Ali Türer
Nihayet gecikmeli de olsa TEOG sürecinde puanlar açıklandı. Geçtiğimiz yıl yaşadığımız olay bu yıl da yinelendi, Gayrimüslim öğrenciler görmedikleri Din Dersinden (0) almış muamelesi gördüler. Sonra bu öğrencilerin (519 öğrenci) puanları yeniden hesaplandı. Ama ne hikmetse bu hesaplama geriye kalan 1 Milyon 287 Bin 428 öğrencinin sıralamasında bir değişiklik yaratmadı. Burası Türkiye!
Mazeret olarak MEB, E-okul sisteminin Din dersinin zorunlu tutulması uygulamasına göre yapılandırılmış olmasını gösterdi. Bu uygulamanın insan hakları ve vatandaşlık hukuku bakımından, eğitimde fırsat eşitliği ilkesi bakımından olduğu kadar değerlendirmenin geçerliliği ve güvenirliliği bakımından da ne kadar sorunlu olduğu, nasıl güven bunalımı yarattığı bir kez daha gözler önüne serildi.
Tam bir “şecaat arz ederken sirkatin söyler” durumu! Resmi gayri resmi kendini Müslüman görmeyen bir sürü vatandaşın var; ayrıca Müslüman’ım diyenler içinde de farklı mezhepten, inançtan olanlar var; peki bu durumda sen neden ilahiyat çıkışlı Sünni hocalar eliyle verdiğin bu dersi her öğrenci için zorunlu hale getiriyorsun? Bunun neresi ahlaki. Diğer yandan MEB, TEOG sürecinin sayısal verilerini, ayrıntılı dökümünü de (kaç kişi birinci oldu, kaç kişi (0) aldı vs.) vermedi; yani açıklık ve şeffaflık bakımından da süreç sorunlu.
Okulunda başarılı olan pek çok öğrenci TEOG sürecinde başarısız oldu, TEOG sürecinde başarılı olan pek çok öğrenci de okulunda başarısız. Çünkü süreç her okulda aynı ölçütlere göre işletilemiyor? MEB bu yılda TEOG sürecini doğru dürüst yönetmedi; sürecin geçerliliği ve güvenilirliği hakkında eğitim camiasında ve kamuoyunda ciddi kaygılar oluştu. Yerleştirme sonuçlarının pek çok aile ve öğrenci de hayal kırıklığı yaratacağı ortada. MEB ise yarattığı bu tahribatı nasıl gidereceğine kafa yoracağına öğrencilerin attıkları, atacakları tweetlerle, paylaşacakları resimlerle uğraşıyor. İktidarın politikalarına ters tweet atan öğrencileri okuldan atmakla tehdit ediyor.
Başarısız olan öğrencileri istekleri dışında Meslek Okullarına, İmam Hatip Liselerine ya da Açık öğretim lisesine kaydedince bunun adı yönlendirme mi oluyor? Nerede kaldı yönlendirmenin gönüllüğü ilkesi ile yönlendirmenin ilgi ve yeteneğe göre yapılması ilkesi?
Öğrenci kişilik hizmetlerinin, rehberlik hizmetlerinin verilmediği Açık öğretim MEB’in nezdinde örgün eğitim gibi işlem görüyor. Orta öğretimi zorunlu hale getirme inadı, eğitim sürecini rasyonel ve uygulanabilir olmaktan çıkarıyor; sistemde karışıklığa yol açıyor. Bunun farkına varmak için daha ne kadar süre geçmesi gerekiyor? Böyle bir yerleştirme, ortaöğretimde böyle bir okullaşma hangi ülkede var?
Önce özel okullara sonra devlet okullarına yerleştirme ile TEOG süreci eğitimde özelleştirmenin aracı haline getirildi. Eğitim hizmeti için vergi mükelleflerinden topladığınız kaynakları eğitimde özelleştirme için kullanıyorsunuz; vicdanınız sızlamıyor mu?
Bir yandan dershaneler hızla okula dönüşüyor diğer yandan özelleşen eğitim içinde yer alan kurumlar iktidar tarafından “yandaş” hale getiriliyor. Özelleştirme içinde “özelleştirme” yaşıyoruz. Bu sürecin koçbaşı da TÜRGEV; kamu kaynakları kullandırılan TÜRGEV eğitim alanında yetki devralıyor.
Dört yıldır Tunceli TEOG sürecinden en başarılı il olarak çıkıyor. Sınava giren Tuncelili 900 öğrenciden 250’si çok iyi okullara yerleşmiş. Bunun bir anlamı olmalı. Bakıyorsunuz Tunceli’de sınıflar 15- 20 kişilik. İlkokullarla ortaokullar tamamen bir birinden ayrılmış ve tekli öğretim yapılıyor; yani ikili öğretim yapan okul yok. Okul öncesi eğitimde okullaşma oranı 3-5 yaş arasında %53 (Türkiye ort. %27); 5 yaşta %71 (Türkiye ort.%41) olmuş. Türkiye ortalamasına göre okul öncesinde okullaşma neredeyse Tunceli’de iki kat yüksek. Buna karşın İmam Hatiplerde en az öğrenci istihdam eden illerinde başında geliyor. Tunceli aynı zamanda öğretmenlerin en uzun süre görev yaptıkları il. Hiçbir branşta öğretmen açığı bulunmuyor. Ücretli öğretmen uygulamasının en az olduğu illerden biri. Tunceli aynı zamanda ailelerin eğitime verdikleri önemin en yüksek olduğu illerden de biri!
Demek ki eğitimde başarının ortaya çıkması için koşullar belli: Kaliteli eğitim için gerekli alt yapı (derslik başına düşen öğrenci sayısı, tekli öğretim, öğretmen açığı olmaması) olacak. Okul öncesi eğitimde okullaşma oranı yüksek olacak. Öğretmen, gerçekten öğretmen; idareci, gerçekten idareci olacak. Aile ile öğretmen işbirliği içinde ve bu işbirliğinin sürekliliği sağlanmış olacak.
Eğitimde başarının yolu buysa MEB bu koşulları bütün Türkiye’de sağlamak için neden elinden geleni yapmıyor? Okul öncesi eğitimde okullaşma oranını yükselteceği yerde neden düşürüyor? Ortaöğretimi mesleki eğitim temelinde neden yeniden yapılandırmıyor? Orta öğretim öğrencisini imam hatiplere ve açık liseye niye mahkûm ediyor? Eğitimde kaliteyi arttıracak önlemleri alacağına eğitimi özelleştirmeye neden çalışıyor? Bunun bir nedeni bir de vebali olmalı!
CHP’nin başında kendinden biri olmasına rağmen Tunceli 2015 seçimlerinde iki milletvekilini meclise HDP’den yolladı. Kendisine geçmişte yapılanların hesabını bugün çocuklarına en iyi eğitimi vererek soruyor. Alkışlıyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2024
3.12.2024
26.09.2024
2.09.2024
5.08.2024
7.07.2024
4.05.2024
1.04.2024
26.03.2024
9.03.2024