Ali Türer
Eric Fromm’un Psikanalizin Bunalımı (Say Yayınları) kitabında “Marx’ın İnsan Bilgisine Katkısı” bölümünü okurken, okuduklarım ile bugün olan biten arasında ilişki kurmadan edemedim. Aklıma gelenleri sizlerle paylaşmak istedim.
Freud’un tersine Marx, insanın cinsellik gibi sürekli arzularını, tutkularını (dürtüleri) doğasının ayrılmaz bir parçası olarak görmez. Tersine Marx’a göre insanın arzuları ve tutkuları, bununla birlikte bütün bir toplumsal yapı, toplumdaki üretim ve iletişim ilişkileri tarafından belirlenir. İnsanın yetenekleri, göreli toplumsal koşullarda, bilinç dışından da gelen itkilerle kendini ifade etme arayışı içinde şekillenir.
Marx, insan etkinliğini, ancak özgür olduğu koşullarında geliştirebildiği yaratıcı ve içten gelen bir hareket olarak ele alır. Doğa ile ve diğerleri ile kurduğu ilişki içinde, bireysel yaşamını olmak istediği ile örtüştürebildiği ölçüde, ortaya koyabildiği etkinlik, insanın kendisi için özel bir anlam taşımalıdır. Sanattan hoşlanmak istiyorsa, sanatsal açıdan beslenmiş biri olması gerekiyor. İnsanları etkilemek istiyorsa, insanlar üzerinde motive edici, teşvik edici bir etki bırakabilmesi gerekir. Karşılığında sevgi alacağını aklına bile getirmeden aşkını dışa vurabildiği oranda sevilir.
Toplumun ruh yapısı da, Marx’a göre o toplumun geçmişte yapıp etmişlikleri tarafından belirlenir. Toplumsal bilinç, ta başlangıçtan bu güne oluşmuş toplumsal bir üründür. Nasıl ki insan davranışları, aslında, arka planda farkında olmadığı, olmuş bitmiş olay ve olgular tarafından belirleniyorsa, toplumlar için de bu geçerlidir. Toplum için de, bilinç dışı bilinçten önce gelir. Geçmişte yaşadıkları yapıp etmeleri, toplumsal bilincini, bugün ortaya çıkan toplusal davranışlarını belirler. O topluluk içinde katliamlar, tehcirler, sürgünler, baskılar yaşanmış ise, bütün bunlar toplumun bilinçaltında birikir. Daha sonra ortaya çıkan davranışları için bu, bir baskı unsuru oluşturur.
Marx, Kapitalist toplumun ürünü insanı yöneten tutkuların başında mal ve para edinme tutkusunun geldiğine işaret ediyor. İnsan olmanın doğasından gelen sevme ve varoluşu anlamlı sürdürmenin yerini mal ve para edinme hırsı alıyor. İnsan, aşırı ihtiyaçlarının tatmini ve zevki uğruna, başkasını kurban vermeye, başkası üzerinde yabancı bir baskı kurmaya çalışır. Bunu yaparken aslında giderek kendisi yoksullaşır, kendine yabancılaşır.
Kapitalist üretim ilişkileri içinde aşırı “yararlı” şeylerin üretimi ve edinimi, sonuçta aşırı yararsız, kendine yabancılaşmış insanı ortaya çıkarır. Modern endüstri ile birlikte gitgide “artan” ihtiyaçlar ve bunları doyurmaya dönük baş döndürücü üretim-tüketim çılgınlığı, günümüzde insanı tutsak almıştır. Aslında yaşamak ve var oluşu sürdürmek için ne kadar az şeye ihtiyaç duyduğumuzu unutmuş durumdayız. Paylaşmanın, birlikte huzur içinde yaşamanın, biriktirme, zorla el koyma, pazara göre değer biçme ile takas etmiş durumdayız. Kapitalizmin pompaladığı bencillik, hırs ve tutku ile bugün neye dönüştüğümüzün farkında bile değiliz.
Harekete geçirici güç olarak düşüncesinin merkezine Tanrı buyruğunu (vahiy) alan, bugün kapitalist üretim-tüketim çılgınlığı içinde dünya malına tamah etmekten kendini alamıyor. Onlar da imanlarını, güç ile para ile takas ediyorlar.
Elde edilecek bir avuç altın için, doğa acımasızca saldırıya uğruyor. Doğaya zehir saçılıyor. Bu gidişle içecek su, alacak temiz hava bulamayacağız. Bütün ülke delik deşik olmuş, maden sahası haline gelmiş. Kapitalizmin ürettiği insan, erki ele geçiren yönetici aç gözlülüğe, acımasızlığa, bencilliğin gönüllü tutsağı olmuş; doğasına yabancılaşmış, insanlıktan çıkmış.
Marx “utanç, insanın kendisine yönelttiği bir tür öfkedir. Bir ulusun utanması ise tıpkı sıçramadan önce sinen aslana benzer” diyor.
Katılıyorum bu aslanın sinmeden sıçramaya geçtiğinde neler olduğunu, Gazze de gördük.
Toplusal değişim, gelişim ve dönüşümün anahtarı, gerçekte ne olup bittiğinin ayrımına varmaktan geçiyor. Aranıyor! Bu anahtarı arayacak, bulacak, dönüşümün kapısını açmak için iradesini kullanacak insan aranıyor.
Yazarlar
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları




























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.11.2025
6.09.2025
18.07.2025
12.06.2025
22.12.2024
3.12.2024
26.09.2024
2.09.2024
5.08.2024
7.07.2024