Berat ÖZİPEK
FETÖ’cülerin yeni bir darbe girişiminde bulacaklarına dair iddialar gündemde. Gelecek ayın tarihini veren bile var.
Elbette uyanık olmak ve tedbiri elden bırakmamak gerek.
Ama sadece ordudaki Gülenist Çeteden kalan ve kendisini gizleyen unsurlara karşı değil; onlarla mücadelede “hükümetin yanında” görünen eski darbeci, ulusalcı, Kemalist unsurlara karşı da uyanık olmak gerek.
Çünkü bu iddialar doğru olabileceği gibi, bir grubun diğer grubu tehdit göstererek, devlette onlardan boşalan alana yerleşme ve hükümeti teslim alma stratejisinin göstergesi de olabilir.
Geçmişte “Cemaat”in bu yolu kullanarak nasıl meşruluk devşirdiğini unutmayalım. Bu kabusun nasıl başladığını, bütün bunların kimden kaçarken başımıza geldiğini de.
Hükümet, “biz sizi onlardan koruruz” diyerek korku veren eski müesses nizam unsurlarınakarşı da uyanık olmak zorunda. Onların şerrinden kaçarken Cemaat’e yakalanmıştı; şimdi de şerrinden kaçtıkları aynı şekilde korku vererek onu kuşatıyor olabilir.
Absürt veya gerçekçi
Tekrar darbe öngörülerine dönelim. Ne olabilir mesela?
Atatürkçü laik kesimleri infiale sevk edecek vahim bir hadise tezgahlanır, FETÖ’cü unsurlar onu bahane ederek “Cumhuriyetin kazanımları veya “Atatürk Türkiye’si” diyenlerin desteğinde harekete geçirilir, bu kez darbenin az-çok bir tabanı da olur ve çete başladığını tamamlar mı?
Yoksa FETÖ’cüler darbeye girişir, onlara karşı ulusalcı, Atatürkçü unsurlar devreye girer, onları “bastırırken” ortaya çıkan kaotik ortamdan yararlanarak kendileri mi darbe yapar?
Hiçbir darbe senaryosunu “absürt” diye peşinen dışlamamamız gerektiğini 15 Temmuz gecesi gördük. Burası Bizans’ın devamı aynı zamanda ve herkes gerçek yüzüyle sahne almıyor. Bu yüzden de temkinli olmayı elden bırakmamalıyız.
Ama aynı temkinlilik, cemaziyelevvellerini bildiğimiz darbeci unsurlara karşı da temkinli olmayı ve onları evliya mertebesine yükseltmemeyi öğütlüyor.
Halihazırda yaşananlar
Gelecek ay darbe olur mu bilmem, ama hali hazırda can sıkıcı şeyler oluyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “at iziyle iti izinin birbirine karıştığını” söylüyor. Sahiden öyle.
Mücahit Küçükyılmaz da “operasyonlar bize döndü” derken haklı; bunu ben de Ak Parti tabanından pek çok isimden duyuyorum. “Bunun bizim operasyonumuz olduğundan emin olamıyorum” diyordu, geçenlerde konuştuğum hükümet çevresinden bir isim.
FETÖ Operasyonları yanlış yürütülüyor. Bu yapıyla alakası olmayan isimlerden çok fazla mağduriyet şikayeti var ve bu şikayetler Ak Parti tabanından, Eğitim-Sen’lilere, Milli Görüş geleneğinden gelenlere, HDP’lilere ve ülkücülere kadar uzanıyor.
Ve bütün bunlar olurken TV ekranları ve gazete manşetleri, kerameti kendinden menkul ulusalcılardan geçilmiyor. Sanki bu ülkede Kemalistler hiç darbe yapmamış, askeri vesayet ve darbe geleneğini onlarca yıl boyunca onlar yaşatmamış gibi kasıla kasıla konuşup, FETÖ’den hareketle din ve vicdan özgürlüğünü budayan eski devlet geleneğini temize çıkarmaya ve bugün için model göstermeye çalışıyorlar.
Ama bundan da ibaret değil.
En akıl dışı, en özgürlük karşıtı yorumlarıyla o isimler hükümete yakın medyada yer tutarken, Ali Bayramoğlu örneğinde, en zor zamanlarda doğru yerde durmuş isimler tek tek yerlerinden ediliyor.
Sahiden garip bir gidişat bu.
En sağlam sigorta
Darbe uyarısı her zaman önemlidir ve ciddiye alınmalıdır.
Ama bunu yaparken metaneti kaybedip, ifrat ve tefrite savrulup hata yapmamak kaydıyla.
Çünkü o hatalar, tam da korkulan kötülüğe hizmet edebilir.
Şükrü Hanioğlu’nun Sabah’taki “Öncelikli Sorun ve Geleceğimiz” başlıklı yazısı, ne yapmalı sorusuna cevap ararken kulak verilmesi gereken önemli bir uyarı olarak okunmalı.
15 Temmuz, herhangi bir darbe girişimine karşı en büyük sigortanın, toplumun bütün kesimlerinin anında bir refleksle dayanışma basiretini gösterebilmesi ve darbecileri yalnız bırakıp izole edebilmesi olduğunu gösterdi.
“Yenikapı Ruhu” darbelere karşı yakaladığımız en önemli ortak payda. Bu mutabakatı korumak ve derinleştirmek gerek.
Ve böyle zamanlarda iki düşünüp bir adım atmak gerek.
Zira yeniden darbe peşinde olanların görmek isteyeceği ülke, güven ilişkisinin tesis edildiği sükunet içindeki ülke olmayacaktır.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
13.07.2025
28.06.2025
21.05.2025
20.02.2025
16.01.2025
8.01.2025
20.11.2024
8.11.2024
30.10.2024