Fehmi KORU
Türkiye’de en önemli sorunun ne olduğunu sonunda anladım: ‘Güven eksikliği’… İnsanlar birbirlerine güvenmiyor; daha da önemlisi güven üzerine oturan ve güven ortadan kalktığında sosyal dengelerin de bozulduğu kurumlar da vatandaş gözünde güvenilirliklerini yitiriyorlar…
El sıkışıldığında veya vaat ağızdan çıktığında mutlaka yerine getirileceği bilinen günler geride kaldı. Altında imza bulunan çek ve senetler bile ödenmiyor günümüzde. “Müşteri her zaman haklıdır” kabulü yasalaştırıldı, ama kırık ve bozuk malı geriye almakta zorlanan satıcılar var. İnternet üzerinden satış yapan bir firma alıcılardan topladığı paralarla sırra kadem basabildi.
Piyasalarda güven en asgari noktada.
Bazı kurumların ve firmaların yaptığı güven araştırmalarının sonuçları hiç de iç açıcı değil. Gözü kapalı güvenilmesi gereken kurumlar vatandaşın gözünde eski değerinde değil. Sorulara “Güveniyorum” cevabını verenlerin kendilerine soru yöneltenlere güven duyduğu ne malum? Güven konulu araştırmalara da güvenilmezse yapılabilecek fazla bir şey yok demektir. Seçimlerle ilgili kamuoyu araştırmalarının yanlış çıkmasının en önemli sebebi de muhtemelen aynı: Denekler sorana güvenmiyor, sonuçlar da güvenilmez çıkıyor…
Ekranlara da yansıyan son olayı hatırlatayım:
Gaziantep’te işini maskesiz gören bir ayakkabı boyacısı, evinde televizyon bulunmadığı için kısıtlamalardan habersiz, çocuklu evine aş götürebilmek için de çalışmak zorunda olduğunu söylemişti. Konunun üzerine gidildiğinde, adamın çocuksuz, isminin de verdiğinden farklı olduğu ortaya çıktı.
Belli ki, adam, kameralara güvenmediği için gerçek kimliğini saklamış…
Hadi o basit ve yalan söyleyenin kendisinden başka kimseye zararı dokunmayacak bir olay; şu anda, güvensizlik konusunda, toplumumuzu yakından ilgilendiren, zararı hemen herkese dokunan bir dizi olay yaşanıyor.
Enflasyon rakamı, yargı ve aşı
Örnek mi?
Devletin ilgili kurumunun her ay duyurduğu enflasyon rakamlarına, işi ekonomik hayatta meydana gelebilecek gelişmeleri o rakamlara bakarak öngörmek olan uzmanlar güvenmiyorlar. Güvenmedikleri için de, değerlendirmelerini bu durumun özellikle göz önünde tutulması uyarısıyla yapıyorlar.
Gözler bu konuda ister istemez yabancı kuruluşlara çeviriliyor. Türk ekonomisini yakından izlediği yazılarından belli Amerikalı bir profesör, gerçek enflasyonun resmi kurumun verdiği orandan fersah fersah ileride olduğunu hesaplamakta.
Ne yapacağız şimdi?
Ülkemizde asgari ücret, yıl sonunda ilan edilecek memur ve emekli maaşlarına zam, kira artışları, hatta Merkez Bankası’nın faiz kararları hep açıklanan resmi enflasyon rakamlarına bakılarak belirleniyor.
Ekonomideki güven eksikliği dengelerin bozulmasına yol açıyor. Yabancı yatırımcı resmi rakamlarına güvenmediği bir ülkeye neden gelsin ki?
Yargıya güven konusuna hiç ilişmeyeyim daha iyi.
Sağlık konusu bile güven açısından alarm veriyor. Devlet adına yapılan açıklamalarda kullanılan rakamlar ile belediyelerin ve ilgili sivil toplum örgütlerinin tespit ettikleri rakamlar arasında fark bulunduğu görülüyor.
Pandeminin etkilerinden kurtulmayı sağlayacak aşı konusu bile tartışmalara yol açtı. Bizden başka hangi ülkelerin tercih ettiği bilinmeyen Çin aşısı üzerinde karar kılındı. Böylece dünyanın büyük bir bölümünden bu konuda da koptuk. Bunu yaparken de, dünyanın belli başlı ülkelerinin tercihi olan farklı aşı kötülendi. Bugün bir gazetede gördüm: Devlet adına açıklama yapan yetkili Çin’in aşı sağlamayabileceğini söylemiş…
Ne olacak şimdi?
Aşı konusunda bile güven zedelenmesi söz konusu.
CHP’de kadınlara taciz iddiaları
Bu arada, anamuhalefet partisi CHP’ye dönük taciz ve tecavüz iddiaları iktidarın itibar ettiği medyada sürekli konu ediliyor. Örgütlerinde görev alan kadınlardan gelen şikayetlere CHP yönetiminin kulak tıkadığı iddiası rahatsız edici. Buna karşılık, CHP yönetiminde yer alanlar da, her gelen şikayeti önemsediklerini, iddiaların muhatabı olan kişilerle ilgili soruşturmalar yürüttüklerini, güçlü ihtimal durumunda konunun yargıya intikal etmesini sağladıklarını söylüyor.
Şimdi hangi açıklamaya inanacağız?
Güven eksikliğini nasıl aşacağız?
Bu sorunun tek bir cevabı var: Şeffaflık ve hesap verilebilirlikle…
Örnek olarak CHP’den kaynaklanan son tartışmayı, bazı örgütlerden gelen kadınların şikayetlerini ele alalım. Şikayetlere esas olaylar gerçek mi? Olaylar var da ört bas mı ediliyor?
CHP yetkililerinin açıklamalarına güvenilmiyor.
Tıpkı devletin resmi kurumlarının ekonomik göstergelerine güvenilmediği gibi.
Yapılması gereken, derhal bağımsız kişilerden bir komisyon oluşturarak gerçeğin ortaya çıkmasını sağlamak olmalı.
İktidara yakın bazı vakıflarda şikayet konusu yapılan benzer olayların üzerine giden, her fırsatta o olayları iktidarı yıpratmak için kullanan muhalefet cephesi, kendilerine dönük şikayetlere duyarsız kalamaz; duyarsız kalmasına tahammül de edilemez.
Güvensizliği aşmak için de güvenilirliği tartışmasız kişi ve örgütlerin devreye sokularak başlatılacak bir soruşturmaya ihtiyaç var.
“Öyle kişi ve kurum kaldı mı?” diye sorarsanız, ben de size haklısınız derim.
Maalesef güvensizlik her alanda had safhada.
Bu topraklarda -Sinop’ta- asırlar önce yaşamış Diyojen elinde lambayla güvenilir insan arıyordu; asırlar sonra hala aynı arayış devam ediyor.
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025