Ahmet ALTAN
Korkunç bir yaz yaşıyoruz, memleketten kan sızıyor. Galiba son zamanlarda hiç bu kadar korkunç bir dönemden geçmemiştik.
Ölüm, hayatın önüne geçmiş gibi gözüküyor.
Yıldıray Oğur dün bizim “balıkçı” diye tanıdığımız İlhami Işık’ın “barışı sağlayacak” yedi maddelik yol haritasını yazmıştı.
Aslında bunun heyecan verici, ümitleri tazeleyici bir “harita” olduğunu kabul etmek gerek, böyle bir harita üzerinde uzlaşılsa bir yılda ülke barışa kavuşur.
Biz bu “yedi maddeyi” tartışalım diye düşünürken Bingöl’den “on ölü” haberi geldi.
Son zamanlarda hep olduğu gibi ölüm hayatı geriye itti.
Bu ölümlerden rahatsız olanlar varsa, AKP’liler, BDP’liler, CHP’liler, Meclis dışındaki diğer partiler, Işık’ın “haritası” üzerinde tartışıp bunu siyasi bir öneriye dönüştürebilirler ya da kendileri bundan daha iyi bir plan hazırlayabilirler.
Artık iki taraftan da gelecek öyle boş tehditlerle, kınamalarla, ezberlenmiş üzüntü cümleleriyle gidilebilecek bir yer kalmadı.
Somut konuşmak gerekiyor.
Benim son zamanlarda gördüğüm en somut öneri de bu yedi maddelik plandı.
Kısa zamanda somut adımlar atılmazsa daha büyük felaketler yaşanabileceğinden, büyüyen nefretin ülkeyi yakacağından birçok insan gibi ben de korkuyorum.
Savaşın yayılmasını isteyen güçlerin gölgesi her yanda gözüküyor.
Sadece PKK’nın uluslararası konjonktürün kendisine sağladığı yeni avantajlarla savaşı şiddetlendirmesinden söz etmiyorum.
Uludere’den bu yana “devlet içinde” yaşanan tuhaflıklardan da söz ediyorum.
AKP, devletin zirvesindeki birkaç kişiyi kendi yanına alarak “devleti kontrol ettiğini” sanırken o devletin içinden birilerinin de AKP’yi siyaseten çok zayıflatacak ve ölümleri arttıracak işler yapma ihtimalinin bulunduğunu söylemek istiyorum.
Bu son saldırı da kuşkularla dolu.
Öncelikle 200 silahsız askeri üç sivil otobüse doldurup, poligondaki hareketli hedef gibi yola salmanın mantığını kavramak çok zor.
Önünde arkasında zırhlı araç var ama tıklım tıklım asker dolu otobüs kocaman bir hedef gibi gidiyor.
Askerler savaşın böylesine şiddetlendiği bir zamanda neden sivil otobüslerle “silahsız” olarak yola çıkarılıyor?
Neden üç otobüse dolduruyorlar?
Bingöl’de daha üç gün önce sekiz polis ölmüşken böyle bir uygulamanın açıklaması ne?
Neden helikopterlerle taşınmıyorlar?
Ayrıca, PKK o gün o saatte o yoldan “asker otobüslerinin” geçeceğini nereden biliyor?
Bu istihbaratı nasıl alıyor?
Bu, hep aynı zamanlarda yapılan “rutin” bir uygulamaysa, böyle bir dönemde “rutin” uygulamalar hangi akılla devam ettiriliyor?
Tuzak kurulabileceği hiç mi akla gelmiyor?
Üç gün önce gene Bingöl’de gerçekleşen saldırı hiç mi kimseyi yeni tedbirlere sevk edecek bir uyarı işlevi görmüyor?
Otobüsler, bir arabayla gelen PKK’lılar tarafından açık alanda vuruluyor.
Etrafta PKK’lıların saklanacağı bir dağlık arazi yok, göz alabildiğine geniş bir ova.
İçinde silahlı adamların bulunduğu bir araba o düz arazide yollardan nasıl geçti?
Nasıl fark edilmedi?
Nasıl kaçtı?
Etraf askerî karakollarla ve “korucu köyleriyle” dolu, PKK’lıların arabası onların arasından nasıl görünmeden gelip, görünmeden gidebiliyor?
PKK’lıları kim destekledi bu operasyonda?
Bu son olay dağda bir çatışma değil, bir mayın patlatması değil, içinde roketatarlı gerillaların olduğu bir arabanın açık arazide gelip, sivil otobüsün içindeki silahsız askerleri vurması, bu nasıl mümkün olabildi?
Bütün bu kuşkulu sorular askerî açıdan nasıl cevaplandırılacak?
Başbakan, ordunun hataları konusunda kimsenin soru sormamasını istiyor ama bu “hatalar” onun iktidarını sarsıyor.
Ölen her çocuk onun iktidarını biraz daha zayıflatıyor.
Cumhuriyet tarihi boyunca bu devlet “sivillere” hiç teslim olmadı, her zaman büyük oy oranlarına sahip “muhafazakâr” politikacılar “devleti ele geçirmenin” hayalini kurdular ama hiçbir zaman bunu başaramadılar.
Sonları hüsran oldu.
Hukuki çerçevesi düzgün bir şekilde çizilmemiş olan bu devletle işbirliği yapmayı hayal eden, devleti bu hukuksuz zeminde ele geçirebileceğini sanan, bu hukuksuz devleti kendi iktidarı için kullanabileceğini düşünen her politikacı bu “hesabı” pahalıya ödedi.
Devleti “ele geçirmek” değil, devleti “yönetmek” isteyen bir politikacı ancak güçlü olabilir bu ülkede.
Yönetebilmek için de devleti hukuk ve demokrasi çizgisine çekmek gerekir.
“Devleti hukuksuz yapısını değiştirmeden ele geçirir, o hukuksuzluğu kendi mutlak iktidarım için kullanırım” planları hepimiz için çok ağır sonuçlar verir.
O sonuçlar yavaş yavaş ortaya çıkıyor zaten.
AKP yönetimi Uludere’den bu yana yaşananları bir daha gözden geçirsin.
“Demokratik bir iktidar” yerine “mutlak bir iktidar” isterken kendilerini de, ülkeyi de kanlı bir süreçte hırpalıyorlar.
Demokrasiden, hukuktan, barıştan, eşitlikten başka çare yok.
Bunca ölüm bunu kanıtlamaya yetmiyor mu gerçekten?
[email protected]
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018