Ali Türer
Çağdaş eğitimden birey, öğrenecekleri aracığı ile kendini gerçekleştirecek fırsatı bulacağı bir ortama sahip olabilmeyi bekler. Birey bu yolla amaçlarına ulaşma yolunda önceliklerini belirleyebilir, şekillendirebilir. Çevresi ile sağlıklı ilişkiler kurabilir, sorunlarını görebilir, sorunlarını çözecek gücü kendinde bulabilir. İlgi ve yeteneğine uygun bir meslek seçebilir, kendini bu mesleğe hazırlayabilir, öz yeterliliğini güçlendirebilir.
Fakat ne kapitalist üretim ilişkilerini ortaya çıkaran modernleşme sürecinde ne de bu ilişkilerin uluslar üstü tekellerin elinde yeniden düzenlendiği post modern süreçte eğitim sistemleri bireyin bu beklentilerini karşılamak için ortaya çıkmadılar. İşte sorun tam da buradadır.
Modern devletin sınırları vatandaşlık ya da etnik temelde yaratılmış ortak pazarla çizildi. Pozitivist temelde şekillendi. Bürokrasi, ekonomik yapı; standartlaşma ve neden sonuç ilişkisi içinde (determinist) öngörülebilir bir gelecek üzerinde yükseldi. Bu süreçte eğitim sistemlerinin asıl dertleri kapitalist üretimi belirlenmiş standartlarda geliştirecek insanı yetiştirmekti. İnsanın bu sisteme entegrasyonunu sağlamak amacıyla yola çıktılar.
Üretimin sonuçları üzerinde tasarrufta bulunacak gücü olmaması çalışanı edilgen hale getirdi. Üretim süreciyle ilişkisi ve bilgisi oynadığı rolle sınırlı kaldı. Sürecin bütününe vakıf olması, süreçle bütünleşmesi, süreçten doyum sağlaması modernleşme sürecinde sistemin öncelikleri arasında hiç olmadı. Böylece çalışan üretim süreci içinde nesneleşti. Ürettiğine yabancılaştıkça kendi içinde ve dışında uyum sorunları yaşamaya başladı.
Psikoloji insanın imdadına bu noktada yetişti. Psikoloji olmasaydı insanın üretim sürecinden doyum sağlamasını amaçlayan neo-klasik örgütlenme ve yönetim modelleri gelişmezdi. Bu günlerde çokça ilgi gören Sistem Yaklaşımı bu modellerden biridir. Üretimin ve yaşamın öznesi ve doğrudan bileşeni haline gelmeden bu modellerle çalışanın tatmin edilemeyeceği açıktı.
Bu noktada aranan kanı uluslar üstü tekeller, post modern süreçte buldular. Sürekli dağıtan ama toplamaya yanaşmayan, bilinçli “bırak dağınık kalsın” tutumu uluslar üstü sermayenin işine geldi. Böylece yeryüzünü babalarının çiftliği gibi kullanabilme imkânı buldular. İçinde bulunduğumuz süreçte insan ve güç ilişkileri yaratılmak istenen iş bölümüne ve pazara göre yeniden şekillendirilmeye çalışılıyor.
Modernleşme sürecinde tanık olduğumuz etnik temelli çatışmaların post modern süreç içinde inanç temelli çatışmalara dönüşmesi rastlantı olabilir mi? İnanç temelli karşıtlıklar halinde bir araya gelişin, ön görülemeyen içinde manipüle edilmeye uygun yapılanmalar için daha elverişli olduğu çok açık.
Post modern süreçte bilgi ile bilginin kullanımı arasında kırılma yaşadık. Kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması ile bilgi zaman ve mekân kısıtlaması olmaksızın çok daha kolay ulaşılabilir hale geldi. Fakat bu durum, iktidarlara bilgiyi çıkarları doğrultusunda kullanabilmeleri için eşsiz fırsatlar da yarattı. Bilgiyi kontrol etmede iktidarların eli daha da güçlendi.
Bilgi ve bilgi taşıyıcıları tümüyle ticari kimlik kazanmaya başladılar, kendileri de alınır satılır hale geldiler. Sürecin çağdaş ülkelerdeki gelişimi ile demokrasi geleneği henüz oluşmamış gelişmekte olan ülkelerdeki gelişimi birbirinden çok farklı.
Gelişmekte olan ülkelerde sonuçları önceden tespit edilebilir gerçeklikler yaratmak amacı ile bilgi sayısal verilere dönüştürülüyor ve iktidarlar elinde daha etkili bir biçimde kullanılabiliyor. Bu süreçte bireye sunulan eğitim post modern eğilimin aksine daha kurgusal hale geliyor. Demokrasi yerine biat kültürü güçleniyor.
Bu nedenle bireyin ilgi ve yetenekleri açısından talep edebileceklerinin sınırlarının iktidarlar tarafından belirlenmesi post modern süreçte bu tür ülkelerde güçlenerek devam ediyor. Birey seçimini kendisine sunulanlar arasından yapmak zorunda kalıyor.
Sonuç ortada! Teknoloji üretme aracı olarak bilginin uluslar üstü tekellerin kontrolüne girmesiyle birlikte insanlığın geleceği hiç bugünkü kadar tehdit altında olmadı.
Eğitim ‘ideal’ durumların bilgisinin aktarılması olmaktan çoktan çıktı.
Bugün eğitim sadece formel biçimde sunulmuyor. Basın, boş zamanları değerlendirme sektörü, sinema, edebiyat; gücü elinde bulunduranın ölçütlerini taşıma, biçimlendirme rolü üstleniyor. Eğitim, bireylerin bu rolü içselleştirmeleri için kullanılan bir mekanizma haline geldi. Asıl olanı perdelemek amacı ile inançlar arasında çatışma bilinçli olarak körükleniyor.
Günümüzde insan metaların dünyasında giderek daha fazla köleleşiyor. Özgür iradesi ile kendine amaç oluşturamayan birey kendini tüketim sürecinde göstermeyi deniyor, doyumu orada arıyor. Yapay ihtiyaçlar peşinde koştukça tüketim toplumu içinde kaybolan, ya satın aldığı malla, ya pazardaki alım satım değeri ile ya da zorbalıkla kontrol altında tutabildikleri ile kendini özdeşleştiren bireye çağdaş anlamda birey diyebilir miyiz? Eğitim ile ortaya çıkacak “yeni insan” bu mu olmalı?
Artık meslek edinme yaratıcılığı, hayal gücünü harekete geçirme, kendini üretme, yaşama bağlanma aracı değil; güç gösterisinde bulunma, topluluğa kendini kabul ettirebilme aracı. Bilginin ve teknolojinin bu yanlış kullanımının, bu tekdüzeleşmenin, bu metalaşmanın, tabulaştırmanın önüne geçilmezse insanlığı bir felaket bekliyor.
Türkiye insanı üç hafta sonra gelecekte nasıl yaşayacağı ile ilgili kritik bir karar verecek. Ayakta durabilmek için çevresinde kullanacağı koltuk değneği arayan, ya da kendini ancak ayakta durana yapışarak tarif edebilen “bireyin” sandık başına gittiğinde kullanacağı “özgür” iradeden sizce ne çıkar?
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları











































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.11.2025
6.09.2025
18.07.2025
12.06.2025
22.12.2024
3.12.2024
26.09.2024
2.09.2024
5.08.2024
7.07.2024