Yıldıray OĞUR
“Bir salaklık var bende hâlâ daha Kurtuluş zamanında Atatürk’ün yanına giden insanlar gibi hissediyorum kendimi.”
Yargıtay Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu’na telefonda böyle dert yanıyor Kemalist Fadime Şahin, İlkim Bayraktar...
“Böğüre böğüre ağlamak” istemesinin nedeni ise bir maniniz yoksa mesafesinde görüştüğü anlaşılan Kılıçdaroğlu’nun ona büyük bir balık için teknik ekipman sağlamaması, onun tabiriyle “etik davranıp” “kendi imkânlarınla yapıp, getir” demesi.
Tüm bunları anlattığı telefonun ucundaki Yargıtay Savcısı’nın ne dediğine de bir bakalım:
İklim: Ama hani en büyük balığı getireceğim diyorum, yardımcı ol, en azından bunun için ufacık da olsa bir alet lazım değil mi, bir şey lazım. Onu sağla, tamam de. Destek ol, güç ver. He yok olmaz deme, ya da tamam kendin yap getir de, e....., ben yaptıktan sonra youtube’da koyarım ya, sana ihtiyacım yok ki.
Ömer: Aynen öyle
İklim: Böyle mi çalışıyorsunuz, bu kadar yani etik ol, belden aşağı vurma.
Ömer: Ya herşey buraya geliyorsa böyle geldi işte.
Bir tarafta seçimlerden umudunu kaybetmiş, o yüzden de büyük bir balık yakalayıp yırtmanın hesabını yapan, bunun için işi gücü bırakmış şaibeli gazetecilerle yasadışı kaset pazarlığı yapan bir genel başkan.
Gizli kameranın gücünü ondan daha iyi bilecek kimse yok Ankara’da. Bir ömür daha pembe dosyalar arasında yolsuzluk arayarak geçecek siyasi hayatında yapamadığını bir seks kasetinin yaptığını görmüş. O sihirli değneğin bu kez ona iktidarı getireceğini zannediyor.
Diğer tarafta “Başımıza ne geldiyse böyle etik davranıldığı için geldi” diyen bir Yargıtay savcısı var. Hadi haksızlık etmeyelim, Bayraktar Kılıçdaroğlu’nu da gizlice kayda aldığını söyleyince savcı “Yok, onları yapma, yapma iklim o şekilde yapma yok yok yok yok” diyerek hassas hukukçu kimliğini ortaya koymuş.
Ve tabii tüm bu pis işlere Kurtuluş Savaşı’nda Atatürk’ün yanına gidiyormuş gibi girmiş CHP’ye zarar verecek haberleri girmeyecek, uğradığı tacizi “kurumlara zarar vermemek için” örtbas edecek kadar bir gazeteci.
CHP kısaltmasında p harfiyle kastedilen parti ile Berlusconi’nin Bunga Bunga partilerindeki parti arasında çok az bir fark kalmış gibi görünüyor
Maalesef bu kadar da değil.
İklim Bayraktar’ın Ergenekon savcılarına verdiği ifadede anlattığı bir olay acaba OdaTv adını CHP içindeki bir odadan yayın yapmasından mı alıyor sorusunu akla getirecek kadar bir mesafesizliği ortaya koyuyor.
Soner Yalçın ve arkadaşları 14 şubat günü gözaltına alındılar. Emniyet’te ifade vermeyi reddeden Yalçın, 17 şubatta da savcılığa sevk edildi.
Savcıların, Bayraktar’a sorduğu telefon trafiği bundan bir gün önce 16 şubat günü yaşanıyor.
OdaTv Yöneticisi Doğan Yurdakul, Bayraktar’ı arıyor.
Yurdakul: Senden bir ricamız olacak. Daha doğrusu içerdeki arkadaşların ricası bu. Önemli bir iş ama çok önemli bir iş. Şimdi Kılıçdaroğlu’na ulaşma imkânın var mı. Bunu ama yüz yüze söylesen iyi olur telefonda değil de. Şimdi sen kendisi ile görüşmek istediğimizi söyle de bizimkiler yarın savcılığa gitmeden önce bunu gündeme getirilmesi lazım. Eğer Kılıçdaroğlu yani bu konuda bir açıklama yapmazsa biz o zaman haber olarak yazacağız savcılıktaki ifadesinden çıkmadan önce. Avukat söyledi bana 11’de diye de 11’den önce Kılıçdaroğlu’nun desteğini istiyoruz.
