Kurtuluş TAYİZ
En kusursuz cinayet en olağan görüneni olmalı. Bu bilhassa, siyasi cinayetler için geçerli. Zirve Yayınevi katliamı, Dink Suikastı, Danıştay baskını gibi yakın tarihin çok önemli siyasi komplo ve suikastlarına dikkatle bakınca, şaşırarak fark ediyorum ki, bu saldırıların olağan görünmesini sağlamak için öncesinde birtakım hazırlıklar yapılmış. Olayların hemen sonrasında ise, bu saldırıları “olağan kılmak” için medya aracılığıyla değişik iletişim tekniklerine başvurulmuş.
2007’deki Zirve Yayınevi katliamını hatırlayalım. Üç misyoner genç, boğazları kesilerek korkunç bir şekilde öldürülmüştü. Bu katliamı kuşkusuz kimse tasvip etmedi; toplumun büyük bir kesimi bu insanlık dışı vahşeti lanetledi. Ancak yine de bu katliamın ‘olağan’ görünen bir yanı vardı: Milliyetçi- Müslüman gençler, içimizdeki misyonerlere karşı aşırı bir şiddet gösterisine girişmişti...
Hatta ünlü istihbaratçılarımıza göre bile olay bundan ibaretti ve arkasında bir şey aramak boşunaydı.
Bu olayla ilgili yeni gelişmelere bakalım.
Geçen hafta dönemin Jandarma Komutanı Albay Mehmet Ülger, İstihbarat Binbaşı Haydar Yeşil ve İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Ruhi Abat’ın da aralarında olduğu yedi kişi Zirve katliamını azmettirdikleri gerekçesiyle tutuklandı. Savcıları dört yıl aradan sonra harekete geçiren ise, Gölcük Donanması’nda dokuz çuvalın içinden çıkan Zirve Yayınevi katliamıyla ilgili yeni belge ve deliller. Zirve katliamıyla bağlantılı belgelerle ilgili haber ise, 26 mart tarihli Star gazetesinde yer aldı: Katliam öncesi misyonerlik faaliyetleriyle ilgili altı çalıştay yapılmış. Misyonerlerin ülke bütünlüğü için oluşturduğu “tehlike” akıllara kazınmaya çalışılmış.
Tabii, katliamla ilgili hazırlıklar bunlarla sınırlı değil. İki hayali misyoner örgüt uydurulmuş. “Kürdistan Kiliseler Birliği” ve “Ortadoğu Kiliseler Birliği” diye adlar verilmiş. Bunlara amblemler yapılmış. Üyeler seçilmiş. Bu üyelerin hükümetle akrabalık bağı kurulmuş. Bunlar edinilmiş istihbarat olarak resmî dolaşıma sokulmuş...
Bütün bu ayrıntılı çabanın, uğraşın, detay kaygısının amacı ne?
Amaç, bu katliamı elden geldikçe olağan kılıp, akla uygun hale getirmek.
Yoksa başka türlü bu siyasi komployu gözlerden uzak tutabilmek mümkün olamazdı.
Bir de Hrant Dink cinayetine bakalım.
Dinki’i hedef haline getiren manşetlere girmiyorum.
Suikasta kurban gitmeden önce, Yıldız Teknik’te eşi Rakel Hanım ile birlikte katıldığı toplantıyı hatırlıyorum. Konuşmacı ve izleyici sıraları karışıktı. Uzun ve sıkıntılı söylevlerle ağırlaşan salonun havası Hrant Dink söz alınca dağıldı. Dink, bende öylesine, ayıp olmasın diye söz aldığı izlenimi bırakmıştı. Birden gürültü kopunca, neyi kaçırdığımı düşündüm. Yanımda oturuyordu çünkü. Tepki göstermeye yetecek kadar uzun bir cümleyi de tamamlamamıştı. Gürültüyü koparan İşçi Partili bir gruptu. Neden böyle bir gürültü koparılır, bir türlü anlamadım. Ancak sonra, bu gürültü-patırtının suikast öncesi yapılan bir hazırlığın parçası olduğu ortaya çıktı. Dink vurulduğunda, kamuoyu zaten onun adı etrafında koparılan tepkilere aşina olacaktı; bu ölümü tasvip etmese de ‘olağan’ bulacaktı...
Dink suikastı ardından cinayetin ‘milliyetçi gençler’ tarafından işlendiğini anlatan yazıları anımsıyorum; cinayeti hayatın ‘olağan’ akışına uydurmaya çalışıp durdular...
Dün Hrant Dink davasının 17. duruşmasıydı. Ancak hâlâ büyük resim ortaya çıkmış değil. Cinayetin arkasını göremiyoruz. Zirve Yayınevi katliamı davasında yol alınmasına rağmen Dink davasında dikkat çekici bir şekilde yol alınamıyor.
Bunun nedeni ne olabilir?
Dink suikastına bir şekilde, kıyısındankenarından bulaşanların hâlâ görev başında olması bu soruşturmanın yol almasının önünde engel teşkil ediyor olabilir mi acaba? Aşırı şüpheci olmak istemiyorum elbet, kimseyi durduk yere suçlamak da; ama Dink cinayeti soruşturmasının Ogün Samast, Yasin Hayal ve Erhan Tuncel ile sınırlı kalmasını ben başka türlü açıklayamıyorum.
Dink suikastını hâlâ ‘olağan’ görenlere ise sözüm yok tabii.
Yeni kitap yazacaklara korkutan mesaj
Ahmet Şık’ın yayınlanmamış kitabıyla ilgili yaşananlar sürek avı gibi. Kitabı okuyan, kitabın içeriğini bilen, Şık’ı savunan veya karşısında olan kişilerin ortak fikri şöyle: Kitapta herhangi bir siyasi grubu korkutacak denli bilgi, belge yok. Yani kitabın üzerine bu kadar gidilmesini açıklayacak akıl alır bir gerekçe de yok. Peki o halde nedir bu kitap etrafında başlatılan sürek avı? Nedense aklıma çocukluğumda okuduğum John Steinbeck’in Altın Kupa romanı geldi. Ünlü bir korsanın maceralarının anlatıldığı romanda, bir kentte yönetimin nasıl sağlandığıyla ilgili ilginç bir olay yer alıyor. Her gün meydanda, insanların gözleri önünde onlarca kişi asılır ancak ahali bu şiddet gösterisinden pek etkilenmez. Halk ölümü kanıksamıştır. Sonra bu idamları, kentin izbe yerlerinde ve geceleri gözlerden uzak kurulan idam sehbalarında yapmaya başlarlar. Geride kalanlara bıraktığı korku dehşet vericidir. Sonuç alınmıştır; kentte korku hüküm sürer. Ahmet Şık’ın kitabı için başlatılan sürek avının da kitap yazacaklar üzerinde benzer bir etkiyi bıraktığını izliyorum. Eski istihbaratçı Sabri Uzun’un kitap yazmaktan vazgeçmesi gibi. Yani geride kalanları korkutan mesaj...
Yazarlar
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019