Cemil ERTEM
Bugün Hamburg’da G-20 liderler zirvesi gerçekleşiyor. Almanya bu zirvenin ana başlıklarını üç kavramla formüle etmiş; dayanıklılık, sorumluluk ve sürdürebilirlik. Bu üç başlık sistemin temel sorunlarına var olanı değiştirici çözümler önermiyor. Tam aksine var olanı koruyan ve burada ısrar eden, oldukça statükocu bir yaklaşımı bizim önümüze koyuyor.
Örneğin dayanıklılığın artırılması başlığı altında temel ekonomik sorunlar sıralanmış: Küresel ekonomi, ticaret ve yatırım, istihdam, finansal piyasalar ve finansal mimari, uluslar arası vergi işbirliği buradaki temel başlıklar. Sürdürülebilirliğin desteklenmesi ve sorumluluğun üstlenilmesi başlıkları ise mültecilerden iklim değişikliğine kadar farklı sistemik, insani sorunları kapsıyor. Burada Almanya iki önemli başlığı öne çıkartıyor; bunlar dijitalleşme ve küresel sağlık. Çünkü Almanya kendisini Endüstri 4.0’ın öncü ülkesi sayıyor.
Küresel sağlık başlığında ise başta Afrika olmak üzere, dünyanın “yoksullaştırılmış” coğrafyalarına ulaşamayan temel sağlık hizmetlerinin ele alınacağını sanmayın. Burada Almanya, geliştirdiği dijital sağlık gereçlerini nasıl sorunsuz dünyaya satabileceğini herkese konuşturmaya çalışacak.
Mülteci sorunu...
Göçmen politikalarını ve mülteci sorununu Almanya ve Avrupa tarafı destekliyor gözüküyor; burada ABD başkanı Trump’ın göçmen politikalarını desteklemeyen tek lider olarak gösterilmesi ne kadar doğru bunu tartışmak lazım. Avrupalı liderlerin özellikle Merkel’in Trump’la, bu konuda, pek farkının olduğunu sanmıyorum. Birisi açıktan desteklemediğini söylüyor diğeri sorunun etrafında dolanıyor.
Bütün bu süreçte mülteci sorununu- sıcak çatışma alanlarını ortadan kaldırmak (bataklıkları kurutmak) hem de mültecileri kabul etmek ve onlara insanca yaşam sunmak (yaraları sarmak)- gerçek anlamda çözmeye çalışan tek ülke Türkiye ve onun lideri Erdoğan’dır.
Sorumluluğun üstlenilmesi başlığı iyi güzel de terörden, Afrika ile işbirliğine oradan mülteci sorununa kadar tüm başlıklarda gelişmiş ülkelerin üslendiği hiç bir şey yoktur. Afrika ile işbirliği başlığı ise tam bir komedi; hangi işbirliği!
Bu, Batı için işbirliği değil olsa olsa sömürü olarak tanımlanabilir.
“Eskiyi” korumak
İşin küresel ekonomi tarafı ise ayrı bir dram tabii. Ekonomi meseleleri, dayanıklılık başlığı altında toplanıyor. Burada gelişmiş ülkeler diğerlerine biraz daha dayanın, yeni olana yönelmeyin, eski olanı koruyun demek istiyor.
Yeni ticaret düzeninin oluşturulmasında Almanya önderliğindeki Kara Avrupası ile Amerikaarasındaki mücadele önümüzdeki günlerde daha da sertleşecek. Trump ABD’si korumacılığı hatta merkantilist bir ekonomi politikasını gündeme taşımak ve burada ısrar etmek konusunda kararlı. Öte yandan İngiltere ise Brexit ile kendisine AB’den ayrı bir yol çizmek istiyor. Bu açıdan bu G-20’nin üzerinde hiç anlaşma sağlamayacak tek başlığı dünya ticaret düzeni olacak.
Dijital devrim (mi)
Esasında bu G-20’nin taraflarını üçe ayırabiliriz; birincisi ev sahibi Almanya’nın başını çektiği Avrupa tarafı ikincisi ABD-İngiltere tarafı ama burada da ABD ve İngiltere’yi aynı cephede görmemiz imkansız. Üçüncü taraf ise Türkiye’nin de aralarında olduğu gelişmekte olan ülkeler daha doğrusu yükselen ülkeler grubu.
Bu ülkeler, Almanya’nın para harcayarak öne geçeceğini sandığı, Endüstri 4.0’ın da bize göre şu anda yürütücüsü olmaya aday. Çünkü çoklarının 4. Sanayi Devrimi dediği bu süreç, esasında 2. Büyük Sanayi devrimidir. Birinci Sanayi devrimi Britanya’nın ekonomik ve sosyolojik koşullarında doğmuş ve İngiltere tarafından yürütülmüştür. İngiltere’nin üzerinde “güneş batmayan” imparatorluğu bu sanayi devriminin doğrudan sonucudur. Ama bu yeni sanayi devrimi birincisi gibi olmuyor.
Çünkü dijital devrim, -doğası gereği- tek bir ulusun-ulus devletin üstlenip yürüteceği ve bunun küresel rantını toplayarak sömürge imparatorluğu kuracağı bir paradigma değil.
Tam aksine, çoklu merkezi gerektiren, yayıldıkça değerlenen ademi merkeziyetçi bir ekonomi okyanusunda nefes alacak ve büyüyecek bir ekonomi bu.
Bu ekonomi, bu doğası gereği, dünyanın doğusunda ve güneyinde çok dinamik bir demografi ve sosyolojiye sahip ülkelere yaslanmadan hakim paradigma olamaz. Bu anlamda Batı’nın “liberalizmi” şu sıralar her zamankinden daha tartışmalı bir alandır.
Bu G-20’de ABD ve Avrupa çekişmesi bize gösteriyor ki, merkantilizm-liberalizm tartışması artık yalnız akademik tartışma değildir. Hatta yalnız iktisadi bir tartışma da değildir. Bu tartışma doğrudan reel-politik tartışmadır.
Liberalizm çoğu kere ve kriz dönemlerinde yalnızca söylemde kalmış ve gelişmiş ülkeler merkantilizmi (ihracatın devlet eliyle desteklenmesi ve hakim ülkenin /ülkelerin değerli maden servetini diğerlerinin zararına artırması) ekonomi politikası olarak benimsemişlerdir.
Bugün G-20 içinde bu hakim paradigmaya (sahte liberalizm ve örtük merkantilizm) alternatif yeni bir anlatı ve politika doğuyor.
Çin, Japonya (Abecomics), G.Kore ve nihayet Türkiye’de Erdoğan dönemi ekonomi politikaları bize bunu anlatıyor. Bu konuya devam edeceğiz.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları


































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
24.10.2018
18.10.2018
17.10.2018
25.09.2018
21.09.2018
18.09.2018
11.09.2018