Cemil KOÇAK
1960’lı ve 70’li yıllarda sosyalistler, Kemâlizmle olan ideolojik yakınlık ve bağlılıklarını sürdürebilmek adına, Nâzım Hikmet ‘dosyası’nda kendilerine ‘resmî târih’ yazmayı tercih etmişlerdir. Nazım Hikmet’in mahkumiyeti her ne kadar Atatürk dönemine rastladıysa da, onun bu olayla bir irtibatının olmaması gerekiyordu!
aha önce Nâzım Hikmet’in yargılandığı ve mahkûm olduğu iki davayı (Harb Okulu ve donanma davalarını) yazmıştım. Bu yazıda üzerinde durmak istediğim husus ise bambaşka… Nâzım Hikmet’in mahkûmiyetinin açıklanmasına sıra gelince; sosyalist
literatürün Atatürk ve Kemâlizm ile olan bağını ve bağlılığını gözler önüne sermek gerekiyor. Belki de bu hâdise, bu ilişkinin güzel bir örnek olayı olarak kabul edilebilir.
Nâzım neden mahkûm edildi?
Daha önce de bir vesile ile Star’da yazmıştım (“Rasih Nuri İleri: ‘Atatürk ve Komünizm’”, 20 Aralık 2014); Rasih Nuri İleri, “Atatürk ve Komünizm”
kitabında, Atatürk döneminde komünistlerin neredeyse hiç baskı altında kalmadıklarını ve neredeyse hiç tutuklanmadıklarını; mahkûm olmadıklarını ileri sürüyordu. 1969 yılında… Aynı yıllarda yayınlanan ve Nâzım Hikmet’in mahkûmiyetini anlatan pek çok başka yayında da, Nâzım Hikmet’in başına gelen bu haksız ve yasa ve hukuk dışı tasarrufun siyasal iktidarın hangi ‘kanadı’na ait olduğu uzun uzun tartışılıyordu.
Neredeyse bütün yazarlar, adeta söz birliği etmiş şekilde, İleri’yi tekrar ediyorlardı. Meselâ, Kemâl Sülker, 1967 yılında ilk baskısı yapılan “Nâzım Hikmet Dosyası” kitabında; daha kitabının kapağında; Atatürk’ün ağzından şöyle yazıyordu: “Şükrü Kaya, Nâzım’ı takmış parmağına; onunla uğraşıyor; ben tanırım, mert oğlandır o… Şükrü Kaya, müşiri de (Çakmak) kandırmış; askerlerin arasında onun yazılarına benzer yazılar uydurup, dğıtmışlar. Başını yakmaya çalışıyorlar oğlanın…”
Okuyucu, daha kitabın kapağında Nâzım Hikmet’in mahkûmiyeti ile Atatürk’ün bir ilgisinin bulunmadığını öğrenmiş oluyordu! Bütün suç, dönemin İçişleri Bakanı Şükrü Kaya’nındı. Üstelik bunu bizzat Atatürk söylemişti! Hatta o sırada başbakanlıktan çoktan uzaklaştırılmış bulunan İsmet İnönü bile, yine kitabın kapağından bize şöyle sesleniyordu: “Nâzım’ın hapiste olmasına canım yanıyor.”
