Elif ÇAKIR
Bu yazıyı 14 Aralık’ta yazacaktım fakat güncel olaylar elvermedi, bugün yazıyorum. 14 Aralık, demokrasimizin gerçek kahramanlarından merhum Burhanettin Onat’ın vefat yıl dönümüdür. Maalesef bu demokrasi kahramanımız adeta unutuldu, hak ettiği şekilde yad edilemedi, kitapların dipnotlarında kaldı.
***
22 Mayıs 1894 yılında Rodos’ta doğan Onat, tek parti istibdadına karşı Serbest Fırka saflarında cesurca mücadele etti. 1930 senesi Ağustosu’nun 8’inde kurulan Serbest Fırka’nın 99 günlük ömründe yaşadıkları ne kadar hazinse, Onat’ın başına gelenler de o kadar hazindir.
Tıp doktoru olan Onat politikaya heveslenen, milletvekilliği, bakanlık gibi yüksek mevkilere ilgi duyan biri değildir. Hatta kendi ifadesiyle “Politikaya heves edenlere ya acımış ya da uzaktan gülmüş”tür. Antalya’da ikamet eden Onat yaz aylarını İstanbul Büyükada’da geçirmektedir.
O yıl (1930 yaz mevsimi) ülkede yeni bir siyasi parti kurulacağı havadisleri dolaşmaktadır. Ortalıkta dolaşan haberlere göre, Gazi’nin arkadaşlarından Fethi Bey Fransa’dan gelmiş, Gazi ile görüşüp anlaşmış ve Yalova’da yeni fırkanın kurulması üzerinde çalışıyorlarmış. Onat hatıratında yeni parti haberlerine halkın gösterdiği tepkiyi şöyle anlatır:
“Halk; tek partili, monoton, fakat sert bir idarenin yolsuzluklarından usandığı için bu siyasi kıpırdayışa karşı ümit dolu bir sevinçle ilgi gösteriyordu.”
***
Büyükada’da olan Onat, hem çocukluk hem de tıbbiyeden arkadaşı, aynı zamanda da hemşehrisi olan Reşit Galib’in Gazi’yle birlikte Yalova’da olduğunu öğrenince arkadaşını ziyaret için Yalova’ya gider.
Kendi halinde bir tıp doktoru olan Onat’ın hayatı işte bu arkadaş ziyaretinde değişir.
Antalya’ya yaptığı bir ziyaret esnasında Onat’la tanışmış olan Gazi, Onat’ın orada olduğunu öğrenince akşam yemeğine davet eder. Yemekte Onat’ın Kurtuluş Savaşı’ndaki hizmetlerinden övgüyle bahsederek yeni kurulacak Serbest Fırka’da görev almasını ister. Gazi’nin bu emrivakisi karşısında Onat adeta kekeleyerek “Efendim af buyurun. Müsaade buyurun da ben memlekette kendi mesleğimi yapayım” deyince Gazi’nin öfkesine maruz kalır.
Onat’a sofrada kaş göz işareti yapılır, susturulur… Ve Onat o gece itibariyle, Fethi Bey’in siyasi yol arkadaşıdır.
O gece, yemekten sonra Reşit Galib, Onat’ın hayatı boyunca unutmayacağı şu uyarıyı yapar:
“Bu işin içinde darağacına gitmek de vardır. Bir bakarsın, bugün seni öven ağızlar yarın ateş püskürür, yarın zehir kusar. Bugün seni alkışlayan eller yarın hiç titremeden ipini çeker.”
Onat, ömrünün sonuna kadar unutmaz bu sözü. İşin sonu elbette darağacı olmaz ama yaşadıkları darağacına gitmekten beter olur.
Celal Bayar ve Samet Ağaoğlu (Ahmet Ağaoğlu’nun oğlu) Kayseri Cezaevi’nde, 1963
***
Onat, 99 gün içinde öven ağızların nasıl ateş püskürdüğünü, bal damlayan ağızların nasıl zehir kustuğunu, alkışlayan ellerin nasıl tehdit için sallanan ellere dönüştüğünü görür…
Alkışlayan elin hiç titremeden ipi çeken ele dönüşmesinin bir örneğini şöyle anlatır Onat.
Serbest Fırka’nın kurulmasını coşkuyla karşılayan illerden biridir Antalya. Onat parti teşkilatını kurmak için Antalya’ya geldiğinde kendisine en büyük övgüyü Antalya Valisi Faiz Bey yapar. Onat’ın boynuna sarılan Vali Faiz Bey der ki:
“Göreyim seni Burhan. Memlekete hizmet edecek fırsat ve zaman eline geçti artık. Göreyim seni, şu memleketi bu halden kurtarın artık.”
