Yasin AKTAY
Türkiye'nin Cerablus üzerinden bir ay kadar önce Suriye'deki gelişmelere dahil oluşu, hiç kuşkusuz Suriye halkı için yeni ve umut dolu bir aşamaya geçişi müjdelemiştir. Çünkü Suriye'de Türkiye'nin girdiği her yerde o bölgenin halkı tekrar kendi evlerine dönmüş oluyor ve orada yaşamaya zaten devam edenlerden de hiç kimse evini terk etmek zorunda kalmıyor. Bayramda Türkiye'nin DAEŞ'in elinden kurtarmış olduğu bölgelere Türkiye'nin yaptığı yardımları ve Türk askeri ile bölge halkının gözünde en ufak bir korku ve tedirginlik taşımayan kaynaşması önemli bir görüntüydü.
Sadece bu görüntü bile dünyaya Türkiye'nin Suriye denklemine dahil olan diğer aktörlere nazaran farkını ortaya koymaya yetiyor. Diğer aktörlerin hepsi girdikleri, hakim olup kontrol ettikleri yerlerde, arkalarında sadece ölümler, yıkımlar ve yığınla insan göçleri bırakıyor. İster İran ister Rusya, ister Suriye hükümeti veya ABD'nin bütün operasyonlarının arkasında sadece ölüm, yıkım, iltica ve etnik temizlik görülüyor. Bir tek Türkiye bu süreçte girdiği her yerde insanların hayatını kurtarıyor, yıkım yerine imar ediyor ve bırakın ilticayı, eve dönüşü sağlıyor.
Eve dönüş veya bir yerin yerleşik insanı bu tür durumlarda yapılan operasyonların veya izlenen siyasetlerin meşruiyetinin aslında en önemli ölçüsüdür. Başkaları Suriye'de ne arıyor ve ne yapıyor, buna en iyi karar verecek olan oraların sakinleridir. DAEŞ'le mücadele adına girilen yerlerden o yörelerin insanı neden kaçmak zorunda kalıyor?Amaç gerçekten DAEŞ'le mücadele ise bu mücadelenin faturası sonuçta neden sadece o bölgede yaşanan insanlara kesilmiş oluyor?
DAEŞ'le mücadele adına bütün ülkelerin Suriye'de düzenlediği bütün operasyonların ardından binlerce insan evlerini terk etmek ve çoğu Türkiye'ye sığınmak zorunda kaldı. Bunda bir tuhaflık olduğu çok açık. İşte bu tuhaflığın bir sonucu, yine DAEŞ'le mücadelede Türkiye'nin de katıldığı ortak paydada yapılan kara operasyonlarına katılmaya karar veren ABD askerleri Çobanbey'de halk tarafından protesto edildi. Kara operasyonu olduğu için halk bu protestoyu yapmaya fırsat bulmuş oldu.Ne yazık ki, bir çok yerde halk bu protesto imkanının bile bulamıyor, çünkü başına yağan bombalarla başını kaldıramıyor bile.
Şu anda ne ABD'nin ne de başka herhangi bir dış aktörün Suriye'deki varlığı için Suriye halkına sunabildiği hiçbir makul gerekçe yok. Suriye halkını hangi şiddetten kurtarmaya geliyor bunlar? Birinci önceliği Esad zulmünden kurtulmak olan Suriye halkına ABD gelip hiç gündemlerinde olmayan DAEŞ'ten kurtarmayı vaat ediyor, ama bu kurtarışın Suriye halkına yansıması bizzat kurtarıcı tarafından daha fazla katliam, yıkım ve etnik temizlik oluyor.
Amerika'nın dostluğu düşmanlığından daha fazla can yakıyor. Bir yerde sorun olarak tespit ettiği bir şeyin üzerine giderken o sorunu çözmüyor daha da derinleştiriyor. Bu ilkeden Türkiye de mustarip, Suriye halkı da geçmişte Irak halkı da. Amerika'nın bir sorun dillendirmesi karşısında artık herkesin çok dikkatli olması gerekiyor. Zira artık kuvvetle muhtemel ki, hiç olmayan bir sorun böylece yaratılmış oluyor ve bu sorun kaşındıkça daha da büyütülüyor.
Arkasında el attığı Irak'ı yaşanmaz hale getirmiş bir sorun çözme tecrübesi olan ABD'nin, esasen Suriye meselesine yaklaşırken Irak tecrübesinden ders çıkararak çok daha dikkatli olması gerekirdi. Bilhassa Türkiye ile daha diyalog içinde, Türkiye'nin uyarılarına kulak vererek hareket etmesi onun da yararına olurdu.
Geldiğimiz noktada yaşanmaz hale getirilmiş Irak'tan sonra yine bu ABD müdahalesi yüzünden krizi iyice derinleştirilmiş ve her ABD müdahalesinin işleri daha da karıştırdığı bir Suriye var. Günün sonunda ABD Suriye'yi görmezden gelmiş olsa Suriye'de sorunların çok daha kolay ve kendi halinde çözülebileceği bir tablo çıkıyor karşımıza.
ABD'nin Suriye'de DAEŞ'le mücadeleyi öncelikleri arasına alması başlı başına Suriye'de sorunun başı olan Esad rejimine doğrudan destek olması anlamına geldi. Üstüne üstlük Türkiye'ye karşı terör faaliyetleriyle her gün gündemde olan PKK'nın uzantısı olan PYD'yi DAEŞ'le teröre karşı müttefik olarak benimsemesi ve onunla iş tutması ABD'nin hiçbir etik ve hukuki ilkesinin olmadığını gösterdi.
Aynı ABD yarın kafasına esti diye, bütün müttefiklerini açıkta bırakıp DAEŞ'le anlaşabilir ve onunla da başkalarına karşı ittifak kurabilir. Bunu her an bekleyebiliriz. Gelinen noktada ABD'nin teröre karşı olma söyleminin hiçbir inandırıcılığı kalmamıştır. ABD teröre ilkesel olarak değil, tamamen konjonktürel olarak ve sadece bazı terörlere karşıdır.
ABD büyükelçisinin “teröre destek veriyor oldukları için” kayyuma devredilen HDP belediyeleri dolayısıyla hızla sergilediği hassasiyet de bu konjonktürde PKK'nın da dolaylı bir müttefik olarak görüldüğünü gösteriyor.
ABD'nin terör konusunda sergilediği bu tutarsızlık, esasen ABD'nin kendisine zarar vermektedir. ABD giderek bölgede dostluğuna güvenilmeyen bir müttefik, hatta dostluğu düşmanlığından daha fazla zarar veren bir müttefik olarak görülmeye başlanıyor. Bu algı sadece Türkiye'de değil, bölgedeki bütün ülkelerde geçerli hale gelmiş bir algıdır.
Bu algıyla bölge barışında, istikrarında ve tabii ki güç savaşında nasıl bir etkinlik sergilemeyi hesaplıyor? Bu aklı ABD yetkililerine kim veriyor, doğrusu ABD yönetiminin bununla yüzleşmesi gerekiyor. Bizden söylemesi…
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2020
6.01.2019
16.10.2019
14.10.2019
9.09.2019
8.07.2019
8.07.2019
22.04.2019
1.02.2019
25.02.2019