmak için uçak kaçırmasıyla bu görüşmelere de -müspet bir neticeye varmadan- son verilir.
“Uyuşturucu teröristleri”
2002’deki başarısızlık dengelerin bir miktar değişmesine yol açar. FARC’a yönelik içte ve dışta eleştiriler dozu artar. Halk ve uluslararası camia FARC’ı hükümetin cömert barış önerisini reddettiği gerekçesiyle yargılar. Görüşmelerin ardından FARC önemsizleştirilmeye çalışılır ve “uyuşturucu teröristleri” olarak –en nefret ettikleri sıfatla- anılmaya başlanır.[1] Hükümet de bundan istifade FARC’a yönelik çok ciddi operasyonlar yapar ve Kolombiya tekrar savaş ikliminin tesiri altına girer.
Bu arada 2008’de FARC’ın efsanevi lideri Marulanda bir kalp krizine yenik düşerek ölür. Onun yerine geçen Alfonso Cano da 2011’de hükümetin düzenlediği bir operasyonda öldürülür. Fakat FARC ortadan kalkmaz ve savaş da sürüp gider. Taraflar Kasım 2012’de bir kez daha görüşme masasına oturmaya karar verirler.
[1] Powell, s. 56.
Görüşmeler Küba’nın Havana’da başlar, Havana ve Oslo’da devam eder.
7 aylık müzakereden sonra Mayıs 2013’e gelindiğinde taraflar üç noktada uzlaşırlar: Toprak reformunun yapılması, FARC gerillalarına siyasi katılım hakkının tanınması ve FARC’ın uyuşturucu ticaretine karşı mücadele etmesi. Alınan mesafe kayda değerdir ama hala çözülmesi gereken birçok düğüm vardır. Mağdurların hakları, silahsızlanmanın sağlanması ve mutabık olunan hususların hayata geçirilmesi gibi birçok konu sert tartışmaları ve anlaşmazlıkları beraberinde getirir. Öyle ki masa bazen çöker, ateşkes altı kez bozulur ve her seferinde taraflar bir şekilde masaya dönmenin yolunu bulurlar.
“Tarihi Anlaşma”
Nihayet dört yıllık müzakerelerin ardından Ağustos 2016’da tarafalar tarihi bir anlaşmaya imza attılar. Tarafların uymaları gereken toplam 83 taahhüt var. Daha evvel üzerinde uzlaşmış bulunan üç hususun yanı sıra;
- FARC’ın silahsızlanması,
- 7 bin FARC gerillasının BM kamplarına yerleşmesi,
- FARC’ın bir siyasi partiye dönüşmesi,
- Çatışma döneminde işlenen suçlar için özel mahkemeler kurulması,
- Katliam, işkence ve tecavüz harici suçlar için af getirilmesi gibi maddeleri de anlaşmanın diğer mühim maddeleri arasında yer alıyor.
Hükümet ile FARC arasındaki barış süreci, bölgede görev yapacak bir Birleşmiş Millet misyonu tarafından denetleyecek. Ayrıca, çoğunluğu Latin Amerika ve Karayip Ülkeleri Topluluğu’ndan oluşacak gözlemciler de, süreci izleyecekler. Sürecin en kritik adıı ise referandum. Kolombiya Devlet başkanı Santos, resmen yürürlüğe girmesi için anlaşmayı 2 Ekim’de halk oylamasına sunacak. Santos’a göre “Referandum hayatımızın en önemli seçimi olacak. Bu anlaşma, acının ve savaş trajedisinin sonunun başlangıcını ifade ediyor.”
Barışa şans ver!
Barış, hem hükümete ve hem de FARC’a çok ciddi yükümlülükler getiriyor. Kolombiya devletinin eşitsizliklere karşı bir tavır almasını, FARC’ın da silah bırakıp ana akım siyasete katılmasını gerekli kılıyor. Bu, topyekun bir değişikliği ima ediyor ve yeni bir Kolombiya anlamına geliyor.
Fakat ihtiyatlı olmayı icap ettiren konular da yok değil. Durgunlaşmakta olan Kolombiya ekonomisi, barış sürecinden ötürü kendini huzursuz hisseden kamuoyu, sağ siyasetin tepkisi ve kurulması beklenen Hakikat ve Uzlaşma Komisyonlarının hassas dengeleri süreci olumsuz etkileyebilir ve yavaşlatabilir.[1] Dolayısıyla dereyi geçip çayda boğulmamak için bundan sonrasında da dikkatle yol almakta fayda var.
300 sayfalık barış anlaşmasının imzalanmasından sonra, hükümet adına görüşmeleri yürüten baş müzakereci Humberto de la Calle, süreci “Savaş bitti. Şimdi barışa şans verme zamanı” şeklinde özetledi. FARC’ın baş müzakerecisi İvan Marquez’in ifadeleri ise daha çarpıcıydı: “Savaşların en güzelini kazandık: Kolombiya’nın barışını” diyordu Marquez ve ekliyordu: “Silahlı mücadele bitti ve fikir mücadelesi başladı.”[1]
Evet, Kolombiya silahlı mücadeleyi bitirdi ve barışını kazandı.
Darısı bu toprakların başına….
[1] Farc peace deal: rebels and Colombian government sign accord to end war
https://www.theguardian.com/world/2016/aug/24/colombia-government-farc-rebels-peace-deal-52-year-war
[1] Nükhet A. Sandal; “Kolombiya Barış süreci: Umutlu başlangıç, liderlik, kısıtlar”
http://www.yenihayat.de/2016/07/10/kolombiya-baris-suereci-umutlu-baslangic-liderlik-kisitlar/
Yazarlar
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.09.2025
27.08.2025
23.08.2025
19.08.2025
14.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
22.07.2025
15.07.2025
11.07.2025