Bayraktar: Tamam bunu ileteceğim Kılıçdaroğlu’na.
Evet, yanlış anlamadınız savcılık sorgusuna çıkmadan önce Soner Yalçın avukatları aracılığıyla Kılıçdaroğlu’ndan sipariş açıklama istiyor. Hem de saati bile belli. Savcılar bu görüşmeleri “Yürütülen soruşturma sürecini etkileme faaliyetleri” başlığı altında toplamış.
Devam edelim... Ve Bayraktar hemen harekete geçiyor.
Saat: 19:28
Bayraktar Kılıçdaroğlu’nun koruma müdürü Koray Aslan’la görüşüyor.
Bayraktar: Gürsel Bey ve Hamret Hanım size iletmemi söylediler şayet siz ... bulunduğunuz yerde bir cep telefonu veya normal telefon varsa ben de normal başka bi hattan arayacağım, Kılıçdaroğlu’na çok önemli bir not iletmem gerekiyor bu konuda yardımcı olabileceğinizi söylediler. Şimdi benim istediğim sizin programınıza göre gittiğiniz yerde illa ki bi numara vardır o numaradan sizi aramak ve Sayın Kılıçdaroğlu’na bir dakikalık bi şey iletmek. OdaTv deyin. İçerden bişey ileteceğim. Bu, bu gece iletilmesi gerekiyor sabah çok geç anladın mı.
Koray: Tamam tamam oldu.
Telefon trafiği sürüyor. Saat 23:38. Bu kez İklim Bayraktar, gözaltına alınan OdaTv yöneticilerinden birinin eşiyle görüşüyor. Kılıçdaroğlu’nun ne dediğine dikkat lütfen.
Bayraktar: Hani şu bir yere bir şey ilettik ya önemli.
Terkoğlu: Öğleden sonra biz bunu yazalım demişler OdaTv’ye.
Bayraktar: Yani adam önemli bir şey gibi görmediği gibi tekrar arayıp şey sorma ihtiyacı hisseti, ya başka bir mesaj var mı bu söylediğinin içinde başka bir şey mi anlamalıyım acaba bunda önemli bir şey yok dedi yani başka bir şey yapalım o zaman sabah dedi, ben de ne yaparsanız yapın, sabah kamuoyu dikkatini savcıların dikkatini el altından yani hani böyle sanki bak biz de bir şey biliyoruz, buradan bu karar kötü çıkarsa işte biz de konuşuruz algısı uyandıracak kapalı da olsa.
Dikkat. İfadeye çıkmadan önce savcılara bizim de elimizde bir şeyler var intibaıyla gözdağı vermesi için seçilen kişi CHP’nin genel başkanı.
İklim Bayraktar daha sonra sitenin Ankara temsilcisi Mümtaz İdil’e Kılıçdaroğlu’na sipariş edilen bu olayı anlatıyor. İddiaya göre Erdoğan’ın RTE adının tüm haklarını satın alması ile ilgili OdaTv’de bir haber çıkması üzerine arayan Başbakan’ın avukatlarından biri “Kaldırın haberi yoksa Baransu’yu çok iyi tanıyoruz size yapacağını bilir” diye siteyi tehdit etmiş. Bir gün önce Soner Yalçın kayadır, Ergenekon üyeliği nerede oluyor ben de üye olacağım diyen Kılıçdaroğlu bu açıklamayı yapmıyor.
Ama daha kötü bir şey yapıyor. Bayraktar’ın ifadesine göre Kılıçdaroğlu tekrar kendisini arayarak soruyor:
“Bu konuda haber değeri olan bir konu değil. Daha önce birçok yerde bu yazıldı. Acaba altında başka bir mesaj mı var ben mi anlamıyorum?”
Şimdi söyleyin CHP’nin yedinci oku ne olsun:
Erotizm, Şantajcılık, Kasetçilik, Komploculuk...
Yazarlar
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUOtoriterliğe dair bir hukuk manifestosu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Enflasyon düşüyor, müsterih olun’ 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUNe de çabuk unutuluyor… Hatırlatıyorum… 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet, nasıl “devletimiz” olur? 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANDavalar, mahkemeler ve siyasi dizayn 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluTonlarca hurdanın akıbeti belirsiz, ihaleler tartışmalı, işlem yok: Karayolları kimleri zengin ediyo 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.06.2025
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025