Ali BAYRAMOĞLU
Türkiye’de bugün itibariyle üç farklı siyasi alanın varlığından söz etmek mümkün. Bunlar sırasıyla “iktidar”, “muhalefet”, “ittifaklar” alanlarıdır. Ülkedeki siyasi iklim ve dengeler, bu alanlar arasındaki ilişkiler kadar, her bir alanın iç hareketliliklerden etkileniyor.
Taşıyıcı olanın iktidar alanı olduğuna şüphe yok.
Açık: AK Parti Kasım 2002’den beri iktidarda. Çok partili bir sistemde, 18 yıl, bir siyasi partinin kesintisiz iktidarı için çok uzun bir süre. Siyasete katılan farklı nesiller, yenilenen yönetim kadroları, farklı konjonktürler, değişen siyasi tavırlar, ama değişmeyen bir lider, kendi içinde ve kendi başına bir siyasi hikaye oluştur. Kaldı ki, AK Parti bakımından bu katmanlar oldukça köşelidir. Toplumsal ve kolektif nitelikli bir başlangıçtan tek adam düzenine, demokratik ve çoğulcu bir iddiadan otoriterliğe ve kimlikçi bir siyasete geçiş, esneklik tabirinin sınırlarını zorlayan sertliktedir.
AK Parti bu özellikleriyle tipik bir “hakim-parti” olarak karşımıza çıkıyor..
Bir ülkede hakim-parti modeli, çok partili sisteme rağmen siyasi dönüşümü büyük ölçüde iktidar partisinin içine hapseder. İktidar partisinin içinde yaşanan ayrışmalar, yarışmalar, dengeler siyasi kararlara doğrudan yansır, ülke bakımından kritik, hatta belirleyici bir önem taşır.
Bu, bizde de böyle yaşanıyor.
Hakim parti meselesini aklıma düşüren Berat Albayrak sorunu, diğer ifadeyle iktidar ailesi-siyasi tercih ilişkilerine ve kadro değişikliklerine uzanan sarsıntılar silsilesi oldu.
AK Parti çeşitli evreler yaşadığı malum. Bunlardan en kritik olanı 2013-2016 arasında yaşandı ve iktidar yapısı, yönetici kadrolar ve politikalar bakımından ciddi değişimlerle sonuçlandı.
O dönemde Arap baharının yankıları, Gezi olayları, onu takip eden 17-25 Aralık yolsuzluk dosyaları/Fethullahçı kalkışması dört önemli sonuca yol açmıştı. Önce, Erdoğan ana hedefin kendisi olduğu kanısıyla çevresine yönelik güvensizlik bunalımına ve sadakat doğrulaması arayışına girdi. İkinci olarak yolsuzluklar ve Gezi olayları konusunda partide ciddi bir ayrışma yaşandı, tüm kurucu ağır toplar Erdoğan’dan ayrı düştüler. Takiben, Erdoğan farklı düşünen isimleri, güvensizlik/sadakat hissiyatıyla adım adım tasfiye etmeye başladı. En nihayet kendisi etrafında sadakat merkezli yeni bir güvenlik kalesi inşa etme kararını verdi. Bu kalenin temel tuğlalarını aile, ailenin yönettiği şövalyeler kadrosu, yönlendirip şekillendirdiği yeni basın yapılanması oluşturdu.
Bu sürecin sonunda parti yapısı önemli ölçüde değişti. Rasyonel, liberal demokratik tutumu bilen ve savunan tüm denge unsurları devreden çıkmış, Erdoğan tam anlamıyla tek adam haline gelmişti. Ali Babacan, Efgan Ala, Beşir Atalay, Sadullah Ergin, Ahmet Davutoğlu, Yalçın Doğan çeşitli biçimlerle devre dışı kaldılar. Onların yerini “aile ve sadıklar karması”ndan oluşan yeni bir kadro aldı. Özellikle damat ailesi, bu çerçevede partinin iç ilişkilerinde, kimi atamalada etkili olmaya başladı.
Bunu politika değişiklikleri izledi. Erdoğan ve yeni adamlarının sınıfsal takıntıya endeksli kimlik egemenliği arayışı, kurdukları çözüm süreci-oy kaybı ilişkisi, en nihayet piyasa kuralları dışı büyüme takıntısı adım adım galebe çaldı. Otoriter yapı, “yerli-milli adı altında” kendisine uygun otoriter ve irrasyonel politikalar üretmeye başladı. Erdoğan’ın darbe girişi sonrası devletin asli güçlerine ve MHP’ye yaklaşma ihtiyacı bu durumu daha da derinleştirdi.
Albayraklar’ın siyasi anlamı burada karşımıza çıkar.
2016 sonrası Erdoğan anayasa değişikliğiyle, bu kez sistemi kendisi ve sadakat üzerine inşa etme işine girişti. Böylece ailenin işlevi bir ölçüde ikame ediliyordu. Özellikle son dönemde ekonomik kriz ayyuka çıkıp, parti teşkilatının Berat Albayrak alerjisi büyüyünce, Albayrak’ın parti içinde oluşturduğu ağırlık Erdoğan’a da fazla, gereksiz ve riskli gelmeye başladı.
Sonrası malum. Safra atıldı.
Berat Albayrak’ın gidişi, ekonomik politikalarda bir tashih ihtimali kadar, bir kadro yenilenmesi, imaj değişikliği, gücün tahkimatı vesilesine de işaret etmektedir.
İşin bu yönü, iktidar alanının bu öyküsü genel bir analiz için pek hafife alınmamalıdır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025