Serbest Fırka’ya halk büyük bir ilgi gösterince, daha bir aylık partinin gireceği belediye seçimlerinde Cumhuriyet Halk Fırkası’nı büyük yenilgiye uğratacağı anlaşılınca işin rengi değişmeye başlar.
Onat’ı makamına çağıran aynı Vali bu kez uyarmaktadır:
“Seni severim bilirsin. Sana bir ağabey olarak söylüyorum vazgeç bu işten. Vilayete bir dilekçe yaz Serbest Fırka’dan istifa et.”
Onat’ın “Beyefendi bu işler bu kadar kolay mıdır? Bütün demokratik memleketlerde bu işler böyle mi olur” sözü karşısında Vali Faiz Bey’in cevabı ürkütücüdür:
“Hangi demokrasiden bahsediyorsun sen. Demokrasi nerede biz neredeyiz” der ve çekmeceden bir kağıt çıkartarak Onat’a okuması için uzatır. Valiye Ankara’dan Dahiliye Vekili Şükrü Kaya imzalı bir talimat gönderilmiştir:
“Neye mal olursa olsun belediye seçimlerini Halk Fırkası’na kazandıracaksınız.”
Onat’ın “Nasıl yapacaksınız” sorusuna Vali’nin yanıtı şöyle olur:
“İcap ederse üzerine ateş ettireceğim. Şişe dizdirir gibi hepinizi süngületeceğim.”
***
Vali gerçekten de belediye seçimlerini Halk Fırkası’na kazandırmak için elinden geleni ardına koymaz. Halka sandıkta kullanacakları oyu dağıtır. Serbest Fırka oylarını dağıtmaz. Serbest Fırka’ya oy vermek için toplanan halkı evlerine gitmeleri için zorlar, askere evine gitmeyen halkın üzerine ateş edilmesi için talimat verir. Serbest Fırka’ya oy verecek olan halka oy kullandırmaz. Sandıkları açtırmaz. Askeri, polisi halkın üzerine salar. Yaşanacak faciadan oldukça müteessir olan Onat ortaya atılarak halka konuşma yapar ve halka dağılmalarını rica eder. Vali, halkı sükunetle dağıtan, faciayı önleyen Onat’ı gözaltına aldırır. Muayenehanesine giden yollar polis tarafından tutulur, hastaları geri çevrilir. Gazi’nin talimatıyla ve büyük övgülerle girdiği demokrasi denemesinin sonunda evine ekmek götüremeyecek noktaya gelir. Kendisine vatan haini damgası vurulur.
Vali Faiz Bey yetinmez savcıya emir vererek Onat ve 176 arkadaşı hakkında Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açtırır.
Güzel olan şudur. Ülkenin içinde olduğu o ağır atmosferde bile yargı bugün olduğu kadar siyasi alet haline gelmemiştir. Yargının içinde o gün de iktidarın maşası olanlar vardı. İşte bunlardan biri de Onat hakkında Ankara’dan aldığı talimatlarla ve Vali Faiz’in söyledikleriyle iddianame hazırlayan savcıydı.
İddianamedeki korkunç iddiaları okuyan Onat hatıratında “Biz neler yapmışız da haberimiz yokmuş” dediğini anlatır.
Mahkemede beraat eder elbette. Fethi Okyar Meclis’te yaptığı konuşmada 1930 Belediye seçimlerinde devletin bütün aygıtlarıyla Serbest Fırkalılara nasıl zulmettiğini anlatırken mahkemelerin bağımsız ve adil davrandığını belirterek teşekkür eder.
Onat’ın demokrasi için verdiği mücadelede çektiği çileler bununla bitmez. 1950’de Demokrat Parti’den Meclis’e girer. 1960 darbesiyle bu kez kendisini Yassıada Mahkemesi’nde yargılanırken bulur. Mahkum edilir. Kayseri cezaevinde Celal Bayar’la birlikte yatar.
Ve 14 Aralık 1976 tarihinde hayata veda eder.
Demokrasi öykümüz açısından oldukça hazin bir hikaye. Onat’ı bu vesile ile demokrasi yolunda verdiği mücadeleden dolayı derin bir saygıyla anıyor, kendisine rahmet diliyorum.
Hamiş:
Celal Bayar’ın isteği üzerine Serbest Fırka anılarını yazdı. Doğan Kitap tarafından “Celal Bayar Arşivinden Serbest Fırka Anıları” adıyla yayınlandı. Mutlaka okuyun derim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.05.2025
30.04.2025
22.04.2025
28.03.2025
28.02.2025
21.01.2025
8.01.2025
1.01.2025
18.12.2024
19.11.2024