Suçlu bulundu
Evet, bütün suç, ondaydı; yani Şükrü Kaya’da… Nâzım Hikmet’i hapse atmak için o ve Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak, bir komplo hazırlamışlardı. Yoksa onun Atatürk döneminde hapse girmesi asla düşünülemezdi! Hatta Atatürk, ona olan saygısını ifade etmişken! Elbette o sırada neredeyse hiçkimse Atatürk’ün bu sözleri nerede ve ne zaman söylediğini, yani kaynağını sormamıştı. Belki bugün de sormayacaktır. Neden mi? Onu da yazayım bari; çünkü, bu sözler pek çok kişinin hoşuna gitmiştir ve gidecektir de ondan… Hoşuna gitmesi yeterlidir; gerisi sadece küçük bir ‘ayrıntı’dır da ondan…
Nihayetinde, iddiaya göre; Kaya, Çakmak ile bir mizansen hazırlamıştır ve amacına da ulaşmıştır. Onun bu komplosuna mâni olabilmek için zamanında çok uğraşılmışsa da, başarılı olunamamıştır. O kadar ki, Atatürk’ün hastalığı sırasına denk gelen bu süreçte; -muhtemelen komplonun bu tarihe denk getirilmesi de, onun hastalığıyla ilgiliydi; ama yazarlar, böyle bir ihtimali akıllarına getirmemişlerdir- bizzat Nâzım Hikmet’in dayısı olan Ali Fuat Cebesoy da, Atatürk’ü ikâz etmişse de, bu ikâz bile hiçbir işe yaramamıştı.
Yine de sormak gerekir: Atatürk, nasıl olup da, bu komployu engelleyememişti? Yanıt basittir: Engelleyebilirdi; fakat bu sırada ağır hastaydı ve iktidarı büyük ölçüde kaybetmişti. Yorumlar böyle... Oysa 1938 yılı başında Nâzım Hikmet tutuklandığında Atatürk siyasete hâkimdi. Hastaydı; ama hastalığı henüz ilerlememişti. Onun siyasetten koptuğuna yönelik bu sırada hiçbir işaret bulunmamaktadır. İlk mahkûmiyet kararı ile temyiz başvuru sonucu da nihayet aynı yılın Mart ve Mayıs aylarıdır. Tarihsellikten ve kronolojik gelişmelerden kopuk bir analiz ve sonuç, korkarım, gerçekçi olmadığı gibi, yanlıştır da…
Bir karşı kanıt da; gerek yargılamalar ve gerekse temyiz aşamasında Şükrü Kaya’ya da, Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak’a da şairin ailesinin başvuruda bulunmasıdır. Demek o sırada, böyle bir ‘komplo’ düşüncesi bulunmuyordu! Aksi halde neden başvurulsun ki? Dahası; bizzat Şükrü Kaya’nın Nâzım Hikmet’ten affa uğraması için Atatürk’e mektup yazmasını istediğini de biliyoruz. Şair, bu ünlü mektubu da yazmıştır; mektubun yine Kaya’ya teslim edildiği bilinmektedir!
‘Komplo’
Nâzım Hikmet, bundan önceki yıllarda da, sanıldığının aksine, rahat değildi; daha 1936 yılı sonlarında birkaç ay tutuklu kalmıştı. Oysa, onun uzun yıllar hapiste kalmasını sağlamak isteyen gayretkeşler vardı. Şimdi de Saime Göksu ile Edward Timms’in birlikte kaleme aldıkları ve yakın bir zamanda yayınlanan bir başka kitaba gözlerimizi çevirelim: “Romantik Komünist”e… Orada “sağ görüşlü bir milletvekili”nin onu askerî mahkemede mahkûm ettirmek sevdasından söz edilmektedir.
