13 yıldır büyük oy oranlarıyla iktidarını hala koruyan ve 1 Kasım seçim sonuçlarıyla da bunu perçinleyen Ak Parti’nin başarılarını hazmedemeyen çeşitli kesimler tarafından sırf oy verdiğimiz için aşağılanmaya, hakaret görmeye, küçümsenmeye, hor görülmeye itiraz ediyorum.

Bidon kafalı olmadığımızı ispat için bir beyin ölçer olsa eminim sonuçlar kendilerini şaşırtır.

Aydın geçinirlerken, karanlıklarında boğulanların hakaretleri suç boyutunu aşmıştır artık. İsim zikredilmediği için suç işlemediğinizi mi düşünüyorsunuz?... “İnek, geri zekalı, aptal” derken bizlere, bana hakaret etmediğinizi mi düşünüyorsunuz?.. Bizler sustukça, haklı mı olduğunuzu sanıyorsunuz?..  Ama, ben biliyorum sizleri ve suç duyurusunda bulunuyorum hakkınızda…

13 yıl, hangi parti iktidarda tek başına kaldı? Bunu yorumlamak, analiz etmek yerine, en kolay yöntemi seçerek yani, halkı suçlayarak huzur buldunuz. Gerçi, huzurunuz olsa saldırmazsınız iktidara ve oy veren halka…

Ne dünya analiziniz mevcut, ne de Türkiye ve Ortadoğu analiziniz… Buna rağmen en eğitimli, en yetenekli, en başarılı, en aydın, en entelektüel, en iyi bilen, en doğru bilen hep sizsiniz…Bu  yetenekleriniz(!) yüzünden diliniz sokak dilini aşamıyor, bilginiz yerlerde sürünüyor, analizleriniz ise ezber ötesine geçemiyor.  Defalarca uyardık sizi, “Ezberlerinizi bozun!” diye…

Halk için, halka rağmen politikasının  toplum mühendisliği olduğunu ve bu mühendisliği pek sevdiğinizi biliyoruz ama bu da halka rağmen yürüttüğünüz yanlış yüzünden, halkı aşağılamanız gerekmediği gibi, hakaretlerin en büyüğünü hak eder noktasına getirmeyiniz halkı.

Entelektüel birikim adına da, sizin savunularınızın boş küme olduğunu ispat adına da,  konumlarınızın hakkını vermek yerine, yerin dibine girecek biçimde çuvallamanız adına da sizler için üzülmem, suçlu olmadığınız anlamına gelmez…

Suçlusunuz, halkı suçlamak, halkı inkâr etmektir ki, bu durumda da ne “barış”, ne “demokrasi”, ne “eşitlik”, ne “özgürlük” laflarını ağzınıza almazsınız. Yalan söylemek de yargı önünde zaman zaman suçtur, her zaman suç olmasa dahi sizin yalanlarınız suç teşkil eder…

Televizyon programlarına çıkmıyoruz, gazete köşelerimiz yok. Bu yüzden her hakareti meşru görmemiz mümkün olabilir mi?..

Meşru görmüyorum ve bana hakaret eden….

Uğur Dündar’ın programında olan Haluk Koç’tan ve buna izin verdiği için Uğur Dündar’dan;

Mine Kırıkkanat’tan;

“inek” diyen Bekir Coşkun’dan;

Rahmetli olduğu için Levent Kırca’dan değil ama ona destek veren yine Uğur Dündarın programından Müjdat Gezen’den

 DAVACIYIM…

(Fazıl Say’ı falan saymıyorum…