Demek ki, o dönemde “sol görüşlü” milletvekilleri de vardı ki, yazarlar açısından bir ayrım yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur! 2001 yılında yayınlanan bu kitapta bile ‘sosyalist bakış’ın Atatürk dönemini değerlendirmesi bundan ibarettir ya da bu kadardır. ‘Sağcı milletvekilleri’ olmasa, hiçbir üzüntü verici olaya rastlanmayabilecekti tarzında…
‘Komplo’; “iktidar çevreleri”nce planlanmıştı, yazarlara göre… Hangi çevreler? İktidarın başkaca çevreleri nelerdi? Bunları bilmiyoruz; yazarlar bu konuda bizi aydınlatmıyorlar. Ama bir takım ‘kötü’ iktidar çevreleri olduğu yönünde bir izlenim ediniyoruz. Elbette bunun aksi de bir o kadar doğrudur. Yani, ‘iyi’ iktidar çevreleri de vardı o sırada… Sadece kimler olduğu yazılmamıştır, o kadar…
Öykü ve tarihyazımı bu şekilde gelişti işte…
Oysa, 1938 yılının Kasım ayında İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, bakanlıktan ayrılmıştı; İsmet İnönü Cumhurbaşkanı olmuştu. Yine de şairin durumunda bir değişiklik olmadı. Temyiz için ümitler boşa çıktı. Ardından da bir af beklentisi, uzun yıllar devam edecektir. Ama bu da bir başka yazının konusu artık…
Nâzım Hikmet Ankara’da
İlginç olan husus; 1937 yılında Nâzım Hikmet’in yine o sırada gizli faaliyet içinde olan Türkiye Komünist Partisi (TKP)’nin eski yöneticisi Şevket Süreyya Aydemir aracılığıyla ve onun sofrasında Şükrü Kaya ve sonradan İçişleri Bakanı da olacak olan Emniyet genel müdürü Şükrü Sökmensüer ile buluşmasıdır. Bir anlamda Nâzım Hikmet’in Ankara’da rejimin önde gelenleriyle tanışması ve buluşmasına tanık oluruz. Aslında bu sırada Nâzım Hikmet, TKP’den parti içi muhalefeti nedeniyle çoktan ihraç edilmişti. Partinin ve dünya komünist hareketinin gözünde ‘Troçkist-polis muhalefeti’nin başında bulunuyordu. Bu bakımdan siyasî olarak çok güç bir dönemindeydi. Bir bakıma yalnız bırakılmış; siyasî alanda tecrid edilmişti.
Nâzım Hikmet ihbar ediyor!
Aslında mahkûmiyetle sonuçlanacak olan bu gelişmelerin fitilini ateşleyen şey; Nâzım Hikmet’in kendisini ziyarete gelen Deniz Harb Okulu öğrencisi Ömer Deniz’i polis ajanı olarak algılamasıyla başladı. Gerçekten de Ömer Deniz’in üzerinde askerî üniformayla onu önce işyerinde, ardından evinde ziyarete gitmesi, sadece şaşırtıcı değil; ama aynı zamanda dehşet vericiydi de… Nâzım Hikmet, bu ısrarlı ziyaretlerden kuşkulanmıştır; haklıdır da… Elbette polisin kendisine bir tuzak kurabileceğinden endişe etmektedir. Daha birkaç ay önce tutuklanmış bir sabıkalı komünist için bundan daha tabiî bir düşünce herhalde olamazdı. Yoldaşlarıyla da bu gelişmeyi paylaşmıştır; onlardan fikir almıştır. Pek çoğu bunun üzerinde durmamasını istemiştir. Fakat o, bu tuzağı deşifre etmeyi tercih etmiş ve emniyet müdürlüğüne telefon ederek, yaptıkları provakasyonu anladığını söylemiştir.
Oysa emniyetin, anlatıldığına göre, hiçbir şeyden haberi yoktur. Şairin evininin polis gözeteminde olması gerekirdi oysa… Artık bu kısım gerçekten de karanlık… Her neyse, emniyet, şairin telefonu üzerine alarma geçmiş ve bu genç harbiye öğrencisinin peşine düşmüştür. Bu takip sonucunda önce Deniz Harb Okulu’ndaki yarı arkadaş, yarı siyasî ilişkiler deşifre edilmiş; ardından da donanma ve Yavuz zırhlısındaki ilişkiler açığa çıkarılmıştır. Nâzım Hikmet, bu tablo içinde emniyetin harekete geçmesine neden olan kişi olarak ortaya çıkmaktadır. O sırada partiden çoktan ihraç edilmiş olduğundan da, muhtemelen hakkında çok sayıda dedikodu edilir. Ama bunlar, sosyalist literatüre girmiş, girebilmiş meseleler değildir henüz… Olanlar da marjinal kalmıştır.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2016
3.02.2016
26.03.2016
19.03.2016
13.03.2016
5.02.2016
28.02.2016
20.02.2016
13.02.2016
7.02.2016